BBI Yerli #222 | Saint Kitten

BBI Yerli
İlk olarak 2008’de yayınladığı “Want You Gone” adlı EP’si ile müzik kariyerine başlayan Saint Kitten, bir süredir süren sessizliğini yeni teklisi “Criminal” ile bozuyor. Saint Kitten ile tanışın!

Kendinizden ve müzik kariyerinizden kısaca bahseder misiniz?

İzmirli sesi çok kalın küçük bir kızdım. İnsanların takılmalarına maruz kaldığım için bundan utanırdım. Buna karşın ne zaman bir sahne görsem kendimi üstünde hayal ederdim. Daha internetin olmadığı senelerde kamera karşısına geçip “beni çek” der dururmuşum. Tiyatro kursuna yazılmıştım ve annem beni ne hikmetse koroya da yazdırmıştı. Herkesin önünde ince notalı şarkılar söylemek zorunda olmak kabusum olmuştu. Ta ki haftalar boyu süren pratiğin sonrasında beni en zorlayan o şarkının en ince notalarını vurana kadar. O günden sonra bir anda dünyanın en kendine güvenli insanı haline gelmedim. Hayat boyu bana eşlik etmiş sosyal anksiyetem muhtemelen o küçük sahnede doğdu. Ama sesimle barıştım, kalın vokalimi beni en özgün yapan karakteristik olarak kucakladım ve şarkı söylemeye tutuldum. Tanımadığım beş kişiyle sohbet etme fikri uykularımı kaçırır, ama bin tanesinin önünde sahne almak bana en tatmin veren şeydir.

Grubunuzun / solo projenizin başlangıç tarihi nedir?

Müziğe ve şarkı söylemeye olan bu ilgim bilgisayar kurtluğumla birleşerek 2007 yılında ilk DAW’ımı öğrenmemle birlikte kendi şarkılarımı üretmeye dönüştü. O günden bugüne, en sevdiğim kitap ve film “Breakfast on Pluto”nun baş karakterinden gelen “Saint Kitten” mahlası altında orijinal ve cover parçaların bulunduğu üç EP ve iki single yayınladım. Bugün hala “tek kişilik şov” formatında parçalarımı kendim yazmakta, üretmekte ve kaydetmekteyim. Profesyonel grafik tasarım background’um sayesinde kreatif konsept, görsel ve videolarımı da kendim hazırlamaktayım.

Siz müziğinizi hangi tarz ya da tarzlar içinde tanımlıyorsunuz?

Electropop, alt pop, dark pop, indietronica

Üretiminize hangi şehirde devam ediyorsunuz? Yaşadığınız şehrin müziğinize sizce etkisi var mı?

İzmir’de doğdum ve tüm hayatımı burda yaşadım. Şehrimin ya da ülkemin kültür ve müzik zevkim üzerinde çok etkisini olduğunu söyleyemem. Dinlemeyi de en sevdiğim İngilizce sözlü ve electronica janrında müzik yapıyorum. Lokal olarak büyük bir dinleyici kitlesine hitap etmiyorum. Bu yüzden tutkuma rağmen tamamıyla kendimi müziğe adayacak bir adım atmadım ve hatta uzunca süre ara verdim. Ama her geçen sene hayatın tutkularımızı ertelemek için çok kısa olduğunu biraz daha farkederek, senelerdir üzerinde çalıştığım yeni parçamı ve müzik videosunu 23 Haziran Cuma itibariyle yayınlayarak resmi olarak geri dönüşümü yaptım. Artık ara vermeye niyetim yok ve üç yeni parça üzerinde çalışmaya başladım bile. Önümüzdeki sene ise New York City’te taşınıyorum ve müzik kariyerime dair çok heyecan verici planlarım var.

Müziğinize değer katan kişiler kimlerdir?

Ailemizdeki asıl müzisyen ablam Eda Köyağasıoğlu, nam-ı diğer La Dee Eda’nın müzikal yeteneklerinin ve müzik zevkinin üzerimdeki tesiri büyüktür.

Müziğini etkileyen gruplar ya da sanatçılar var mıdır?

Beni electronica müziğine aşık eden ve kendi şarkılarımı yapmaya heyecanlandıran idolum Emiliana Torrini’dir. Sıcakkanlılığı ve sevecenliği sayesinde kendisiyle tanışıp şarap sofrası paylaşmışlığım oldu. CD çalarından Love in the Time of Science albümünü dinleyip hayaller kuran 13 yaşındaki halim bunu duysa heralde kalp krizi geçirirdi. Ek olarak; kalın, cüretkar sesleri ve inanılmaz şarkı yazarlıklarıyla Fiona Apple ve Imogen Heap; senelerdir ister ruhu okşamak olsun, ister dans ettirmek, yaptığı her janrda başarılı Beck; ve pop sanatçılarına olan önyargılarımı buldozer ile yıkıp geçmiş, benim için müzik ve performans sanatının üst noktası Lady Gaga.

Daha önce sahne aldınız mı? Varsa en yakın etkinliğiniz ne zaman?

Birer defa Sofar Sounds İstanbul ve Pürtelaş 3+1’e konuk oldum. İzmir’de bir kaç performansım oldu ama bir elin parmaklarını geçmez. Çok büyük bir dinleyici kitlesine ulaşacağımı düşünmediğim için performans üzerinde çok durmadım diyebilirim. Saint Kitten tek kişilik bir proje. Parçalarımı kendim üretiyorum ama bir enstrüman çalmıyorum. Performansımın play tuşuna basmaktan ibaret olması fikri pek hoşuma gitmiyordu. Hoş, bugünlerde normal olan o haline geldi. Yeni parçalarımı yayınladıktan sonra ikinci bir şans verebilirim belki 🙂

Yayınlanmış albüm, kısa çalar veya teklileriniz var mı?

2012 senesinde bilgisayar oyunu Portal üzerine yapmış olduğum ve YouTube’da oyun komünitesinde tanınmamı sağlamış olan cover şarkılarını bir araya topladığım “Want You Gone” EP’sini yayınladım. 2015 yılında orijinal parçam Erik ve Mind Shifter, At Hırsızı ve Audioscent remix’lerinin olduğu “Erik” EP’sini yayınladım. 2017 senesinde GusGus, Jens Lekman, Nirvana ve Lady Gaga cover’larımı bir araya topladığım “Always” EP’sini yayınladım. 2018’de Lady Gaga “Shallow” cover’ımı tekli olarak yayınladım. Bu sene yani 2023 yılında ise 5 senelik uzun bir aradan sonra dönüş yaparak orijinal parçam “Criminal”ı tekli olarak yayınladım.

Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?

Dinlerken de icra ederken de en keyif aldığım janr her zaman electronica oldu. Ama bununla birlikte organik elementlere düşkün olmuşumdur. Synthesizer’a yaylılar ya da üflemelilerle eşlik etmeden duramam.

Kayıtlarınızı nerelerde alıyorsunuz ve ses prodüksiyonunda kimlerle çalışıyorsunuz?

Prodüksiyon, kayıt, mixing ve mastering’imi ufak ev stüdyomda kendim yapıyorum.

Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?

Pozitif etki ve değer odaklı organizasyonlara görsel iletişim ve tasarım hizmet veren bir stüdyosunun sahibiyim. Uzaktan çalışan ve esnek saatlere sahip 7 kişilik bir ekibiz. Oldukça iyi çalışma şartlarına sahip olmama rağmen müzikle beraber götürmek zor olabiliyor. İkinci bir iş yerini yürütmek gibi. Bazen bu ikisi yarış halinde olabiliyor, biri daha çok ilgi istiyor ya da daha çok cezbediyor. Özellikle son parçamı piyasaya sürmek epey enerji ve vakit aldı. İçerik üretimi dahil bütün yayınlama stratejisini kendim yürüttüm. Müzik ve tasarımın birleştiği noktalar benim en sevdiğim işler. Çok keyif aldım ama bittiği için mutluyum. Biraz dinlendim, şimdi o vakti yine müzik üretmeye ayıracağım için heyecanlıyım. İstekli olduktan sonra öyle ya da böyle bir şekilde yürütülüyor her şey.

Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?

www.saintkitten.com

instagram.com/thesaintkitten

youtube.com/thesaintkitten

tiktok.com/@thesaintkitten

facebook.com/thesaintkitten

https://open.spotify.com/artist/0ShxIYX8EjbqnfrXMx0PLq

https://music.apple.com/us/album/criminal-single/1690284176?uo=4

Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?

Sosyal medyadan ya da hello@saintkitten.com mail adresinden benimle doğrudan iletişime geçebilirler. Telefonla konuşmamı gerektirmeyecek herhangi bir platform. 🙂

Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Bir Baba Indie mütevazı müzik yolculuğum boyunca Türkiye’de bana destek veren yegane platform oldu. Bende yeriniz ayrıdır. Teşekkür ederim!

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Brek’in yeni albümü ‘1990’ yayında!
Boygenius: Indie’nin yükselen sesi

Yazar

Bize Katıl!