BBI Yerli #119 | SEPYA

BBI Yerli

Projenizin adı nedir?

Sepya

Projenizin başlangıç tarihi nedir?

15.04.2016

Hangi şehirde yaşıyorsunuz?

İstanbul

Projenizde yer alan müzisyenler ve diğer katkı sağlayanlar kimler?

Huner Alemdar – Vokal, Şarkı Yazarı

Filip Tokgöz – Davul

Mert Kobaş – Bas Gitar

Burak Erensoy – Klavye

Ozan Kınasakal – Gitar, Synthesizer

Yiğit Özbaş – Saksafon (kendisi yurt dışı kariyeri dolayısıyla aramızdan ayrıldı)

Prodüktör – Arel Koray Nalbant

Projenizde yer alan müzisyenlerin geçmişte veya devam eden başka projeleri var mı?

Ozan Kınasakal – Pagos

Burak Erensoy – Dreampill (Solo projesi)

Grubunuzun tarzı nedir?

Alternative Rock, Indie

Projenize benzer müzik grupları/müzisyenler?

Öncelikle örnekte Brazzaville görmek beni (Huner) çok sevindirdi. Bana bir şarkı yazarı olarak en çok ilham olmuş gruplardandır. Sepya’ya benzer müzik grupları: Ars Longa, The Away Days, Vera, Neyse, Nova Norda, vb. isimler Spotify’da çıkanlar.

Bizim kendimizi sound olarak yakın gördüğümüz & ilham aldığımız gruplar ise: Parcels, Vök, Roosevelt, Massive Attack, vb. diyebiliriz. Bundan sonraki çıkışlarımızda soundumuz biraz daha bu yönde olacak diyebiliriz.

Bugüne kadar nerelerde sahne aldınız?

Boğaziçi Üniversitesi Taşoda Festivalleri, IF Performance Hall Beşiktaş, Cemiyet, Tamirane Uniq İstanbul, Pan’s Social House, Zeuve, Buddha, Arsen Lupen Beşiktaş

Sahne aldığınız mekanlarda “mental” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?

Çok memnun kaldığımız ya da hiç memnun kalmadığımız mekanlar oldu diyebilirim. Biz müzisyenler için en önemli şeylerden biri mekanın kendine ait deneyimli bir tonmeister’ı olmasıdır. Eğer iyi bir tonmeister yoksa gerçekten sahnede sound anlamında çok sıkıntı yaşanabiliyor. Bunun dışında genelde ticari işler olduğu için ücret anlamında mekanlar bizi zorluyor diyebilirim. Sesini daha geniş kitlelere duyurmak isteyen bizler gibi sadece kendi bestelerini çalan müzisyenlere daha çok yer verilmeli, “cover çalmıyorsunuz ki size cuma/cumartesi akşam verelim” denmemeli…

Sahne aldığınız mekanlarda “teknik” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi tonmeister çok önemli; iç monitörler önceden kontrol edilmeli, bir de oturma düzeni/ayakta fark etmez seyirci ile müzisyenin etkileşiminin daha fazla olacağı şekilde bir sahne düzeni hayal edilebilir.

Organizasyonlara ilişkin eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdir?

Bizim gibi gruplara daha fazla şans verilmeli. Mesela “Sounds of İstanbul” gibi bir etkinlik vardı yanlış hatırlamıyorsak, bu tarz etkinlikler de biz ve bizim gibi beste grupları yer almalı. Konser süresi kanayan yara… Cover çalarak 2 -2.5 saat sahnede kalmamız bekleniyor. Biz kendi şarkılarımızı yapabilecekken neden sadece mekanın cirosu için herkesin çaldığı şarkıları cover’layalım? Bunlar işin ticari kısmı ve ne yazık ki çok üzücü… Yani hep organizatörler aynı mı bilmiyoruz ama sürekli aynı isimleri sahnelerde görüyoruz, çeşitlendirilmeli.

Daha önce festivallerde yer aldınız mı? Bu deneyimlerinizi kısaca anlatır mısınız?

Biz festival anlamında sadece okulumuz Boğaziçi Üniversitesi Taşoda Festival’lerinde yer aldık. Taşoda bizim göz bebeğimiz. Ülke çapındaki festivallerde de yer almak istiyoruz ancak kimseye ulaşamıyoruz, kimse de şu ana kadar ne yazık ki bize ulaşmadı. Sepya Zeytinli’de de olmalı, Kuşadası Gençlik Festivali’nde de, Milyon Fest’lerde de… Kısacası bolca bestesi olan Sepya’nın dinleyici portföyünü genişletebilmesi için bu tarz geniş çaplı festivallerde boy göstermesi gerekiyor.

Konserlerinize gelen dinleyici kitleniz “genel olarak” kimlerden oluşuyor? Kitlenizin konserlerden sonraki tepkilerini genellikle neler oluyor?

Genel olarak arkadaşlarımız ve arkadaşlarımızın arkadaşları diyebiliriz. Bizim konserlerimiz çok eğlenceli geçer; enerjimiz yüksek, yerimizde duramayız. Dinleyicilerle birlikte biz de dans ederiz. Herkesin yorumu da genelde şarkılarımızı çok sevdikleri, daha fazlasını dijitalde görmek istedikleri oluyor. Ha bir de, şu ana kadar dinlediklerinden “farklı” olduğumuzu söylüyorlar. Biz de böyle olmaya çalışıyoruz zaten.

Sahne aldığınız yerlerden bir ücret alıyor musunuz? Aldığınız ücrete ek olarak size sağlanan yan haklar nelerdir?

Dediğiniz gibi komik rakamlar alıyoruz, oldukça komik. 1 saat matematik özel dersi versek daha çok kazanıyoruz. Zaten kazandığımız paraları da bir sonraki şarkının miksi, mastering’i vb. masraflarımız için biriktiriyoruz, o da yol parasından artırabilirsek. Bizce de gündeme taşınmalı. Bizim gibi yeni çıkış yapan gruplar sahne şansı buldukça bu durumun zamanla düzeleceğine inanmak istiyoruz.

Kayıtlarda veya sahnede kendi eserlerinizi mi yoksa uyarlama (cover) eserleri mi seslendiriyorsunuz?

Beste.

Yayınlanmış “albüm”, “kısa çalar”, “tekli”leriniz var mı?

En son olarak ikinci teklimiz “Kadıköy Rıhtımı”nı 26 Nisan 2019’da yayınladık. Kadıköy benim için (Huner) hep çok özel bir yer olmuştur. Bunaldığımda ya da eğlenmek istediğimde kendimi attığım yerdir Kadıköy. Bu şarkıyı da elimde gitarımla Kadıköy Rıhtımı’ndan Moda sahile doğru yürürken mırıldanmaya başladım. Sözler yavaşça döküldü, besteyi hafif yağmur sonrası güneşlenen Moda’da yaptım.

İlk teklimiz “Senin Gibi”yi de 7 Eylül 2018’de yayınladık. Sepya’yı birleştiren ve bu yola başvurmaya iten şarkıdır diyebiliriz Senin Gibi için. Bizim için çok özel ve çok değerli bir şarkıdır, el emeği göz nuru. İlk göz ağrımız. Hiçbir pazarlama bütçesi olmamasına rağmen çok başarı olan bu şarkımız Spotify’da Türkiye Viral 50 listesinde de 1 hafta kaldı. Bizim için çok gurur verici bir şey. Hikayesi de hemen hemen hepimizin başına gelen “platonik aşk”. Ona karşı koyamayışımız, onunla konuşamayışımız, ona söylemeden ona kızmamız ve habersizce sevmemiz, en sonunda da silip silip baştan başlamamız üzerine bir beste. Klibi bunları okuduktan sonra bir daha izleyin deriz. Klibin senaryosunu şarkının da yazarı olarak ben (Huner) yazdım.

Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?

Bizim müziğimizde sözler ve vokal melodilerinin yanı sıra bass yürüyüşleri ve ritm -yani groove- çok önemlidir diyebiliriz. Bunların yanı sıra aramıza nispeten yeni katılan Burak (klavye) ve Ozan (gitar, synthesizer) ‘ın inanılmaz müzik zekaları ve öngörüleri ile farklı düzenlemeler bizim için çok önemli bir hale geldi. Dolayısıyla müziğimiz içindeki farklı sesler dışında genel kompozisyon ve akor yürüyüşleri de bizim için elzem bir nokta. Bundan sonraki projelerimizde daha çok synth, daha çok pad ve daha ambiantik bir hava sezeceksiniz diyebiliriz.

Uyarlama (cover) eserler hakkında ne düşünüyorsunuz?

İnternette zilyon tane cover var. Bazısı gerçekten muazzam iyi, bazısı ise “abi keşke yapmasaydın” dedirtecek kadar kötü. Biz hiç cover yapıp yayınlamadık. Konserlerimizde de genelde çalmıyoruz. Bir yılbaşı partisinde yoğun istek üzerine Gökhan Türkmen – Taş coverı yapmıştık. Bizce cover şarkının akorlarına bakıp olduğu gibi çalmaktan öte sıfırdan bir kompozisyon gibi olmalı. Biz de açıkçası buna ayıracağımız zamanı bestelerimize ve dolayısıyla yeni şarkılar üretmeye ayırıyoruz. Biz şarkılarımızla Türkçe müzikte “yeni bir yol” açmak istiyoruz, olanı tekrarlamak ya da yeniden yorulamak şu anki hedeflerimiz arasında bulunmuyor.

Yayınlanmış veya yayınlamaya hazır kayıtlarınızı nerelerde gerçekleştirdiniz?

İlk teklimiz “Senin Gibi” kayıtlarını Cep Sahne’de aldık. İkinci teklimiz “Kadıköy Rıhtımı”nın kayıtlarında ise farklı stüdyolar kullandık. Vokal ve saksafon kayıtları Babajim İstanbul Stüdyoları’nda, davul ve bas gitar kaydı Çikolata Müzik Fabrikası’nda, gitar & klavye ve geri vokal kayıtları ise sevgili Emir Yargın’ın ev stüdyosu Catchy’de alındı.

Kayıt öncesi ve kayıt deneyimlerinizden bahseder misiniz?

Biz kayda girmeden yoğun bir pratik sürecine 1 ay öncesinden başlıyoruz. Prodüktörümüz Koray’ın tabiriyle “şarkıyı uykumuzda çalabilecek” hale gelinceye kadar çalışıyoruz diyebiliriz. Herkes kendi kısmını hatmediyor.

Miks ve mastering için kimlerle çalışıyorsunuz?

Kadıköy Rıhtımı’nın miksini prodüktörümüz Koray yaptı. Bu işte bizce Türkiye’deki en iyi isimlerden biri, bizim yorumlarımız çok olumlu. İşe sadece deneyim değil zekasını da katıyor ve harikalar yaratıyor. Mastering için de ABD, Nashville’deki Sage Audio’dan Steve Corrao ile çalıştık. O da işinde çok iyi, mikse sadık kalarak süper bir mastering yaptı.

Provalarınız için kendinize ait bir çalışma ortamınız var mı? Çalışmalarınızı ne kadar sıklıkla sürdürüyorsunuz?

Biz haftada bir 2 saat üniversitemiz bünyesindeki Taşoda Stüdyosu’nda grupça çok keyif alarak prova alıyoruz. Ancak onun dışında bireysel olarak da evde üretiyoruz ve düzenliyoruz. Gerektikçe birbirimizde buluşuyoruz. Provaları konser programına göre yoğunlaştırıyoruz.Prova biraz daha son rötuşları yaptığımız yer oluyor diyebiliriz.

Prova ve kayıt stüdyoları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kalbur üstü stüdyolar genel olarak yüksek fiyatlı ancak sizi tatmin ediyor. Biz de olabildiğince iyi stüdyolarda kayıt ve prova almaya çalışıyoruz.

Eserlerinizi hangi platformlarda yayınlıyorsunuz? Bu platformların eksileri ve artıları nelerdir?

Biz eserlerimizi Spotify, Apple Music vb. dijital platformlarda yayınlıyoruz. Kliplerimizi de YouTube’da. Artısı çok farklı yerlerden çok fazla insana ulaşabilmektir herhalde. Ancak şöyle bir şey var, örneğin Spotify özelinde Türkiye’de sadece bir editör var. Yani Spotify’daki tüm listeleri sadece bir editör düzenliyor. Böyle bir tekel olması bizler gibi müzisyenleri zorluyor. Maalesef Spotify editöründen çalma listesi desteği alınmadığında düşük reklam bütçeleriyle şarkının yayılması bir hayli zor. Müzik çok sesli bir oluşum, dolayısıyla birden fazla kişi tarafından değerlendiriliyor olmalı.

Projenize ilişkin “olumlu” ve “olumsuz” bulduğunu şeyler nelerdir?

Biz çok üretken bir grubuz ve birbiriyle çok yakın arkadaş olan 5 kişiyiz. Yeni şarkılar üretirken çok eğleniyor ve yaptığımız işlerden tatmin oluyoruz. Her ne olursa olsun üretmeye devam etmek istiyoruz. Projemize dair olumsuz bulduğumuz bir şey bulunmamakta. 🙂

Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Kısa vade olarak bu yılı düşünebiliriz. Daha fazla tekli yayınlayıp albüm hazırlığına girişmeyi planlıyoruz. Türkiye çapında daha fazla dinleyiciye ulaşmayı ve bir kitle yaratmayı hedefliyoruz.

Müzik yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Katıldığınız bir müzik yarışması ve elde ettiğiniz bir derece var mı?

Red Bull Warm Up müzik yarışmasına katılmıştık 2017’de. Halk oylamasıyla 2. olduk. Bundan sonra da herhangi bir yarışmaya katılmadık. Çünkü artık müziğin yarışla olacağına inanmıyoruz.Böyle olmamalı.

Müzik basını (dijital ve basılı) hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz ikinci teklimiz için güzel bir basın desteği gördük. Bunun için yazarlara ulaştık. Müzik yazarları sadece öne çıkanları değil, o hafta çıkan tüm şarkıları dinlemeli bizce. Zaten yazılanları yazmaktansa, yeni yüzleri tanıtmak sizce de daha iyi değil mi?

Sırasıyla, dinleyici – mekanlar – organizatörler – müzisyenler ve diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?

Dinleyiciler: Bizi dinlesin, beğenirlerse arkadaşlarıyla paylaşsınlar.
Mekanlar: Bize sahne versin.
Organizatörler: Farklı müzisyenlerle olan organizasyonlarda bize de yer versin.
Müzisyenler: Bizi dinleyin, bize ulaşın, biz size ulaştığımızda bize cevap verin.

Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?

Gruptaki herkes aynı zamanda başka bir profesyonel hayatla meşgul. Tek tek yazalım:
Ben, yani Huner (vokal, şarkı yazarı) uluslararası bir hayat bilimleri şirketinde marka müdürlüğü yapmaktayım.

Mert (bas gitar) Koç Üniversitesi’nde Gelişim Psikolojisi yüksek lisansı yapmakta.

Filip (davul) bu yıl Matematik Öğretmenliği’nden mezun olacak.

Burak (klavye) Boğaziçi’nde sosyoloji eğitimine devam etmekte.

Ozan (gitar, synthesizer) ise bilgisayar mühendisi, bir start-up firmasında yazılımcılık yapıyor.

Bazen iki farklı hayatımız var gibi hissediyoruz ancak bunun şu aşamada bize iyi geliyor. Bir hayatımızdan bunaldığımızda kaçabilecek ikinci bir hayatımız var. Tabii ki yol, zaman vb. zorluklar oluyor ancak müzisyen hayatımızdan aldığımız keyfin tarifi yok.

Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?

Instagram: @sepyaistanbul
Twitter: @sepyamusic
Facebook: @sepyaist
Web: www.sepyaistanbul.com

Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?

Özellikle Instagram üzerinden gelen mesajları hızlıca cevaplıyoruz. Onun dışında mail üzerinden iletişim kurabiliriz: huner.alemdar@gmail.com.

Kendinize sormak istediğiniz bir soru var mı? Cevabıyla birlikte paylaşabilir misiniz?

Gerçekten çok kapsamlı sorular hazırlamışsınız, ellerinize sağlık. 🙂 Ekleyecek bir sorumuz yok.


Müzik grubunuzla Bir Baba Indie Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okuyup detaylı bilgi alabilirsiniz.

https://www.birbabaindie.com/?p=7491

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

The Flaming Lips’in yeni şarkısı Giant Baby yayında
10 Soru 1 Playlist | Glasxs

Yazar

Bize Katıl!