Shoegaze temsilcisi The Jesus And Mary Chain’den yeni albüm: “Glasgow Eyes”

Albüm İncelemeleri
Shoegaze akımının önemli temsilcilerinden hatta bazıları tarafından da kurucularından olarak gösterilen The Jesus And Mary Chain, 7 yıl aradan sonra yeni stüdyo albümleri Glasgow Eyes’ı yayınladı.

İskoç biraderler, uzun bir ara verdikten sonra, eteği giyerek köklere dönüş tadında bir albüm üretmiş. 1998 – 2017 arasında herhangi bir stüdyo albümü yayınlamayarak bu noktada belki de bir rekor kırmış olan grup, bu kez dinleyicilerini en azından daha az bekletmiş durumda.

Albümü yayınlayan, bağımsız plak şirketlerinden olan Fuzz Club, her ne kadar birkaç tane ana akım grubunu yayınlasa da oldukça ‘az bilinirci’ bir plak şirketi.  Benim gibi günde 3-4 kez ‘non-mainstream’ lafını kullanan birisine göre bile durum böyle.

Glasgow Eyes, Britanya yeni albümler listesine 7. sıradan giriş yapmış durumda. Grup adına bu bir başarı zira benzer bir albüm girişleri tam 26 yıl önce. UK Indie List’e ise doğrudan 1. sıradan girdiğini ise ayrıca belirtmemiz gerekir. Hal böyleyken albüme baktığımızda güzel yanlardan biri, sound olarak da eski dönemlerini yaşayarak üretildiğinin çok belirgin olması.

Shoegaze ‘in zaman zaman beliren ve sizi de aşağı çekebilir olan düşük tempo hali albümde sıklıkla görünür ve kaybolurken, genelde vurmalının eşlikçi olduğu (ki genel halleridir), ani gitar distortion’ları ile süslü bir sunum var dinleyiciler için.

Grubun bu albümü, en büyük değişiklik veya ekleme olarak, elektronik seslerin en çok kullanıldığı ve repeat tuşluların önde olduğu bir çalışmaları.  Biraderlerin mutlak yüksek etkisi ve kararı olmakla birlikte , kayıt ve tuşluları yöneten ve pek sevdiğimiz Mogwai ile de çalışan Tony Doogan‘ın bu konuda etkisi tahminen çok.

12 şarkı ve 49 dakikalık olan albüm, genel olarak, türü ve grubu sevenlerin bu süreyi ayırmasını tavsiye ettiğimiz bir çalışma.

Albümde benim öncelikli önerilerim ise;  single olarak da servis edilen Chemical Animal, Venal JoyJamcod (son dönem Dark Wave üreten gruplara örnek hareketler içerir),  nefis keyboard riff’i ile Silver Strings ve bu alternatif alt akımla ilgisi olmayanların da sevebileceği Girl71.

İyi müzikle kalın.

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Indie rock’ın önemli ismi Miles Kane 18-19 Mayıs’ta Salon İKSV’de!
The Beach Boys belgeseli mayıs ayında Disney+’a geliyor!

Yazar

Bize Katıl!