Geçtiğimiz ay, DasDas Ataşehir’e Büyük Ev Ablukada’nın yeni konser serisini deneyimleye gittim. Oradaydık’ın bu seferki konusu, eklektik ve enerjik tarzıyla dikkat çeken Büyük Ev Ablukada’nın Defansif Dizayn konserleri!
Peki DasDas’taki bu konserler nasıl geçiyor?
Full Faça albümünden beri sayısız Büyük Ev Ablukada konserine gitmişimdir. Gerek grubun zamanla bir müzikal fenomen haline gelmesi, gerek bilet fiyatlarının “standart” konserlerden daha yüksek olması, gerekse Defansif Dizayn konserlerinin görselliğinin oldukça methedilmesi bu sefer beni neyin karşılayacağını bilmememe yol açıyordu.
İstanbul trafiğinde mücadele verdikten sonra DasDas‘ın kapısından konserin başlamasına az bir süre kala adım attım. Salonun içine girdiğimde, tüm mekan elektrikle dolup taşıyordu. DasDas, geceye özel bir hava katmıştı. Yaklaşık bir yıldır canlı izlemediğim ve nasıl sürprizler hazırladıklarını merak ettiğim Büyük Ev Ablukada ile ufak bir gecikmeyle de olsa buluştuk.
İlk notalar düştü, ardından elektronik tınılarla harmanlanmış bir melodi girdi aramıza. Grubun enerjisi, yeni albümlerinden gelen taze nefes ile yenilenmişti. Yeni görsel kimlikleri ve yeni bakış açıları ile karşımda yeni bir Büyük Ev Ablukada olduğu belliydi. Müzikal anlamda ilk dikkatimi çeken şeylerden biri, davul sound’unun başlangıçta biraz arkada kalmış gibi hissettirmesi oldu. Fakat, davulun sesi zamanla yükseldi ve ritimler, izleyicileri müziğin merkezine çekti. Bir diğer dikkatimi çeken unsur gitarist Serhat Utku İnan oldu. Bu adam, gitarı ile melodiler çalmakla kalmayıp, onu bir perküsif enstrüman gibi kullanarak pena vuruşlarını başka bir boyuta taşıdı.
Tophane Noise Band‘in konsere katkısının da ayrıca altını çizmek istiyorum. Geçen sene Zorlu PSM‘de kendilerini Büyük Ev Ablukada ile izlemiştim ve konser üzerindeki etkilerini tahmin edebiliyordum. Yine de, atmosfere bu denli katkıda bulunacaklarını düşünmemiştim. Dans ekibine ve Tophane Noise Band‘e konserde en keyif aldığım anların parçaları oldukları için teşekkür ederim.
Çalınan şarkılara göz atacak olursak, Defansif Dizayn’dan parçalar, geçmiş albümlerinden klasiklerle harmanlandı. Ancak, o gece benim için gerçekten öne çıkan şey, sahnede parlayan yıldız “@defne.kalbim96” oldu. Parçada ismi geçen enigmatik kişiliğin rolünü üstlenen dansçılar; yalnızca kendileri için değil, hepimizi temsil edercesine sahnede dans ederken kendimi Büyük Ev Ablukada’nın on altı yıl içinde nereden nereye geldiğini düşünmekten alamadım. Geriye dönüp baktığımda gördüm ki, onlar gerçekten kendi yolculuklarını yapmışlar. Popüler olmak için arkasında duramayacakları işlere girmediler. Sadece içlerindeki ateşle ilerlediler. Önlerine bakıp hayal kurmaya devam ettiler ve yoğun bir adanmışlıkla kendilerine karşımda gördüğüm dünyayı inşa ettiler. O gece, gerçekten ne kadar önemli olduğunu hatırlattı bana: Kendin olmak ve neye inandığını asla unutmamak.
Tabii ki, konser boyunca tam olarak ısınamadığım bazı kısımlar oldu. Ama inanıyorum ki, Defansif Dizayn konserleri arttıkça bu tür ufak detaylar da yerine oturacaktır. Sonuçta, o gece sahnedeki herkesin emeğine ve tutkusuna hayran kaldım. Her biri, kendine özgü bir hikaye anlattı ve bizi de peşinden sürükledi. Elinize sağlık Büyük Ev!
