Bir konser videosu öyküsü: “Climb as One, Raise the Bar”

Oradaydık

Yazı ve videolar: Onursal Yazman
Fotoğraf: Aslı Ece Kahraman

Ağustosun ilk pazartesi akşamı konuk olduğum Açık Radyo’daki Bir Baba Indie Lokal programının 14. bölümünde, 2017’deki ilk Laneth Bir Gece’den ayrılırken “kendime anı maksatlı bir şeyler çekmeliyim artık” dediğimi anlattım mikrofonlardan.

Bir yıl sonraki Laneth gecesi gelip çattığında, geçici olarak yerinden çıkarttığım cep telefonumu ait olduğu yere -cebime- sokmuş, elime kameramı almış bağımsız bir maceracı olarak Youtube kanalımı tam da o günlerde açmıştım. 

Önceki sene Pentagram tarihinin tüm solistleriyle birlikte mikrofonu paylaşan Gökalp Ergen, 2018’deki Laneth’te ise bu kez önceki grubu The Climb ile birlikte, seyirciyi adeta yönetiyor Salon’u tam avucunun içine alıyordu.

Climb’ın o reunion gecesinde, kapanış parçaları “Spineless”ın son anlarını kameraya alırken “neyi belgelediğinin farkında mısın Onursal” diye sormaktaydım kendime… Eve gider gitmez ilk o kaydı açtım. Çekimi yaparken yaşadığımdan kat kat fazlasıyla heyecan duydum monitörümün başında.

Elimdeki tüyler ürpertici finalli Spineless kaydını düzenleyip Youtube kanalımla eş zamanlı olarak Instagram’ımda paylaşır paylaşmaz Climb üyelerinden kutlama mesajları aldım. Şarkının finaline yaptığım vurgu ve doğaçlama kurgumdan dolayı tebrik etmekteydiler. Altmış saniyeye sığdırabildiğim kadarıyla o kapanış kurgusunu grubun resmi Instagram’ından ve kişisel hesaplarından paylaştılar hemen.

The Climb, 2019’da bir kez daha Laneth kadrosunda yer alınca grup üyeleriyle yüz yüze tanışma şansını yakaladım. Geçen yılki videolarım Clayboy ve Spineless için bir kez daha teşekkür ettiler, çok mutlu oldum. Bu kez Spineless’ı paylaşmayacağımı bildirip “öteki mücevherlere de sıra gelmeli” dediğimi anımsıyorum. “Elbette, sen bilirsin” dediler. 

Alen Konakoğlu, yeni yerleştiği ABD’den Laneth konseri için İstanbul’a uçmuş, yarı jet lag bir vaziyette tek provayla baget sallamıştı. Gökalp Ergen, teatral şovu boyunca harcadığı müthiş enerjiyi geri kazanmaya çalışıyordu, soluk soluğaydı. Kağan Batır, İstanbul dışından gelen Climb hayranlarıyla ayaküstü söyleşiyordu. Ozan Doğan Ariz ise tüm bu trafiği yönetiyor, sahnedeki sakin duruşunun aksine sahne gerisindeki enerjisiyle grubu tamamlıyordu.

Benim de onlardan aşağı kalır bir durumum olmadığını kulisteki catering büfesi üzerindeki muz hevengine gözüm takıldığında anladım. Saat gecenin 2’sini çoktan geçmişti. Laneth Bir Gece III’te The Climb’dan önce sahne alan üç muhteşem grubu da kameraya almıştım. Aslında Climb’ı saymazsam çekim yaptığım grup sayısı üç değil dört olacaktı. Ne var ki, o gecenin kağıt üzerinde yazandan daha uzun olacağını tahmin ettiğim ve şarkıları yarım yamalak çekme gibi bir huyum olmadığı için, enerjimi saklamak amacıyla azıcık geç ulaştım mekâna. Takvimler 8 Mart’ı, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü gösteriyordu. Sokaklarda güzel bir enerji vardı. Sanırım buradan da beslenerek öyle girdim IF Beşiktaş’ın kapısından içeriye.

Razor plays Kramp, Pagan, Cultus ve Objektif ardı ardına seyirciyi çoktan mest etmişti Beşiktaş’ın tam merkezinde heavy müziğe kapısını açan bu konser salonunda. Climb ile son çekimimi de tamamlayıp kuliste grup üyeleriyle tanıştıktan sonra kameramı elimden bıraktım. Nikki Wild da DJ setini tamamladıktan sonra tam bir yıl önce yaptığım gibi eve varır varmaz önce Spineless’ı izledim. Yine acayip bir final yapmışlardı. Kameramı farklı bir açıyla sahneye bırakmıştım, The Climb’ın resmi fotoğrafçısı Burak Bayrak’ın saklandığı yerden çıkışını dahi kaydetmiş.

Spineless’ta planlanmamış bir düet vardı bu kez. Climb çalarken sahnenin en önündeki yerini terk etmeyen Furtherial ve Razor’dan Başer Çelebi, önce Gökalp’ın uzattığı mikrofona söylüyor, ardından da uzattılan o ele kola tutunarak sahneye fırlıyordu! Ancak, dedim ya öteki mücevherleri de sergilemek gerek… Everybody Knows ve When You Call My Name‘i paylaştım kanalımdan bu sefer de.

Bir hafta on gün sonra Climb’dan Ozan aradı. Daha doğrusu telesekreterime mesaj bırakır gibi art arda sesli mesajlar gönderdi durdu Messenger’dan. Grupça aralarında konuştuklarını ve konserin tamamını kanalımdan yayınlamamı istediklerini söylemekteydi!

O güne kadar Onursal Yazman Video Works‘ten paylaştığım en uzun video, kanalıma yüklediğim ilk video olma özelliğini de taşıyan 30 dakikalık bir rapordu. Bir de Rashit’in 25. yılını kutladığı geceden 17 dakikalık bir özet yapmıştım.

Tek kameralı bir video ile upuzun bir performans ne kadar ilgi çekebilirdi? Üstelik konser daha yeni verilmişti. Ama bu çok sevdiğim Climb idi; teatral, epik ve çok yoğundu elimdeki kaydın her bir notası ile karesi. O Laneth 2019 gecesinde, önceki grupları çektikçe kameram sahneyle bütünleşmiş ve neredeyse minimum saçmalayarak tamamlamıştım Climb kaydını. İyi görüntü aldığımı biliyordum. Çok özel anları yakaladığımı çekerken ayırdına varıyor ve kameramın kırmızı ışığının yanıp yanmadığını sürekli kontrol ediyordum. 

Düşündüm taşındım ve Ozan’a eğer bu projeyi biraz beklemeye alırsak yapmaktan mutluluk duyacağımı ilettim. Henüz konser sezonunun en civcivli dönemlerini geride bırakmamıştık ve yaz mevsiminin başlarında bir fırsat bulabileceğimizi söyledim. Ozan, verdiğim yanıta teşekkür etti ve dört gözle beklediklerini söyledi Laneth 3’ün tam videosunu.

Yaz başında şöyle bir sesli mesaj geldi Ozan’dan:

“Ağabey ne oldu bizim video?”

Dedim, festivaller şunlar bunlar… “Biraz daha bekleyelim, ağustosta kameramı hiç almayacağım elime. Dinlenmeye çekileceğim. Kurguya öyle soyunacağım.”

Beni hiç sıkıştırmadı Ozan. “Sen ne zaman hazır hissedersen, ne zaman vakit bulursan” diyerek üzerime çöktü çökecek mahcubiyet öncesi son çırpınış ruh halimi silip attı.

Tam da o günlerde, kanalımda ardına ardına 1000 izlenme barajını geçen videoların bildirimleri gelmekteydi… Bir, iki, üç derken dördüncü sıradaydı Spineless.

Bazı videolarımın bininci, ürettiğim ve yüklediğim tüm içeriğin ise toplamda 60 bin kez izlenmeye doğru gitmekte olduğunu takip ettiğim sırada Tuğçe Yapıcı aradı. “Seni Bir Baba Indie Lokal’e konuk etmek istiyoruz” dedi.

The Climb’a 4,5 ay önce verilmiş tam konser kaydı videosu sözüm böyle bir dönemeci bekliyormuş demek ki, diye kafamda oturttum hemen.

Radyoda iki sözcüğü bir araya getiremediğim ve bana ayrılan zamanı pek iyi kullanamadığımı düşündüğüm için eksik kalan bazı şeyler bu yazıda ama her şey aşağıdaki 59 dakikanın içinde.

Climb’a hiç sormadım ama beni anlayışla karşılayacaklarını hissettirdiler. Konser kaydının tam haline özel bir ad vermek gerekiyordu. Bu fırsatı kaçıramazdım:

“Climb as One, Raise the Bar”

 

Tags: , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

BBI Yerli #130 | Pagos
Lalalar’dan yeni bir tekli daha: “Mecnun’dan Beter Haldeyim”

Yazar

Bize Katıl!