Projenizin adı nedir?
-ki
Projenizin başlangıç tarihi nedir?
15.03.2014
Hangi şehirde yaşıyorsunuz?
İstanbul
Projenizde yer alan müzisyenler ve diğer katkı sağlayanlar kimler?
Stüdyosunu, enstrümanistliğini, bilgisini paylaşan Muhterem Sur (Lavta, Buzuki), EP’nin yayım sürecinin tamamıyla ilgilenen, plak şirketim Subroomer Records’tan Cihangir Arslan ve mix-mastering’ini tamamlayan Kaan Beşik.
Projenizde yer alan müzisyenlerin geçmişte veya devam eden başka projeleri var mı?
Muhterem Sur önce Karmate ile sonra ise Resul Dindar ile çalıştı. Birlikte Resul Dindar’ın Divane albümünü ve Türk sanat müziği albümünü kaydettik. Sonrasında Muhterem Sur’un solo projesi Dostnağmeleri kaydettik. Şuan yeni projelerini kaydetmek için inzivaya çekilmiş durumda. Cihangir Aslan solo olarak ve grubu Sors ile sahne ve kayıt çalışmalarını devam ettiriyor. Kaan Beşik ise Cihangir Aslan’la birlikte mainstream projelerde birlikte çalışmaktalar.
Grubunuzun tarzı nedir?
Psychedelic Fusion
Projenize benzer müzik grupları/müzisyenler?
Spotify bile benzer sanatçı göstermedi. Ama EP’yi kaydederken bolca Kardeş Türküler, Orhan Gencebay, Amon Tobin, Squarepusher, Einstürzende Neubauten dinledim.
Bugüne kadar nerelerde sahne aldınız?
Mecra
Sahne aldığınız mekanlarda “mental” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?
Mental olarak bi eksiklikle karşılaşmadım. Gayet tatlılardı ve rahat çalışabildim.
Sahne aldığınız mekanlarda “teknik” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?
Bence mekanlarda Behringer görmemeliyiz. Ürettiği içeriğin en azından biraz daha iyi bi sistemle sunmak istiyor insan.
Organizasyonlara ilişkin eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdir?
Çok fazla sahne deneyimim yok.
Konserlerinize gelen dinleyici kitleniz “genel olarak” kimlerden oluşuyor? Kitlenizin konserlerden sonraki tepkilerini genellikle neler oluyor?
Şu an eş dost ve akraba üzerine kurulu dinleyici kitlem mevcut.
Sahne aldığınız yerlerden bir ücret alıyor musunuz? Aldığınız ücrete ek olarak size sağlanan yan haklar nelerdir?
Para alıyorum, yan haklar da Mecra’da gayet şıktı
Kayıtlarda veya sahnede kendi eserlerinizi mi yoksa uyarlama (cover) eserleri mi seslendiriyorsunuz?
Beste, Uyarlama (cover)
Yayınlanmış “albüm”, “kısa çalar”, “tekli”leriniz var mı?
Şu an sadece “DZ” adında tek bir EP’im var. Eylül 2018 de yayımlandı. Biraz betimlemek gerekirse; “Dz; Rum, Anadolu, Deşt-i Kıpçak, Orta Asya ve Şaman kültürlerinden etkilenen ve bu kaynakları, dub, break-beat, psychedelic, cyberpunk, foley gibi alt-janrları füzyonlayan, kısa çalardır. Kısaca psychedelic füzyon denilebilir.”
Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?
Müziğimi oluştururken kendimi etrafımdaki malzemelere bırakmaya çalışıyorum. Enteresan tınılar dokularla karşılaşabiliyorum. Bazen de ufak bir melodiye takıp, tüm yapıyı onun üzerine kuruyorum. Değişebilen bir durum. EP’de 2 parçada söz var. Birincisi, anonim bir türkünün sözleri azcık manipüle ederek oluşturuldu. 2.si ise multidisipliner sanatçı Rafet Arslan ile muhabbet ederken Rafet Abi’nin ağzından dökülüverdi “İşçiler birleşemedi, Marksist gerillalar dünyanın burnunu düşürdü!” Parçanın genelinde ise dünyadaki sosyo-ekonomik büyük geri sıçrama sürecinde gelişen teknolojinin ürünleri robotlar ve yapay zekalardan medet umulmakta.
Uyarlama (cover) eserler hakkında ne düşünüyorsunuz?
2 kez sahne yaptım onlarda da live soslu DJ’ing formunda çaldım. Aralara kendi parçalarımı sıkıştırdım. Açıkcası cover işe yarıyor. Açıkçası benim müziğim pek dans edilebilecek bir müzik değil (aslında deli gibi dans edilir), bilindik parçalar kitleyi kıpırdatmak için daha etkili oluyor burası kesin.
Yayınlanmış veya yayınlamaya hazır kayıtlarınızı nerelerde gerçekleştirdiniz?
Muhterem Sur’un home stüdyosu ile kendi odamda kaydettim.
Kayıt öncesi ve kayıt deneyimlerinizden bahseder misiniz?
EP’yi kaydetmeden önce annemin evini stüdyoya çevirip bağlamanın akordunu çeşitli şekillerde bozup yeni tınılar elde ettim. Sonra bunları manipüle edip parçaların temel formları oluşturan ses tasarımlarını elde ettim. Evde ki çeşitli materyalleri kaydettikten sonra parçaları oluşturmaya başladım.
Miks ve mastering için kimlerle çalışıyorsunuz?
Kaan Beşikle çalışıyorum. Parçaların oluşum anından itibaren revizyonlar alarak ilerliyorum. Final aşamasında zaten herşey yerli yerinde olmuş oluyor. Geriye çok az iş kalıyor. Mevcut koşullarımızdaki maximum verim elde ediyoruz.
Provalarınız için kendinize ait bir çalışma ortamınız var mı? Çalışmalarınızı ne kadar sıklıkla sürdürüyorsunuz?
Üretim aşaması biraz dengesiz ilerliyor. Bir dönem kapanıp müzik yapıyorum, bir dönem piyasa işleri ile ilgilenmek zorunda kalıyorum. çalışmalarımın çoğu odamda geçiyor.
Prova ve kayıt stüdyoları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Giderek iyileşiyorlar.
Eserlerinizi hangi platformlarda yayınlıyorsunuz? Bu platformların eksileri ve artıları nelerdir?
Soundcloud, Spotify, Deezer, Apple Music vb. bi çok kanaldan erişilebilinir halde. Platformların hatası mı benim mi bilemediğim bir durum var. -ki / DZ diye aratınca çıkmıyor da “Sonu Hep Düz” diye parça ismini yazınca EP’ye ulaşılabiliyor.
Projenize ilişkin “olumlu” ve “olumsuz” bulduğunu şeyler nelerdir?
Projeme karşı şu an nötrüm. Bitti diye üzülmüyorum aksine yaşandı diye seviniyorum.
Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?
Kafamı tekrar toplayıp, 1. EP’nin devamı niteliğinde olan 2. EP’yi kaydetmek istiyorum.
Müzik yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Katıldığınız bir müzik yarışması ve elde ettiğiniz bir derece var mı?
Pek inanmıyordum aslında müzik yarışmalarının çalışacağına. lakin Red Bull’un yarışması bilinirlik ve deneyim açısından ilginç fırsatlar sunuyor. Belki deneyebilirim.
Müzik basını (dijital ve basılı) hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok fazla üretim var haliyle ortalık kalabalık. Mesela benle ilk defa Bir Baba Indie diyaloğa geçti. Ama diğer dikkat çeken müzisyen arkadaşlara destek veriyorlar.
Sırasıyla, dinleyici – mekanlar – organizatörler – müzisyenler ve diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?
Feedback çok önemliymiş. Mutlu edermiş, üretme isteği verirmiş. Yeni yeni anlamaya başladım bunları. Bu aralar bolca feedback alsam süper olur. Mekanlar ve organizatörler içerik üretmeden işlerini yapıyorlar. Mesele %50, %50 ürün yoksa konser yok, konser yoksa mekan ve organizatör yok. Bu sebeple herkesin el birliği edip güzel etkinlikler oluşturması gerekiyor. Ama maalesef Türkiye’de her şey güllük gülistanlık değil.
Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?
Kendi müziğimin yanında, ses mühendisliği yapıyorum. İkiside müzik olduğu için bazen kulaklarınız şişiyor. Bu yüzden sürekli kendi müziğinizi yapamıyorsunuz.
Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?
Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?
Sosyal medya aracığılıyla rahatça direkt benle iletişime geçebilirler.
Müzik grubunuzla Bir Baba Indie Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okuyup detaylı bilgi alabilirsiniz.
