Anadolu Turnesi: “Kervan yolda düzülür”

Röportaj

Yerli yapım bir müzik belgeselinin vizyon şansına erişmesi sık rastladığımız bir durum sayılmaz, bu yüzden de bu şansa erişen nadide filmlere gereken ihtimamı göstermek gerek ki vizyon süreleri uzun ömürlü olsun. Vizyon süreleri uzun ömürlü olsun ki yeni müzik belgesellerini beyaz perdede görme şansımız artsın. Kısacası uzun vadede daha fazla yerli yapım müzik belgeseli izleyebilme şansımız tam da bugünlerde seyirci olarak “Anadolu Turnesi”ne göstereceğimiz ilgiyle doğru orantılı. Galası geçen yıl !f İstanbul kapsamında gerçekleşen “Anadolu Turnesi” nihayet 22 Mart‘ta vizyona giriyor. 2014 senesinde çıktıkları Anadolu turnesinin hikayesini 114 dakika süren uzun metrajlı doyurucu bir yol ve müzik belgeseline dönüştüren Venus Music Peace Band‘e vizyon öncesinde filme dair merak ettiklerimi sordum.

Youtube’ta turneden farklı şehirlerdeki performans videolarınızın altında şu cümleler yer alıyor: “Etraftaki bin bir türlü olumsuzluğa rağmen kavuştuk ve iletişim kurduk. Sevgiyi böyle çoğaltacağız: Gezerek ve iletişim kurarak. Bir Anadolu turnesine çıkıp bu turnenin filmini çekme fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

2011’den beri geniş bir arkadaş grubu ile müzik yapmaya başladık. Gündüzleri stüdyo işletiyorduk, geceleri müzik yapıyorduk. Tamamen birlikte güzel vakit geçirmek için yaptığımız bir aktiviteydi. Zaman geçtikçe müzik bize sanatın ne kadar evrensel olduğunu ve çeşitli arka planlardan gelen insanların ortak noktalarda buluşabileceğini gösterdi. Çevremiz yeterince genişlediğinde müzisyen olmayan insanlarla da bu paylaşımı yapabileceğimiz fikri yerleşmeye başladı. Yavaş yavaş ‘Acaba bu müziği kendi arkadaş çevremiz dışındaki insanlara, hatta bir Anadolu Turnesi’nde dinletebilir miyiz?’ fikri dillenmeye başlamıştı.

Venus Music Peace Band kimlerden oluşuyor?

Venus Music Peace Band turne kadrosu davulda Uğur Deynekli, bas gitarda Mert Coşar, Gitar ve klavyde Cem Celal Bilge, yine gitarda Mustafa Celal Aydın’dan oluşuyordu. Ancak turne öncesi ve sonrası arkadaş çevremizdeki müzisyenlerle birlikte çoğalıp değişebilen bir yapıya sahip oldu.

Turne rotanızı kendiniz mi çizdiniz yoksa bu süreçte bir menajer veya organizatörle mi çalıştınız?

Herhangi bir menajer ya da organizatörle turne esnasında veya başka bir zamanda çalışmamız olmadı. Turne rotasını turneye dahil olan 4 kişiden oluşan müzisyen ekibi ve 3 kişiden oluşan film ekibinin ortak fikirleri belirledi. Afyon, Mersin ve Eskişehir zaten performans yapmak istediğimiz yerlerdendi, diğer şehirleri bu rota üzerinden seçtik. Daha doğuya gitmek istiyorduk açıkçası ama Mersin’de aracımızla ilgili yaşadığımız sorunlar buna mani oldu.

Pek çok grup işin maddi boyutlarından ötürü kendi başına bir turne organize etmeye cesaret edemiyor. Siz bu turneyi ve çekimleri nasıl finanse ettiniz?

Turne süresince kullanılan bütün müzik ve film ekipmanları bize aitti. Müzik ekipmanlarını stüdyodan temin ettik. Bir yandan film yapımıyla ilgilendiğimiz için film ekipmanlarına erişimimiz vardı. Part-time işlere de gidiyorduk. Kullandığımız müzik ekipmanlarının hepsi elektriğe ihtiyaç duymadan pille çalışabilen ekipmanlardı. Aslında finanse ettiğimiz tek şey yol ve yatacak yer masraflarımızdı. Onu da kimi zaman bir çadırda kimi zaman makul bir pansiyonda geçirerek yine kendimiz finanse ettik.

Turne boyunca hangi şehirlere uğradınız ve hangi mekanlarda çaldınız? Performans mekanı olmayan yerlerde verdiğiniz konserlerde teknik yeterliliği nasıl sağladınız?

Turne rotasınca; Eskişehir, Afyon, Ankara, Kapadokya, Mersin, Kayseri, Amasya ve Bolu’da performanslar gerçekleştirdik. Ekipmanlarımız pille çalıştığı için istediğimiz yerde kurulup çalma imkanımız vardı. Afyon’da bir mekan bizimle iletişime geçip birlikte bir organizasyon yapılabileceğini söyledi. Orada bir mekan ile iş birliği söz konusu oldu. Amasya’da belediye ile irtibata geçildi ve bir sahne tahsis edildi. İkisi dışındaki şehirlerde kendi karar verdiğimiz alanlarda kurulup çaldık ve herhangi bir sorunla karşılaşmadık.

Farklı şehirlerde performans sergilediğiniz seyirci toplulukları müziğinize nasıl reaksiyon gösterdi? Çaldığınız seyirci topluluklarının özelliklerinden biraz bahseder misiniz?

Tepkiler çok farklıydı. Şehirden şehre farklılıklar vardı ama genel beğeniyi belirleyen faktörler çok çeşitli. Şehir içindeki lokasyon, havanın durumu, saat, güncel olaylar, izleyicinin arka planı gibi detaylar birleşip genel bir havaya dönüşüyor. Eskişehir’de genel olarak büyük bir ilgi ve beğeni varken, Afyon’da daha farklı karşılandık. İnsanlar daha önce görmediği bir şeyi görmüş gibi gözüküyorlardı ama çok büyük sevgi gösteren insanlar da oldu. Amasya’da büyük bir ilgi vardı ama reaksiyonlar da çok farklıydı. Mesela Kapadokya’da bambaşka bir atmosfer vardı, hem turistlerin yoğun olduğu bir yer olması hem de çaldığımız yerin çok ferah olması performansı üst bir boyuta çıkardı. Film bu reaksiyonları çok güzel bir şekilde inceliyor. İnsanlara detaylı bir şekilde sormaya çalıştık neden beğendiler ya da beğenmediler… Grup hakkında ne düşünüyorlar? Neleri eksik buluyorlar? Bizim de grup olarak bakış açımızı şekillendirdi bu görüşler.

Peki kaç kişilik bir ekiple seyahat ettiniz? Turne boyunca filmin yönetmenleri Deniz Tortum ve Can Eskinazi ile iletişiminizden biraz bahseder misiniz, çekim sürecinde birbirinizi ne kadar yönlendirdiniz?

Turneye çıkmadan önce daha küçük bir yapım ekibiyle yola çıkacağımız konusunda hemfikirdik. Lojistik açıdan daha avantajlıydı. Günün şartları gereği Deniz Tortum, Derin Emre ve Fırat Sezgin bize eşlik etti. Aramızda halihazırda bir uyum vardı, o yüzden kurgusal değil de daha doğal bir çekim süreci oldu. Ne müzik ekibi ne de film ekibi doğallığı bozabilecek bir yönlendirme yapmayı tercih etmedi. Turne süresince yönetmenliği Deniz Tortum üstlendi. Turneden döndükten sonra Can Eskinazi kurgu aşamasında dahil oldu ve turnede bulunmasa da çok büyük bir özveri gösterdi ve filme büyük bir vizyon kattı.

Turne dönüşü filmin prodüksiyon aşaması ne kadar vaktinizi aldı? Bu süreçte kimlerin emeği geçti?

Filmin yapım sonrası süreci 4 yıla yakın bir vakit aldı. Bu süreçte başta Can olmak üzere, yapımcımız Aslı Erdem çok büyük bir emek verdi. Cenker Kökten ses dizaynında bir mucize yarattı, Baptiste Gacoin kurguda, James Norman renkte yardımcı oldu. Sarp Sözdinler çok güzel posterler tasarladı. Saydığımız isimler dışında teşekkür edilecek çok isimsiz kahraman var.

Sizce bu turneyi belgelenmeye değer kılan şey neydi?

Arşivci insanlar olarak bizim öncelikli amacımız bu turneyi kayıt altına almaktı. Her şeyin çok hızlı tüketildiği bir dönemde bu anıyı diğerlerinden ayırıp ölümsüzleştirmek bizim için önemliydi. Hiçbir yerde yayınlanmasa bile yıllar sonra geri dönüp bakabileceğimiz, feyz alabileceğimiz bir referans noktası oldu. Ancak filmci arkadaşların vizyonuyla, bu belgelemenin daha çok insana ulaşabilecek bir görsel değere dönüştüğünü gördük.

Turne öncesi organizasyonu, farklı şehirlerdeki konser deneyimleri, yolculuklar, İstanbul’a döndükten sonraki film yapım süreci, filmi seyirciye ulaştırma çabası… Şimdi geriye dönüp bakınca tüm bu deneyimlerin size öğrettiği en önemli şeyler ne?

Öncelikle böyle bir turne insanın hafızasında ve kalbinde büyük bir yer oluşturuyor. Yıllar sonra bile o turneden olaylar ve yorumlar aklımıza geliyor. Bu kadar çok insanla yüz yüze gelmek, onlarla müziğimizi paylaşmak ve aramızda ortak değerler olduğunu görmek çok güzeldi. Turnenin en etkileyici yanı hiç tanımadığınız insanlara belki de hayatlarında ilk defa duydukları bir müzik tarzıyla hitap edip yine de onlarla anlaşabilmekti.

Film ilk defa geçen yıl !f İstanbul’da gösterilmişti, bildiğim kadarıyla sonrasında yalnızca birkaç özel gösterim gerçekleşti. Galasından yaklaşık bir yıl sonra ise 22 Mart’ta vizyona giriyor. Diğer müzik belgesellerine yol göstermesi açısından sormak istiyorum, bu süreçte hangi zorluklarla karşılaştınız ve “Anadolu Turnesi” vizyon şansını nasıl yakaladı?

Ülkemizde bu tarz yapımlara büyük dağıtımcılar tarafından vizyon imkanı tanınmadığını biliyoruz. !f İstanbul gibi alternatif platformlar bizim için ön plandaydı ve bu tip mecralarda gösterim şansı bulduğunda filmin önü de açılmış oldu. Daha büyük dağıtımcılar ile buluşma fırsatı yarattı. Yeni Film Fonu’nun desteği çok önemliydi. Başka Sinema da bize büyük dağıtımcıların da bu tarz filmlere imkan tanıyabildiğini göstermiş oldu.

Sizin gibi bir Anadolu turnesine çıkmak isteyecek gruplara ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Detaylara çok takılmadan, kendilerinde yeterli enerjiyi buldukları anda akışına bırakıp müziklerini insanlarla paylaşmalılar. Öyle ya da böyle. Kervan yolda düzülür, umutsuzluğa kapılmasınlar. Biz de çok sorunla karşılaştık, nasıl geri döneceğimizi bilemedik fakat hepsinin üstesinden geldik.

https://www.facebook.com/anatoliantrip/videos/334596667180947/

Venus Music stüdyoları kuruluşundan bu yana bir hayli aktif. Son zamanlarda hangi projelerle meşgulsünüz, şu anda tezgahta pişen neler var?

Senelerce Saykedelik Rock icra eden bir arkadaş grubundan çeşitli dallarda projeler çıkaran bir yapım şirketine evrildik. Bu yürüyüşte dayanışma kültüründen kopmadan dengeli bir kurumsallık yakaladık. Avosync, PSR, Bug, M4NM ve Mevzu Records gibi label’larla ortak çalışmalar yaptık. Yakın zamanda benzer janrlardan Congulus’un ilk albümü “Bozkır” yayınlandı. Ardından Kırkbinsinek’in yeni albümü Venüs Müzik etiketi ile yayınlanacak. Volkan İncüvez’in yeni projelerinin kayıtlarına başlayacağız. İlk fiziki kopyamız Ağaçkakan’ın ‘A Naşkvit’ albümü idi. Sonrasında Hiccup’ın “Radiance” albümünü plak olarak bastık. Bu süreç içinde 90 BPM’den Farazi ve Sorgu gibi sanatçılar ile çalışma fırsatı bulduk ve yaz döneminde ortak projeleri olan ‘Anti-Kahraman’ ve Sorgu’nun çıkış single’ı ‘Bir Anda’ yayınlanacak. Daha pişme aşamasına geçmemiş, tezgâhta olan ama ismini veremeyeceğimiz isimler de var.

13 Mart’ta Başka Çarşamba kapsamında “Anadolu Turnesi” pek çok salonda gösterilecek ve aynı akşam Anahit Sahne’de festivalvari bir gecede buluşacağız. Venus Music Peace Band yıllar sonra ilk kez bir araya gelip Ağaçkakan ve Volkan İncüvez’in de konuk olacağı bir performans gerçekleştirecek. Verdiğiniz bunca emekten sonra filminizin vizyona girecek olması ve 13 Mart’taki özel gösterim + konser size neler hissettiriyor?

Aslında geçen süreçte bir mekanda ya da programda yer almadık ama birlikte müzik yapmaya devam ediyorduk. Ancak yıllar sonra insanlarla bir araya gelecek olmak ve bu güzel geceyi  müzisyen dostlarımızla paylaşacak olmamız bizim için mutluluk verici. Aradan geçen zamana rağmen müziğimizin ve filmimizin insanlarda anlam bulduğunu görmek belki de yola çıkarken aklımıza gelmeyecek kadar güzel bir duygu.

Bundan sonra VMPB eylemlerinin devamı gelir mi acaba, yeni konserlerde buluşur muyuz?

Karşılıklı alışveriş çok önemli. Gösterimlerden sonra gelen pozitif ilgi bizi daha büyük bir organizasyon yapmaya teşvik etti. Aslı Erdem ve Uğur Yüksel’in büyük katkılarıyla dayanışma kültürünü devam ettirerek Anahit Sahne’deki konsere dönüştü. İzleyici ve dinleyicilerimizden alacağımız enerji ile VMPB, eylemlerine devam edecektir.

Son olarak, potansiyel izleyicilere bir mesajınız var mı? Sizce insanlar bu filmi neden izlesin?

Yaşanan gerçekliğin olabildiğince aslına yakın bir şekilde ekrana aktarılabilmesi çok önemli. Bu bağlamda dört müzisyen arkadaşın kendi imkanları ile Anadolu’yu gezerek yeni yöreler ve insanlar tanımasını, müziklerini paylaşmakta yaşadıkları güçlükleri ve eğlenceli anları müdahale etmeden olduğu gibi izleyiciye aktaran bir film. Bu topraklarda yakın zamanda geçen bu yol hikayesini merak eden herkesi gösterimlere bekliyoruz.


Venus Music Peace Band üyeleri ve film ekibinin konuk olacağı Bir Baba Indie ile Başköşe programı filmin vizyona gireceği 22 Mart Cuma akşamı 19.00-20.00 saatleri arasında 94.9 Açık Radyo’da! 

Filmi vizyon öncesinde izlemek isteyenler için 13 Mart Çarşamba günü “Anadolu Turnesi”, Başka Çarşamba kapsamında üç ilde ve yedi ayrı salonda gösterilecek. Aynı akşam Anahit Sahne‘de gerçekleşecek konserde ise hem Venus Music Peace Band, Ağaçkakan ve Volkan İncüvez‘in de konuk olacağı çok özel bir performans için uzun zaman sonra yeniden bir araya gelecek hem de Islandman, Barlas Tan Özemek ve Gülin konserleriyle hafta ortasında mini bir psychedelic festival deneyimi yaşayacağız. Gösterim ve konsere dair her türlü bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz.

Tags: , , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Laneth “bir gece”den daha fazlası
10 Soru 1 Playlist | Selin Sümbültepe

Yazar

Bize Katıl!