Yeraltı Metrosu #6: Bakeroner

Yeraltı Metrosu
Röportaj serimiz “Yeraltı Metrosu” ile bu sefer sözü sokak sanatçılarına bırakıyoruz. Bu haftaki konuğumuz Bakeroner!

Bu seride, her gün gezdiğimiz sokaklarda, caddelerde işleriyle karşımıza çıkan, çoğu zaman gizemli street artist’lere, graffiti sanatçılarına merak ettiklerimizi soruyoruz.

Serinin bu haftaki konuğu olan Bakeroner‘in bizim için hazırladığı playlist’i dinleyerek sorularımıza verdiği yanıtları okumak isteyenleri hemen aşağıya alalım.


Sokakta olmak senin için ne ifade ediyor?

Kendimden bir şeyler katarak alışılagelmişin dışında bir doku oluşturduğum yer olarak düşünüyorum sokağı. Herkesin bildiği harfleri çoğunluğun bilmediği özgün formlarda yansıtmak herkesin yaşayabileceği bir duygu değil. Sokaktan geçenleri bu bakış açısına yönlendirip bu estetiği keşfetmelerini sağladığımız bir platform gibi.

Sokağa iş yapıyor olmanın sendeki en büyük motivasyon kaynağı nedir?

Çevredeki griliklerin içerisinde renkli bir alan oluşturmak her zaman beni mutlu etmiştir, alışılagelmişin dışında bir iletişim olanağı sağlıyor. Günlük hayatta binlerce kez karşınıza çıkmış harfleri sokağın dinamikleri ile harmanlayıp aktarmak ve insanların bunu keşfettiklerini görmek her zaman motive edicidir. Ama genel olarak söylemek gerekirse asıl motivasyonum her zaman daha farklı ve estetik harf formlarını duvara işleyebilmek, benim için itici güç diyebilirim.

Yarattığın eserle karşı tarafa bir mesaj iletme kaygın var mı? Varsa bugüne kadar yaptığın işlerde bunun gerçekleştiğini düşünüyor musun?

Mesaj kaygın hiç olmadı diyebilirim. Amacım teknik olarak daha iyisini yapmak. Bunu yaptığımda bu işe ilgi duyanlara verdiği bir haz ve his var, amaçladığım iletişim şekli bu diyebilirim.

Toplumda pek meslek olarak görünmeyen bir iş yapıyorsun. Bunun bir iş olmadığı söylemi doğru mudur? Sen geçimini nasıl sağlıyorsun?

Yaşadığımız çağda her şey çok hızlı değişiyor ve dün bir meslek veya gelir kaynağı olmayan işler bugün çok talep görüyor, grafiti de onlardan biri. Talebin oluştuğu yerde, eğer yok ise meslek de oluşacaktır. Ben şu anda freelance tasarımcılık yapıyorum, yanı sıra dijital ve geleneksel yöntemlerle yaptığım eserleri satıyorum.

Üretim aşamasında ya da sonrasında yaşadığın pozitif veya negatif bir anını bizle paylaşır mısın?

İyi ve kötü aldığımız bir çok tepki var doğal olarak, ama genelde pozitif yönde, daha iyi anlaşılması için de her zaman nazik ve açıklayıcı bir dil kullandığımız için negatif başlayan bir iletişimi de pozitife çevirdiğimiz çok oldu.

İlk aklıma gelen anı ise İstanbul’da boyadığımız sırada yaşlı bir çift yoldan geçerken araçlarını parkedip bir süre bizi izlediler. Daha sonra yanımıza gelip bir miktar para uzattılar, açıkçası şaşırdık:) Parayı kabul edemeyeceğimizi ama bizim adımıza bir ihtiyaç sahibine verirlerse çok mutlu olacağımızı söyledik. Sonrasında yaptığımız işin güzelliğinden, bu vesileyle gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutup sanata nasıl yönlendirebileceğimizden bahsettiler, epey motive ediciydi.

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

The Horrors’ın yeni EP’si ”Lout” yayında
Derin Sarıyer’in yeni EP’sinden ilk teklisi yayında

Yazar

Bize Katıl!