2010’lardan Albümler #36

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.


Mitski  –  Bury Me At Make Out Creek (11 Kasım 2014)

Albüm kapak çalışması: Mitski’ye aittir1. Daha fazla güvenilir detay bulunmamakta.

Japonya ve ABD’yi birlikte düşündüğümde zihnimde ilk beliren şeyler II. Dünya Savaşı’nda iki ülke arasında yaşanan felaketler, Trump’ın Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin elini absürd şekilde sıkışı, vaktinde Japonya’nın en iyi ramen restoranını açmış ve şu an New York’ta yaşayan şef Ivan Orkin ve son olarak, tabii ki Mitski oluyor.

Annesi Japon, babası Amerikalı, Japonya doğumlu, New York’ta yaşayan, gerçek adıyla Mitsuki Francis Laycock, sahne ismiyle Mitski Miyawaki (annesinin soy ismi) kısacası Mitski, üçüncü albümü Bury Me at Make Out Creek ile 90’ların cızırtılı ve gürültülü alternatif rock müziğini 2010’ların naif indie rock’ıyla bir araya getiriyor. 24 yaşında çıkardığı albümde kimi mecralarca punk folk diye de adlandırılan sularda kürek çeken Mitski, dokunaklı vokalleri ve fuzz bulutu içinde bıraktığı huzur dolu bas ve gitar yürüyüşleri ile duygusal atmosferi hakim kılarken, bu atmosferi sözlerindeki kişisel hikayeler ve tecrübeleriyle sunuyor. Albüm ile ilgili olarak  insanların ağlamasından hoşnutum çünkü albümü yazarken hep ağlıyordum ve bu yüzden insanların geldiğim yere ulaşmasından memnunum” diyen2 Mitski, 2017’de verdiği bir röportajda ise müzik yazmanın sihirli olduğunu ve çok fazla gizem barındırdığını öte yandan yazarken düzenleme yapmadığını ve düzenlemenin rahatsızlık getirdiğini belirtiyor3.

Babasının görevi dolayısıyla hayatı boyunca çok fazla ülkede bulunmuş Mitski, lise yıllarının ufak bir bölümünü de Ankara’da geçirmiş. İlk şarkısını ani bir dürtü ile Ankara’da yaşadığı dönemde yazan4 sanatçının ilk kez şarkı söyleyebildiğini fark ettiği an da Ankara’dayken ve o anı “That morning in Ankara, suddenly there was something that was coming out of me that I could sing—and it was just such a rush.” diye ifade etmekte5.

Bunlar bir tesadüf mü yoksa Ankara hakkında söylenegelen insanlarda sanat yapma isteği doğuran, şehrin gri havasındaki ilham veren büyüden mi bilinmez ama şu an aklıma gelenler arasında Ankara doğumlu Joe Strummer ve Ankara’da yaşamış Peter Murphy’den sonra ilk şarkısını Ankara’da yazmış Mitski’yi de Ankara’da doğmuş veya yaşamış yabancı müzisyenler kategorisine bir Ankaralı olarak gururla ekliyorum.

Referanslar:

1. https://www.discogs.com/Mitski-Bury-Me-At-Make-Out-Creek/release/6654585

2. https://imposemagazine.com/features/mitski-interview

3. https://www.stereogum.com/1952348/qa-mitski-on-her-next-album-making-sense-of-newfound-fame/interviews/

4. https://imposemagazine.com/features/mitski-interview

5. https://www.newyorker.com/magazine/2019/07/08/on-the-road-with-mitski


Brad Mehldau TrioSeymour Reads The Constitution! (19 Mayıs 2018)

Albüm kapak tasarımı: Kapak fotoğrafı Mitch Epstein’a aittir1.

Deniz ürünlerine tutkunun ifadesi için kullanılan denizden babam çıksa yerim tabirinin farklı bir alandaki karşılığı caz severler için Brad Mehldau’dan ses çıksa dinlerim olabilir. Piyanist sanatçının devasa ve farklı renkler barındıran kariyeri bir derya. Klasik yönelimlerden yenilikçi, zihin yakan, farklı disiplenlerden kök alan denemelerine; Radiohead gibi modern grupların parçalarından Bach gibi klasik bestecilerin eserlerine kadar çok farklı müzikal yapıları da caza olağanüstü uyarlayan (After Bach albümü önerilir) ve kompleks yapılar sunup dinleyicilere basit olan güzeldir dedirten biri. İşini çok iyi yapan fakat bunu göstermekle veya pazarlamakla uğraşmadığı için dikkat çekmeyen bundan da rahatsız olmayan başarılı insanlardan. Karantinadayken yaptığı müzikleri Suite: April 2020 adıyla eskiz gibi sunan Mehldau, bu çalışmasını yeni ve büyük bir albüm pazarlamasıyla sunabilir ve yıl sonu listelerinde rahatlıkla yer bulabilirdi. Bir başka deyişle, başkasının üretim potansiyelinin ötesindekileri eskiz edasıyla yayınlamakta kendisi.

Her ne kadar caz müzik son yıllarda Birleşik Krallık’taki yeni dalgayla öne çıkıyor olsa da caz müziğin anavatanı Amerika’nın köklü caz kültürü hep ve hala çok verimli. Son dönemin gözdesi Kamasi Washington’ı da çıkarmış bu verimli topraklar sayısız müzisyeniyle üretmeye devam ediyor. Brad Mehldau da yanına kontrbasta Larry Grenadier ve davulda Jeff Ballard’ı alarak prodüktörlüğünü de üstlendiği Seymour Reads the Constitution!’ı sunuyor. Yatıştırıcı, şaşırtıcı fakat dengeli caz parçaları barındıran albüm huzur içinde keyfi veya keyif içinde huzuru hissetmek isteyenler için birebir. Ferah, melodik, sürükleyici, doğal tınıda harika sesler içeren albüm Paul McCartney, Brian Wilson, Sam Rivers gibi sanatçılardan da uyarlamalar içermekte.

Albüm ismini 2014’te vefat eden aktör Philip Seymour Hoffman’dan almakta. Mehldau rüyasında Hoffman’ın kendisine ABD Anayasası’nı okuduğunu görmüş ve uyanır uyanmaz aklından uçup gitmeden albümün ilk melodisini yazmış. İki hafta sonrasında ise hayranı olduğu aktör maalesef vefat etmiş2. Albüm bu açıdan, benim gözümde Hoffman’ın ruhunun sindiği bir iş olma özelliği de taşıyor.

Referanslar: 

1. https://www.nonesuch.com/albums/seymour-reads-the-constitution

2. https://www.nonesuch.com/journal/brad-mehldau-story-behind-new-trio-album-seymour-reads-the-constitution-2018-05-22

Tags: , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

The Antlers’tan yeni albüm haberi yeni tekliyle beraber geldi
Lana Del Rey’in yeni teklisi klibiyle birlikte yayında