2017 Notları, Gerçek Punk Tavrı: “IDLES-Brutalism”

Albüm İncelemeleri
2017’yi bitirmeye yaklaşırken “yılın şekilli albümleri” için hazırlanan liste planları da yavaş yavaş kafalarda son halini bulmaya başlamış durumda. Brutalism ile yılın en sağlam rock kayıtlarından birine imza attığını düşündüğüm IDLES da yüksek ihtimalle bu listelerin üst sıralarında kendine yer bulacaktır.

Mart ayında dinleyiciye sunulan albüm her ne kadar Türkiye sınırlarında pek yazılıp çizilmese de başta Uncut ve The Line of the Best Fit olmak üzere pek çok kalburüstü yabancı dergiden büyük övgüler topladı. “İngiltere’nin şu an en heyecan verici gruplarından biri” sıfatına layık görülen IDLES özellikle punk rock adına izlediği yenilikçi tavrı ile bu övgüleri ziyadesiyle hak ediyor diye düşünüyorum.

İngiltere’nin Bristol kentinde vokalist Joe Talbot ve bas gitarist Adam Devonshire tarafından kurulan ekip, 2012 ve 2015 yıllarında yayımladığı ilk iki EP’si Welcome ve Meat ile alternatif rock çatısı altında tarz olarak her ne kadar kafası karışık bir duruş sergilese de şarkılar içerisine yükledikleri muazzam enerji seviyeleri ile gelecek için oldukça olumlu sinyal vermeyi başarmıştı. Ardından yeni şarkıların üretimi için yola devam eden ekip bu süreçte başlarından geçen olaylarla müzikal çizgilerindeki savruk halden kurtulup kararlı şekilde, yere daha sağlam bastıkları bir yola girdi. Özellikle vokalist Talbot’un annesini kaybetmesi, diğer taraftan Birleşik Krallıktaki sürpriz Brexit hüsranı ve dünyanın çivisinin çıktığını işaret eden diğer tüm krizler silsilesi ekibin acemilik dönemi sonrasındaki üretimlerini tarz ve tavır olarak da dönüştürmeye başladı. İşte bu koşullar altında kaydedilen ilk uzunçalar Brutalism grubun içinde barındırdığı enerjiyi büyük bir öfke patlaması olarak dışarı saçan, enstrümantal açıdan yoğun, maksimum derecede agresif ve yıkıcı bir albüm.

İşe sound açısından bakacak olursak aslında IDLES, Brutalism ile kulağınızın ilk defa karşılaşacağı yenilikte bir müzik sunmuyor. Zira albüm müzikal açıdan değerlendirildiğinde, post-punk’ın sınırlarını genişletmeyi başarabilmiş Protomartyr, Eagulls ve Iceage gibi son dönemin başarılı ekiplerine aşina olanlara yabancı gelmeyecektir. Sık sık kulakları tırmalayacak seviyede hissedilen Noise dokunuşları, motorik şekilde tekrarlayarak şarkıların temelini sağlam zemine oturtan bas-davul ikilisi ve bu ikiliye eşlik eden yüksek voltajlı elektrik gitarlar Brutalism’i karanlık post-punk sularına oldukça yakın bir noktada konumlandırıyor.

Fakat Brutalism’i diğer tüm benzerlerinden ayıran bir nokta var; ki bu da ekibin albümde takındığı politik tavır. Bir kadının “no surrender” çığlığıyla açılan albüm Brexit sonrası geliştirdiği mualif söylemi, kapitalist düzeni iğneleyen sarkastik sözleri ve sanata karşı eleştirel bakış açısını sözlerine taşıyor ve 70’lerdeki gerçek punk tavrını ortaya koymayı önemli ölçüde başarıyor. Özellikle Joe Talbot’un öfkeden deliye dönmüş halde sunduğu etkileyici vokal performansı ve hedefin kim olduğunun belirsizleştiği sarkastik lirikleri grubun bu tavrını en iyi yansıtan noktalar. Talbot şarkılarda hayatın envai çeşit çirkinliğinden bahsediyor ve bunu dile getirirken sözcükler ağzından nefretle ortaya saçılıyor. Sesindeki nahoş ve umarsız hal punk rock efsanesi Sex Pistols vokali Johnny Rotten ve benim şahsi kahramanım The Fall vokali Mark E. Smith referansları taşıyor.

Joe Talbot

IDLES için yeni dönem alternatif rock kanadında “İngiltere’nin en heyecan verici grubu” övgüsünü sonuna kadar hak ettiğini belirtmek gerek. Brutalism ise her ne kadar ekibin kariyerindeki ilk uzunçalar olma özelliğini taşısa da yıllardır bıkmadan çevrilen “Punk rock öldü” geyiğine bu sene tartışmasız en sağlam darbeyi indiren çok değerli bir kayıt.

Tags: ,

İlginizi Çekebilir

Nilipek.’in Yeni Albümü Döngü’de Büyümüşlük, Yaşanmışlık ve Birikmişlik Var
Bir Baba Indie #44 – “Lara Di Lara” @ Radyo Kanyon

Yazar

Bize Katıl!