Yeraltı Metrosu #4: Somonzi

Yeraltı Metrosu
Röportaj serimiz “Yeraltı Metrosu” ile bu sefer sözü sokak sanatçılarına bırakıyoruz. Dördüncü konuğumuz Somonzi!

Bu seride, her gün gezdiğimiz sokaklarda, caddelerde işleriyle karşımıza çıkan, çoğu zaman gizemli street artist’lere, graffiti sanatçılarına merak ettiklerimizi soruyoruz.

Serinin dördüncü konuğu olan Somonzi‘nin bizim için hazırladığı oldschool rap playlist’ini dinleyerek sorularımıza verdiği yanıtları okumak isteyenleri hemen aşağıya alalım.


Sokakta olmak senin için ne ifade ediyor?

Aidiyet, kaos ve tabii ki insan. Sokak, içinde insan bulunmadığı sürece apartmanların ve yerleşkelerin üzerinde bulunduğu bir alandan başka bir şey değil. Bu dönemde bunu çok iyi anlamış olduk. Canımız sıkılıyor. Kaosumuzu geri istiyoruz

Sokağa iş yapıyor olmanın sendeki en büyük motivasyon kaynağı nedir?

Elit bir grubun tekelinde olmayan bir ifade alanı olması ve herkesin müdahil olabilmesi beni cezbediyor. Ortak forum gibi. Admin yok. 

Yarattığın eserle karşı tarafa bir mesaj iletme kaygın var mı? Varsa bugüne kadar yaptığın işlerde bunun gerçekleştiğini düşünüyor musun?

Eskiden böyle bir kaygım yoktu. Bunu oyun gibi görüyordum. Sokakta takılırken goy goyuna keyifli resimler yapmaktı sadece. Fakat zamanla insanların işlerimden, benim için ifade ettiğinden çok daha büyük anlamlar çıkardığını ve bağ kurduğunu farkettim. Bu da üretim sürecinde bana yeni bir perspektif kazandırdı.

Toplumda pek meslek olarak görünmeyen bir iş yapıyorsun. Bunun bir iş olmadığı söylemi doğru mudur? Sen geçimini nasıl sağlıyorsun?

Bu işten para kazanıp, parasını tekrar bu işe yatıran yüzlerce insan var. Kimin ne dediğinin önemi yok çünkü herkes zaten yolunda. Benim için sokakta üretim yapmak kimliğimin bir parçası fakat ekmek teknem değil, olmasını da istemiyorum. Maddiyat gibi hayati gerçekler, keyif için yaptığım işe yansıdığında iş keyifsiz oluyor. Ömrümün sonuna kadar aynı işi yapma düşüncesi de beni depresyona sokuyor. Şu an mural, grafik tasarım, illüstrasyon, animasyon, film gibi bir çok alanda çalışıyorum. Tam zamanlı hustle yani.

Üretim aşamasında ya da sonrasında yaşadığın pozitif veya negatif bir anını bizle paylaşır mısın?

Geçtiğimiz senelerde bir mural üzerinde çalışırken bir sürü sokak çocuğu hevesle yanımıza gelip işle ilgilendi. Heveslerini alsınlar diye birer tur sprey boya sıktırdım, yaptığımız işi anlattım, sonra o günlük paydos edip boyaları üzerinde çalıştığım vince bıraktık. O gece çocuklar bir şekilde 10 metrelik vince tırmanıp bir iki kutu boya aşırmış. Sabah duvara geldiğimizde, mahallenin bütün dükkanlarının, kaldırımlarının ve hatta bazı araba kaportalarının spreyle karalanmış olduğunu gördük. Çok komikti. Biraz azar işittik ama olsun, hem pozitif, hem negatif bir anı oldu.

Çizerken neler dinlemekten hoşlanırsın? (10 parçalık playlist hazırlayabilir misin?)

“Her şeyi dinlerim” demek istemiyorum ama bu aralar favorilerim bunlar. İyi dinlemeler.

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Nick Cave ve Warren Ellis ikilisinden yeni albüm yayında
Indie rock’ın New Jersey’li temsilcisi Real Estate’ten yeni bir EP geliyor

Yazar

Bize Katıl!