BBI Yerli #227 | MisucMaker

BBI Yerli
İlk parçası “I Remember”ı geçtiğimiz yıl haziran ayında paylaşan MisucMaker, video klibiyle birlikte servis ettiği “Harmonized” teklisi sonrasında BBI Yerli köşemizin 227. konuğu oluyor. Haydi gelin, MisucMaker’ı daha yakından tanıyalım!

1. Projenizin adı nedir?

MisucMaker.

2. Kendinizden ve müzik kariyerinizden kısaca bahseder misiniz?

Merhaba, ben Alperen Yalçın. Müziğe 11 yaşında gitar çalarak başladım ve 2004 yılında Ankara Liselerarası Müzik Yarışması’nda “En İyi Beste” ödülünü kazandım. Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda vokal eğitimine başlamak için 2007’de burs kazandım. Orada Merih Kazbek ve Meltem Ege gibi değerli hocalarla çalışma fırsatım oldu. Sonrasında devlet tiyatrolarında müzisyen olarak çalıştım. Devam eden süreçte profesyonel müzik endüstrisinin içinde birçok farklı proje ve grupta yer aldım.

3. Siz müziğinizi hangi tarz ya da tarzlar içinde tanımlıyorsunuz?

Pandemiden beri metaverse konserleri veriyorum ve yaptığım funky müziğin tanımını buradaki konserlerimde “Metafunk” olarak adlandırmıştım. Funk’ın yanında; disco, pop, edm ve house tınıları da var. Hatta son dönemde DnB ve techno sularında yüzdüğüm yeni şarkılar da yapmaya başladım.

4. Üretiminde hangi şehirde devam ediyorsunuz? Yaşadığınız şehrin müziğinize sizce etkisi var mı?

Ankara’da stüdyo ve ev arası günlük rotamda denk geldiğim binaların, yaptığım müzikler üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu yapılar 1920-50 arasında Almanca konuşan mimarlar tarafından yapılmış elçilik binaları. Bu yapıları her gün evden çıkıp stüdyoya gelirken detaylıca izleme şansım oluyor ve optik hafızamdan işitsel hafızamı şekillendiriyor. Çankaya-Kavaklıdere bölgesi çeşitli kültürel özelliklerde binalar ve farklı etnik kökenlerden insanların ikamet ettiği adalardan oluşuyor.  Bu durum müziğimde kullandığım şarkı sözlerinin İngilizce olmasıyla ve hedef kitlemin global olması gibi etkenlerle doğrudan ilişkili.

 5. Müziğinize değer katan kişiler kimlerdir?

Müziğime değer katan kişiler arasında öncelikle Kanadalı prodüktör arkadaşım Jasmin Boivin’i sayabilirim. Jasmin’le işbirliği yaparak, farklı zaman dilimlerini avantaja çeviriyoruz. Genelde gündüzden geceye kadar kaydettiğim fikirleri Jasmin’e yolluyorum ve uyandığımda o şarkının harika bir şarkı versiyonuyla karşılaşıyorum. Jasmin’in katkıları, müziğimin gelişiminde önemli bir rol oynuyor.

Onun dışında müzisyen arkadaşlarımın stüdyoya yaptığı ziyaretlerde yaptıkları katkılar oldukça değerli. Hem enstrüman çalımlarıyla hemde vokalleriyle bana destek veren birçok arkadaşım var ve bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum.

6. Müziğini etkileyen gruplar ya da sanatçılar var mıdır?

70’ler &  80’ler funk ve disko ögelerini çağdaş elektronik müzik sanatçılarıyla (Disclosure, Flume ve Kaytranada, Fred again.. vb.) harmanlayarak ortaya yeni bir dans müziği çıkarmaya çalışıyorum.

7. Daha önce sahne aldınız mı? Varsa en yakın etkinliğiniz ne zaman?

Ankara’da birçok festival ve konserde sahne aldım. Bunlardan bazıları arasında Kerela Dust’ın açılışını yaptığımız Wake Up Music&Arts Premiere, Ankara Coffee Festival, Sofar Ankara ve çeşitli lokal kulüpler bulunuyor. Yaz aylarında İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde de performanslarım olacak. Ayrıca, işler yolunda giderse birkaç Avrupa konseri planımız var.

8. Sence ülkemizde sahne almanın zorlukları nelerdir? 

Yeterli çeşitlilik ve kapsamlı sahnelerin eksikliği diyebilirim. Var olan sahnelerde ise çeşitli imkansızlıklar nedeniyle ekipman kalitesi ve akustik iyileştirmelerin yeterince yapılmaması gibi sorunlar ön plana çıkıyor.

9. Yayınlanmış albüm, kısa çalar veya teklileriniz var mı?

Geçtiğimiz Haziran ayında yayınladığım “I Remember” adlı teklim, audio-visual bir çalışma olarak Efe Alpay ile işbirliği yaparak gerçekleştirdiğimiz bir projeydi. Şarkının bas yürüyüşünden ilham alarak eğlenceli bir animasyon klip üretti. Daha sonra ise “Harmonized” adlı diğer teklimi yayınladım. Bu şarkı için stüdyoda eğlenceli bir klip hazırladık. Klibin yönetmenliğini Çağatay Yiğit ve Mert Yalçın üstlenirken yapımcılığını sevgili Dilan Pala yaptı.

10. Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?

Müziğimi, mavi, güneşli bir gökyüzünün tam ortasında parıldayan bir disko topu gibi düşünebiliriz. Dinleyicileri saf ve enerji dolu bir partiye davet eden şarkı sözleri, gelecekteki umut dolu günleri yaşamak için her yeni güne enerji dolu bir başlangıcı ve yüksek motivasyonu barındırıyor. Sözlerin yanısıra kullanılan enstrümanlardaki funk unsurları, upbeat ritimler, groovy bass’lar ve özellikle gitar ve saksafon gibi unsurlar her şeyi biraz daha hareketlendiriyor.

11. Kayıtlarınızı nerelerde alıyorsunuz ve ses prodüksiyonunda kimlerle çalışıyorsunuz?

Kayıtları, yaklaşık 10 yıl önce Cinnah Caddesi’nde kurduğum Misuc Agents adlı stüdyomda gerçekleştiriyorum. Prodüksiyon aşamasında, Kanadalı prodüktör arkadaşım Jasmin’le Montreal ve Ankara arasında işbirliği yapıyoruz. Son yayınladığım Harmonized’da ise co-producer olarak Ati Pikal’le işbirliği yaptık. İstanbul’da olmasına rağmen süreç oldukça verimli geçti ve şarkının mix’ini üstlendi. Son dokunuş olan mastering aşamasında ise sevgili Ediz İre ile çalıştık.

12. Kendinize ait bir üretim alanınız var mı?

Misuc Agents adlı stüdyomuzda kolektif bir ekiple üretim yapıyoruz. Sofar Ankara prodüksiyon süreçleri ve videoları burada yapılıyor. Bunun dışında müzik ve prodüksiyona dair birçok sanatçı ile ortak çalışmalar yapıyor ve kayıtlar alıyoruz. Dolayısıyla bu çeşitlilik müziğimi besliyor.

13. Sırasıyla, dinleyici – mekanlar – organizatörler – müzisyenler, müzik basını ve diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?

Müziğin evrensel bir dil olduğuna inanıyorum ve bu nedenle müzik yaparken sadece kendi coğrafyamızdaki dinleyicilere değil, dünyanın dört bir yanındaki insanlara da ulaşmayı hedefliyorum. Günümüzde teknolojinin sunduğu imkanları kullanarak daha geniş kitlelere ulaşabilmek ve etkileşim halinde olabilmek mümkün. Bunu yapabilmek ve dünyanın her yerinde müziğimi icra edebilmek istiyorum.

14. Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?

Müzikoloji master tezimde odaklandığım müzik ve mimari etkileşimli çalışmalarımı akademik düzeyde sürdürüyorum. Bu konunun bir uzantısı olarak sayılabilecek Sofar Ankara’nın prodüksiyon kısmında da bir yıldan fazla süredir görev alıyorum. Her ay, farklı mimari yapılarda, o mekanın akustik özelliklerine uygun sanatçıları seçerek etkinlikler düzenliyoruz.

Bunun yanı sıra, Blakhol adlı görsel-işitsel kollektifimizle 2019’dan beri aktif olarak çalışıyorum. Blakhol ile, hayal gücünü harekete geçiren şarkılar ve hislerle dolu ritimlerden oluşan kompozisyonlar üretiyoruz. Geri kalan zamanlarımda ise kendi projem MisucMaker üzerinde çalışıyorum.

15. Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?

https://linktr.ee/misucmaker buradan tüm linkler sosyal medya hesaplarıma ulabilirsiniz.

16. Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?

Son dönemde aktif olarak kullanmaya başladığım Instagram hesabım üzerinden doğrudan iletişime geçebilirler.

17. Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Bu güzel röportaj için BBI ve Mümkün İşler ailesine kocaman teşekkürler. <3


Müzik grubunuzla/projenizle BBI Yerli projesine katılmak için detaylı bilgi:

https://www.birbabaindie.com/bbi-yerli

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

Büyük Ev Ablukada Defansif Dizayn: DasDas’ın içinde FeeL
Glass Beams yeni EP’siyle aynı ismi taşıyan “Mahal” parçasını yayınladı

Yazar

Bize Katıl!