ALBÜM | Skunk Anansie – “Anarchytecture”

İnceleme

Londra’nın yoksul mahallelerinden dünyaya uzanan bir yolculuk Skunk Anansie. 1990’lı yıllarda peş peşe gelen 3 iyi albüm. 5 milyonluk albüm satışı ve 7 tane dünya turnesi… Skunk Anansie o yılların en radikal en sahici tavıra sahip gruplarından oldu. 1990’ların Britpop ve erkek egemen müziğe karşı yükselen farklı bir başarı hikayesiydi Skunk Anansie. İyi şarkılar, gürültülü konserler, Skin’in insan ötesi büyüleyici sesi ve daha bir sürü şey… Sonrasında 2001 yılındaki ayrılış ve sonrasında Skin’in solo çalışmalara yöneldiği dönem, 2009’da ise ekip tekrar buluşması ve Smashes&Trashes isimli “Best Of” albümünü piyasaya sürmeleri… 2010 yılı ve sonrası ise grup tarihi açısından yeniden üretken bir döneme girildiğini işaret ediyor bizlere. 2010 yılında Wonderlustre, 2012 yılında ise Black Traffic albümlerini ve 2013 yılında Acoustic Live in London’ı yayınladılar. Ocak 2016’da ise son albümleri Anarchytecture piyasaya çıktı.

Skunk Anansie ismi zikredildiğinde dinleyenler bilirler ki, o müzik mutlaka belli bir standartın üzerindedir. “Clit Rock” olarak ifade ettikleri müzik tarzlarından punk-funk-metal etkileri vardır. Sex Pistols, Blondie, Reggae, Electronica, Hip Hop ve dünya müzikleri onları etkileyen grup ve akımlar oldu. 1990’lı yıllardaki performansları ve festivallerin aranan aktörlerinden olmaları onları tanımayanlar için önemli referanslar. Sahi Türkiye’de Rock’n Coke 2011’deki performanslarını hatırlayanınız var mı?

Anarchytecture’e dönersek albüm grubun 2000’li yıllarda yaptığı iki stüdyo albümünün biraz daha ötesine geçiyor ve eski günlerden izler taşıyor. 2010 ve 2012 yılında yayınladıkları albümlerde 9 yıllık ayrılığın ardından yeniden bir araya gelmenin heyecanı ve küresel ölçekteki sosyo-politik gelişmelerin grup açısından keşfinin etkileri vardı. Anarchytecture’da ise daha derli toplu bir sound bizi bekliyor. Black Traffic’te başlayan daha geleneksel ve melodi odaklı rock anlayışı devam ediyor gibi gözükse de, özlenen Skunk Anansie altyapısından örnekler de yok değil. İlk single “Love Someone Else” Daddy Cool vari introsuyla sizi içine çekiyor, ilk dinlediğimde videosu nasıl olabilir diye düşünmüş ve Skin’i kalabalık bir diskoda hafif uçmuş bi halde şarkı söylerken hayal etmiştim. Şarkının videosunu izlediğimde tam da hayal ettiğim gibi bir disko ve dans eden insanlar vardı ama sadece Skin’i göremedim. İkinci single “Death to the Lovers” Skin’in solo çalışmalarını andırıyor. Videosunda beyazlar içinde melek gibi bir Skin görmek de varmış…  “Beauty is Your Curse” bir başka single adayı… In The Back Room, Bullets, That Sinking Feeling ise grubun “daha yaşlanmadık gelin bizi canlı izleyin” mesajı verdiği ve beni mest eden tabanca gibi eserler… Albümde ise grubun 20’li yaşlardaki öfkesini aramayın bulamazsınız ama hala oldukça enerjikler…Güçlü bir melankoli hissettiren “Without You”nun bazı bölümleri bana Redd’in “Aşık Oldum Celladıma” eserini andırdı. Doğan Duru Skin’le papaz olur mu bilemeyiz! “Victim”in trip hop atmosferi ve enstrümental “Suckers” albümün diğer zenginlikleri…

Dip Not: Geçtiğimiz günlerde İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen terör saldırısı sırasında Skin’in de İstanbul’da olduğunu öğrendik. Twitter’dan hayranlarına seslenen Skin, “Otelimizin dışında büyük bir bomba patladı. Sarsıldım ama iyiyim. İnsanlar öldü. Korkunç sahneler var” diye tweet attı. Tanrı Skin’i ve ses tellerini korusun…

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

BalconyTV İstanbul – Mart 2016 Performansları
YENİ | Pervert Parade – “Songs From A Sinking Wherry”

Yazar

Bize Katıl!