2010’lardan Albümler #38

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.


VAMPIRE WEEKEND – CONTRA (11 OCAK 2010)

Albüm kapak çalışması: Vampire Weekend’den Rostam Batmanglij’in Flickr’da New York City 83 diye arama yaptığında bulduğunu söylediği1 kapak görseli; 2015’te vefat etmiş, New York’tan fotoğrafçı ve film yapımcısı Tod Brody’nin 83 yılının yazında çektiğini ve lisansını aldığını iddia ettiği dönemin foto modellerinden Ann Kristen Kennis’in Polaroid fotoğrafıdır. İddialara göre grup fotoğrafı Brody’den 5 bin dolara satın almıştır. Fakat, Kennis kendisinden izin alınmadığını ve Brody’i hayatında hiç tanımadığını söyleyerek Brody’e, Vampire Weekend’e ve XL Recordings’e 2 milyon dolarlık dava açmıştır. 13 yaşındaki kızının fark etmesiyle fotoğrafının kullanıldığından haberdar olan Kennis – başta umursamasa ve durum hoşuna gitse de – kendini gazetelerde ve dev konser afişlerinde görünce dava açmaya karar verdiğini belirtmiştir2. Sonrasında grup da Brody’e dava açmış3 ve 2011’de Kennis,  grup ile açıklanmayan bir meblağda anlaşmaya vararak açtığı davayı reddetmiştir4.

Tarihte Fela Kuti, Miriam Makeba, Youssou N’Dour, King Sunny Ade, Osibisa, Tabu Ley Rochereau gibi isimlerin rock, pop, R&B ve caz’ı entegre ederek görünür kıldıkları Afrika müziğinin batılı müzisyenlerdeki yansımalarına baktığımızda öne çıkan albümler nedense hep 80’lere ait: Talking Heads’den Remain in Light, Paul Simon’dan Graceland, Peter Gabriel’den So, Lizzy Mercier Descloux’dan Mambo Nassau, vb. Ve bu mükemmel birlikteliğin 20 yıl sessiz kaldıktan sonra New York’tan Vampire Weekend adında bir indie pop grubunda tekrardan gün yüzüne çıkmasını güzel bir sürpriz olarak yorumlamaktan başka şansım yok. Aradaki bu uzun sessizliğin varlığının ve sadece Vampire Weekend’de son bulmasının şüphesiz nedenleri var fakat bunun başka bir yazının konusu olduğu da aşikar.

Grup debut’sundan sonra ikinci albümü Contra’da da Afrika ritimlerini renkli punk yapıları ile buluşturarak indie pop içinde eritiyor ve damakta kuvvetli, neşeli ve sofistike tatlar bırakıyor. Müzikleri, şarkı sözleri, klipleri, imajları ve yaşamları ile beyaz insan algısı yaratarak whitest band in the world, privileged white elitists, vb. ithamlara hatta Afrika müziklerini kullandığı için kültürel emperyalistler yaftalamalarına maruz kalacak düzeyde inanılması güç tartışmaların konusu olmuş grup, albümün çıkışından üç gün sonra gerçekleşen bir röportajda, bu saçma konudan ne kadar sıkıldıklarını verdikleri şu cevapta özetlemiş: Don’t call us white5.

Indie müziğin 2007-2012 yılları arasını kapsayan son altın çağını yaşamasında katkısı olan albümlerden Contra, bugünden bakıldığında Vampire Weekend için neden son büyük indie grubu denildiğini kanıtlar nitelikte.

Referanslar:

1. https://twitter.com/matsor/status/817429453571694592

2. https://www.vanityfair.com/culture/2010/08/vampire-weekend-scandal-201008?currentPage=1

3. https://pitchfork.com/news/43537-vampire-weekend-settle-with-cover-model/

4. https://www.huffpost.com/entry/vampire-weekend-contra-lawsuit_n_928313

5. https://www.thejc.com/culture/music/vampire-weekend-don-t-call-us-white-1.13462


JAMIE xx – IN COLOUR (29 MAYIS 2015)

Albüm kapak çalışması: Jamie xx’e ait bir tasarım. Daha önce çıkardığı bütün albümleri  temsil etmesini istediği için renk spektrumu yaratmak istemiş. Kapağın ön yüzünde The xx’den Romy’nin tasarladığı x’in beyaz renk tek bacak logosu, arka yüzünde ise siyah renk logo bulunuyor. Beyaz ve siyah logolar The xx’in iki albümünü sembolize ediyor1.

Rave müzik devriminin yaşandığı yıllardan 1988’de doğan elektronik müzik sanatçısı ve The xx grubu üyesi Jamie Smith, bilinen diğer adıyla Jamie xx, özellikle 90’lı yıllara hükmeden bu müzik gece kulüplerini domine ederken daha çok küçüktü fakat o zamanlarda hayli etkin olan Plastic People gibi mekanların yıllar sonra içine girerek elektronik müziğin etkisi altına girdi2. Smith’in üzerindeki bu sarsıcı etki, sanatçının The xx ile kaydettiği fevkalade indie pop/indietronica albümlerinden sonra Young Turks etiketli ilk solo albümü In Colour’da tamamen somutlaştı. Sanatçı albümde sampling, synth kullanımı, prodüksiyon, ritim yaratma, vb. alanlardaki yeteneklerini ve fikirlerini göz alıcı şekilde sergiliyor. Bu albümün bilinirliğinde tabii ki Jamie xx’in grupla edindiği itibar da etkili fakat tüm bunlardan bağımsız değerlendirildiğinde karşımızda ayakları yere çok sağlam basan bir UK bass/future garage albümü duruyor.

In Colour’ın serüveni en basit ifadeyle Jamie’nin bu kadar The xx yeter biraz da kendim bir şeyler yapıyım hikayesinden çok uzak bir gerçekliğe dayanıyor. Öyle ki sanatçı daha The xx’in yeni kurulduğu zamanlarda Florence and the Machine, Adele gibi isimlerin parçalarına çeşitli remix’ler yapan bir isimdi. 2011’de Gil Scott Heron’ın parçalarını remixlediği We Are New Here isimli albümü çıkardı. Ardından ilerleyen senelerde – bazıları In Colour’da da yer alan – birçok single çıkardı. 2014 yılından bu yana da çeşitli DJ performansları sergilemekte.

Jamie xx, In Colour’da siyah giyinen pozitif insanlar olduklarını göstermek istediğinden bahsederken, belli bir akım dahilinde parçalar üretmektense zamandan bağımsız olan bir klasik ortaya koyma amacında olduğuna ve dans müziğin tarihi çok eski olmadığından çılgın şeyler yapmak için daha çok yeni alan bulunduğuna değiniyor3. Albümün içeriği bu söylenenleri kanıtlar nitelikte. Depresifliğin tam zıt kutbunda, güçlü bir karanlığın kontrolündeki oturaklı parçalara sahip.

Ayrıca; Justice, Kanye West, M.I.A gibi isimlere hazırladığı ultra sorunlu fakat dehşet güzellikte klipler ile bilinen Romain Gavras’ın çektiği Gosh’ın klibine de göz atmak ihmal edilmemeli.

Referanslar:

1. https://www.thefader.com/2015/04/14/jamie-xx-interview-in-colour

2. https://www.dummymag.com/features/jamie-xx-interview-dave-haslam/

3. https://www.thefader.com/2015/04/14/jamie-xx-interview-in-colour

Tags: , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

“Herkes Tek” 28 Ocak Perşembe modasahnesi.com’da!
Silhouwaves videolarını yayınlamaya devam ediyor