2010’lardan Albümler #35

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.


ONEOHTRIX POINT NEVER    REPLICA (8 KASIM 2011)

Albüm kapak çalışması: 1936’da Weird Tales dergisinde yayınlanan görselin orijinali Virgil Finlay’e aittir. Daniel Lopatin (Oneohtrix Point Never) bu kafatası yansıyan çizimi Tumblr’da gördüğünü belirtmiş; hastalıklı olduğunu düşündüğünü ama aynı zamanda iskeletin makarnamsı saçlarından dolayı mizahi bulduğunu söylemiştir1.

Oneohtrix Point Never, gerçek adıyla Daniel Lopatin, beşinci stüdyo albümü Replica ile albüm kapağındaki sempatik korkuyu müziğine de yedirmiş görünüyor. Önceki albümlerindeki synth yoğunluklu katmanların yerine bu sefer sampling yoluyla oluşturduğu yapılarla bir tür plunderphonics örneği sunmakta. İsmini Boston’daki soft rock radyo kanalı Magic 106.7’yi modifiye ederek oluşturan bir insanın böyle bir üretim metodu tercih etmesi çok da şaşırtıcı değil.

Lapatin albümde kullandığı seslerin önemli bölümünü 80’ler ve 90’ların ilk yarısındaki televizyon reklamlarında kullanılan müziklerden almış. Bunları bulabilmek için ise Videomarcials adında insanların izlenmesi için reklamlar koyduğu bir internet sitesinden faydalanmış ve o zamanki reklamlarda dönemin teknolojisinden faydalanılarak üretilmiş çeşitli seslerin oldukça yaratıcı ve ilginç olduğuna değinmekte2.

Yankılı gürültüleri absürd döngüler ile tekrardan işleyen sanatçı gizemin, kasvetin ve melankolinin egemenliğinde bir tür ambient duygu dizisi oluşturmakta. Modunuzun pek de iç açıcı olmadığı fakat ruh halinizi tam olarak anlamlandıramadığınız veya ne dinleyeceğiniz konusunda net bir fikriniz olmadığı zamanlarda Replica her zaman yardıma koşacaktır.

Lopatin’in albümün prodüktörlerinden Al Carlson ile albümdeki her şarkı üzerine eğildikleri röportajı3 da incelemek faydalı olacaktır.

Referanslar:

1. https://pitchfork.com/features/take-cover/8705-oneohtrix-point-never-replica/ 

2. https://www.spin.com/2011/11/strictly-commercial-oneohtrix-point-never-found-sound-replica/

3. https://www.dummymag.com/features/technique-oneohtrix-point-never-replica/


DAVID BOWIE  –  BLACKSTAR (8 OCAK 2016)

Albüm kapak çalışması: David Bowie’nin daha önceki albümlerinde de birlikte çalıştığı grafik tasarımcı Jonathan Barnbrook’a aittir. Barnbrook, kapağın, ölümcüllüğü ile yüzleşen bir adam olduğunu ve kapağa albümün ismini yazmak yerine siyah yıldız sembolü koymanın müziği temsil eden bir tür sona erme, karanlık ve basitliği içerdiğini söylemiştir1.

David Bowie’nin ölümünden iki gün önce, 69. yaş gününde çıkan 25. albümü bugün tam 5 yaşında. Albüm kapağında kendisinin olmadığı tek albümü olması ve kanser olan sanatçının albüme bir kanser lezyonunun ismini vermesi de2 insanı uzaklara daldırıyor. Esasen albüm Bowie’nin ölümü ile birçok ortaklık barındırıyor hatta konseptinin ölüm üzerine olduğu söylenebilir ve bunun üzerine sayfalarca yazılabilir. Bu albümü unutulmayacak kılan en önemli faktör ölmekte olduğunu bilen bir sanatçının ölüm üzerine bir eser bırakmasındaki gerçekliğin çıplaklığı. Ölüm üzerine sayısız eser verilmiş fakat yaratıcıları ne kadar kusursuzca hayal etmiş olsa da üretirken ölüm hissinin çok uzağındaydı. Kısacası, ölümü duymak istiyorsak bu albümden daha sahi bir çalışma olmayabilir. Fakat albümün prodüktörü Tony Visconti’nin dediklerine bakılırsa Bowie ölümünün son birkaç ayına kadar hastalığının ölümcül olduğunu bilmiyordu ve bir albüm daha yapmak istiyordu3.

Blackstar, günümüzdeki hiçbir müzikal eğilimi, grubu, albümü çağrıştırmıyor. Sanatçının rock ve caz müziğin arasındaki boşlukta oluşturduğu kara deliklerin sizi yaklaşmanız için cezbettiği emsalsiz bir iş. Sanki Bowie yaşlılığının tam tersine genç jenerasyondan bir sanatçı gibi zamanı ustalıkla koklayabiliyor ve bu jenerasyonun bile içinden sivrilerek geleceği kurgulayabilme becerisini gösteriyor. Kendi yaşıtları gençliklerinin kötü bir kopyasını sunabilmeyi başarı olarak görürken onun son albümü ile yaptıkları bir tür sendromdan kaynaklanıyor olsa gerek.

Bowie’yi çeşitli albümlerinde Major Tom, Ziggy Stardust, the Thin White Duke, Aladdin Sane gibi farklı kişiliklere büründü. Fakat bu sefer kendisiydi ve ölümünü bile üretiminin parçası haline getirecek derecede sanat tutkusuna sahip olduğunu gördük. Karantinada üretme motivasyonunu kaybetmekten yakınan insanların işlevsizliğinin yanında Bowie’nin ölmekteyken bile taze tuttuğu yaratma arzusu çok daha çarpıcı hale geliyor. Blackstar benim için vizyonun ve üretme bağımlılığının bir sembolü.

Referanslar:

1. https://www.dezeen.com/2016/01/20/david-bowie-blackstar-album-cover-designer-jonathan-barnbrook-facing-his-own-mortality/

2. https://www.nme.com/news/music/david-bowie-129-1194972

3. https://www.theguardian.com/music/2017/jan/06/david-bowie-didnt-know-he-was-dying-until-last-few-months-documentary-reveals

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Melis Karaduman ve Canay Doğan’dan ilk tekli yayında
Kings of Leon’dan yeni albüm yolda, iki parçası yayında!