2010’lardan Albümler #3

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.

Serinin diğer albümleri göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.


DEERHUNTER – HALCYON DIGEST // (28 EYLÜL 2010)

Albüm kapak çalışması: Atlantalı fotoğrafçı George Mitchell’ın 31 Aralık 1982 tarihinde çektiği fotoğraftır. Fotoğraftaki kişi Dennis Dinion, grubun frontman’i Bradford Cox’ın doğduğu 1982 yılında ve çocukluğunu geçirdiği yerin yakınlarında düzenlenen The Miss Star Lite yarışmasındaki adaylardan biridir. Grubun davulcusu Moses Archuleta siyah-beyaz temalı bir albüm kapağı isteyince, Cox bu fotoğrafı kullanmak istemiştir1,2.

2008 tarihli bir önceki albümleri Microcastle / Weird Era Continued ile indie rock, shoegaze ve neo-saykedelia’nın buluşma alanında deneyler yapan grup, bu sefer görünürde daha az deney, daha az shoegaze ve biraz daha çok pop diyerek bir solukta biten ve dinledikçe daha da bağlanılan hit parçalarla dolup taşan bir albüm çıkarmış. Grubun vokali ve gitaristi Bradford Cox albümü iki haftada kaydettiklerini, çoğu grup için bu sürenin imkansız olduğunu fakat kendileri için iki haftanın iki yıl gibi geçtiğini söylüyor3. Bu albüm minimal tınlayan fakat dinledikçe altında barındırdığı devasa kütleyle sizi karşı karşıya bırakan bir 2010’lar indie rock klasiği. Bir tür buzdağı durumu gibi. Ahenkli ve mistik gitar melodileri, kasvetli ses efektleri, dalgalı vokal nakaratları başta dikkatinizi çekiyor fakat saklı olan hazineleri size hemen göstermiyor. Bulutlu saykedelia ile bulanıklığı o kadar güzel dengeliyor ki aralardan çıkan Revival, Memory Boy, Coronado gibi coşkulu şarkılar özellikle bu karantina zamanlarında evin içinde serap etkisi yapıyor. Hem şarkılar arası geçişlerde dolaşan hem de şarkıların içinde bulunan kontrastlar size fark ettirmeden ışıldayan incelik ile inşa edilmiş. 60’ların surf ve garage müziği ile 90’ların dream pop’unu aynı anda duyuyorsunuz.

Ayrıca, solo projesi Atlas Sound ile takdire şayan albümler çıkarmış Cox’ın benim için şarkı yazarlığında potansiyelini kanıtladığı albüm olma özelliğini taşımakta. Tabii ki bu noktada solo projesi Lotus Plaza ile döktürmüş gitarist Lockett Pundt’ı da unutmamak lazım. Öyle ki albümden favorim Desire Lines’ın ve bir başka hit Fountain Stairs’in söz ve müziği kendisine aittir.

Referanslar:

1.https://genius.com/album_cover_arts/294959

2.https://www.flickr.com/photos/44362663@N06/5010343828

3.https://www.interviewmagazine.com/music/bradford-cox


A TRIBE CALLED QUEST – WE GOT IT FROM HERE … THANK YOU FOR YOUR SERVICE // (11 KASIM 2016)

Albüm kapak tasarımı: Fotoğrafçı ve ressam Richard Prince’e aittir1.

 1985-1995 arası yılların Golden Age of Hiphop diye adlandırılmasında çorbada tuzu olan efsane grubun 20 yıla yakın aradan sonra çıkardığı ve bu da yetmezmiş gibi diskografisindeki en başarılı işlerden geri kalır yanı olmayan şaşırtıcı geri dönüş albümü. Şaşırtıcı olmasının asıl sebebi grubun en son 1998’de The Love Movement’ı yayınladıktan sonra bir daha albüm çıkarmayacağının düşünülmesi. Bunu grup üyeleri dahi düşünmüyormuş ta ki grup 2013 ve 2015’te birkaç canlı performans sergileyene kadar. Bu performanslar grupta yeniden stüdyoya girme fikrini doğurmuş2. Albüm grup üyelerinden Q-Tip’in stüdyosunda kaydedilmiş. Şarkılar üzerinde Q-Tip ve Phife Dawg uzun süre çalışmışlar. Bu süreçte Phife Dawg diyabet sebebiyle 22 Mart 2016 tarihinde vefat edince, Q-Tip kendi devam etmiş. Birçok parçada Phife Dawg’a anma mevcut. Albüm ayrıca Leonard Cohen’in vefatından 4 gün, Donald Trump’ın başkan seçilmesinden 3 gün sonra çıkmasıyla ilginç tesadüflere denk gelmiş durumda. Busta Rhymes’ın döktürdüğü kapanış parçası The Donald’ın albümün politik atmosferi sebebiyle Trump’a gönderme olduğu düşünülebilir fakat bu şarkı Phife Dawg’a yazılmıştır. Phife Dawg’ın diğer lakabının Don Juice olması sebebiyle şarkının adı The Donald’dır.

Grup 20 yıl önce yaptığı en iyi şeyi bir kere daha yapmış. Q-Tip’in plak koleksiyonundan3 ip uçlarını veren Can’den Gentle Giant’a zengin sample kullanımı ve ağza dolanan flow’lar ile bezeli muhteşem şarkıların 90’lar ruhunu taşıyan prodüksiyon ile şekillendirildiği hiphop başyapıtı. Dahası, bu sefer öyle bir müzisyen ordusuyla ortaklığa gidilmiş ki say say bitmemekte: Andre 3000, Kendrick Lamar, Kanye West, Anderson Paak, Elton John, Busta Rhymes, Consequence, Talib Kweli ve daha nicesi…

Referanslar:

1.https://www.xxlmag.com/news/2016/11/a-tribe-called-quest-we-got-it-from-here-thank-you-4-your-service-cover/

2.https://www.nytimes.com/2016/11/06/arts/music/a-tribe-called-quest-new-album-interview.html

3.https://www.youtube.com/watch?v=ZHPWwTVlmMc&t=3s

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Melike Şahin ve Hakan Taşıyan’dan sürpriz iş birliği
Bir Baba Indie Lokal #52 | Yerli Mix Özel Programı