2010’lardan Albümler #26

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.


DEATH GRIPS  –  THE MONEY STORE (24 Nisan 2012)

Albüm kapak çalışması: Orijinali Chicagolu sanatçı Sua Yoo’ya ait olan ve bir fanzinde bulunan illüstrasyon modifiye edilmiş ve kapağın son hali verilmiştir1.

“The skinny black guy on stage with the beard that kind of reminds you of one of those homeless people you see with a Starbucks cup … ended up being the coolest shit I’ve ever seen”*.

Bu sözler grubu Youtube videosu ile tanıyan ve saniyeler içinde en büyük hayranlarından biri haline gelen Tyler the Creator’a ait2. Tyler’ın bahsetmiş olduğu şok etkisi grubu ilk kez dinleyen çoğu kişinin yaşadığı tecrübe ile üç aşağı beş yukarı aynıdır diye tahmin ediyorum. Death Grips için noise rap, horrorcore, endüstriyel hiphop veya deneysel hardcore hiphop gibi tanımlamalar yapılmakta. Bir başka deyişle, kategorizasyonun imkansız olduğu yepyeni ve tarifi imkansız bir bombardıman. Naziler geleceğe yolculuk edip Death Grips dinlese döndüklerinde saldırı operasyonlarının ismini Blitzkrieg’den Todesgriffe’ye çevirirdi. Grubun bu bombardımanın bünyede en şiddetli etkiyi yaptığı debut’su The Money Store ise 2099 yılının sıcak bir aralık günü 21. yüzyılın unutulmaz albümleri adlı yazısını hazırlayan bir müzik severin eğer bahsetmezse vicdanının sızlayacağı bir çalışma. Albüm 2020’de de çıkmış olsaydı yaratacağı şaşkınlığın ve garipliğin büyüklüğü değişmezdi.

Ritim ve şarkı trafiklerinde grup üyelerinden davulcu Zach Hill’in punk ve math-rock geçmişinin izlerini taşıyan albüm, Public Enemy’nin dönemin hiphop sahnesi içindeki konumunu akıllara getiren çiğ ve agresif tutumunu hiphop’ın Phil Anselmo’su MC Ride ile dışa vururken, kayıt teknikleri ve sürreal sampling denemeleriyle barındırdığı distopyanın en berbat dakikalarını yaşatıyor. The Money Store sizi en ürkünç fobinize mahkum ederken bundan kurtulacak gücü ve enerjiyi vermeyi ihmal etmiyor.

2000’ler The Mars Volta, Animal Collective gibi müzik tarihi içinde benzeri gelmemiş ve gelmeyecek derecede kendine has farklı oluşumlara tanıklık etmişti. Death Grips, The Money Store ile 2010’ları sıradanlıktan kurtararak 10 yılın itibarını tek başına güvence altına alıyor. Zaten geçmişe baktığımızda da müziği şekillendiren ve kurtaranlar her zaman bir Afrika kabilesindeki albino kadar farklı doğabilenler olmuştur ve zaten bu yüzden hayatları boyunca yok edilme riskiyle yaşamışlardır.

Referanslar:

1-https://pitchfork.com/news/45832-death-grips-share-nsfw-album-cover-tracklist/

2-https://consequenceofsound.net/2015/09/youve-got-to-read-tyler-the-creators-review-of-death-grips-the-money-store/

*Çeviri: Starbucks bardağı ile gördüğünüz o evsizlerden birini anımsatan sahnedeki zayıf ve sakallı siyahi adam hayatımda gördüğüm en havalı şey olmuştu.


TAME IMPALA    CURRENTS (17 Temmuz 2015)

Albüm kapak çalışması: Kentucky’den tasarımcı Robert Beatty’e aittir1. Beatty, Kevin Parker’ın kendisine gönderdiği maddelerin türbülanslı akışı konseptindeki örnek görsellerden yola çıkarak çalışmayı dijital şekilde tamamladığını belirtmiştir. Beatty kapağı oluştururken İtalyan sanatçı Franco Grignani’nin 70’lerin başında Penguin bilim kurgu kitapları için yaptığı görsellerden ve Zdenek Ziegler ve Karel Vaca’ya ait Çekya film posterlerinden etkilendiğine değinmiştir2.

İlk iki albümüyle 60’ların çiçekler açan saykedelia’sını daha güçlü altyapılar ve yüksek hacimli enstrümanlar ile havai fişek gösterisine çeviren Tame Impala, üçüncü albümü Currents ile sert bir kavise girerek bizi synth yoğunluklu progresif yapıda bir disko/sayk pop formuyla karşılıyor. Grubu en başından beri takip eden severlerin favorisi genelde ilk iki albümden biridir (benimki de Lonerism) fakat Currents müziğin Oscar’ını alacak bir albüm tıpkı en güzel filmlerin değil ama en haşmetli olanların bu ödülü kazanacağı gibi. 70’lerden Rumours, 80’lerden Thriller veya 2000’lerden Discovery gibi… Dolayısıyla Lady Gaga’dan Rihanna’ya çeşitli aşırı ünlülerin gözlerini gruba çevirmesine şaşmamak lazım. Şarkı düzenlemelerinden enstrüman ve efekt kullanımlarına, prodüksiyondan albüm kapağına kadar detaylı ve titiz çalışmanın sonucu ortaya çıkmış, buram buram yaratıcılık ve dahilik kokan hitlerin art arda dizildiği geleceğin klasiği denebilecek bir çalışma. Parker kalabalık synthleri ve efektleri rock müziğe değil de disko ve saykedelia soslu pop’a buladığında müziğin ona gelişimi, vizyonu ve ufku için daha çok alan verdiğini fark etmiş sanki.

Bu albümden bahsetmişken genel bir hatayı düzeltmeden olmaz. Tüm şarkıların ve enstrümanların Kevin Parker tarafından yazılması ve grubun rock’tan pop’a yörünge değiştirmesi, dinleyicilerin Parker’ın Currents ile grubu solo projesine çevirdiği tarzda yorumlar yapmalarına sebep oluyor. Oysa, Lonerism’de de tüm şarkılar, enstrümanlar ve hatta prodüksiyon da Parker’a aitti hatta Innerspeaker’da da ürünün çoğunda Parker’ın parmağı vardı. Dolayısıyla Tame Impala’da düzen değişmiş değil.

Bu albümün en güzel etkilerinden biri ise birtakım ön yargıları kırması. Parker, albümün müzik snoblarının pop müziğin kar amaçlı olduğuna dair algısını yok ettiğini düşünüyor3. Kendisinin albümde amaçladığı şu hedefine ise ulaştığı kanısındayım: To convince a few die-hard rock fans that 80s synths can fit over a 70s drum beat2.

Referanslar:

1-https://www.robertbeattyart.com

2-https://www.vice.com/en/article/yp5nkm/exclusive-tame-impala-currents-album-artwork-robert-beatty

3-https://www.nme.com/features/tame-impala-currents-fifth-anniversary-interview-2020-rihanna-2706819

Tags: , , , ,

İlginizi Çekebilir

Bir Baba Indie Lokal #76 | Biraz ara vakti!
“Ortak Yapım”dan Türkiye tiyatrosuna 10 yeni eser