Youth Lagoon: Gerçek benliğe dönüş

Albüm İncelemeleri
Youth Lagoon projesi 2016 senesinde nasıl sessizce son bulduysa aynı sessizlik ile bu sene yeni albümle su yüzüne çıktı. Çıktığı anda da sesi yükseldi ve bu senenin en başarılı albümlerinden birisi oldu.

Youth Lagoon projesini 2016 senesinde bitirme kararı alan Trevor Powers bizlere teselli niteliğinde üç albüm bırakmıştı. Daha sonra kariyerine kendi adıyla yayınladığı, indie folk tarzından uzaklaştığı, daha çok elektronik, ambient tarzlara yöneldiği iki albümle devam etti. Bu değişim benim gibi Youth Lagoon fanlarını oldukça üzmüştü. 2020 senesinde Capricorn albümünü yayınladıktan sonra sessizliğe bürünen Trevor Powers, bir sonraki sene reçetesiz kullandığı bir ilaç nedeni ile sesini kaybetmiş ve bununla sekiz ay boyunca mücadele etmişti. Müzik kariyeri bitme noktasına gelen sanatçı yaşadığı tüm kötü günlerinde alter egosuna sığınmış olacak ki; Youth Lagoon benliğine yeniden kavuşup bizlere bu sene Heaven Is A Junkyard albümünü hediye etmiş oldu.

Youth Lagoon kendini her albümünde biraz daha keşfeden ve bizim gözlerimiz önünde gelişen, büyüyen bir projeydi. Belki de dinleyici ile kurduğu samimiyete duyduğu özlem ile  Heaven Is A Junkyard gibi bu senenin en iyi albümlerinden birisini yaratmış oldu. Keşke hiç bitmese dediğimiz albüm 10 parça ve 35 dakika civarında. Rodaidh Mcdonald ile çalışması albümün altından gizli sürülen elektronik tınıları oldukça uyumlu hale getirmiş. Kararlı/kararsız cılız ritimler ile çalınan piyanolara eşlik eden titreyen ve hüznünü her saniyesinde hissettiren vokaller ile yavaş parçalardan oluşuyor albüm. Sanki her şeyi bizlere sislerin ardından gösteriyor Trevor Powers.

Youth Lagoon

Güçlü bir yenilenme ve geri dönüşü simgeleyen bu albüm kalburüstü bir parça olan Rabbit ile açılıyor. Dinleyiciye hayal kurduran; bir şeye yakın olup ona asla dokunamamak, yaşadığın anın gerçekliğini sorgulatan ve bunu da hiç de masum olmayan sözlerle yapan bir çalışma olmuş. Bu şarkının içinden asla çıkamayacağımı düşünürken ardından gelen Idaho Alien düşük ritimli piyano ve uyku ile uyanıklık arasında vokalleri, kararsız davul ritimleri ile beni kendisine daha fazla hayran bırakıyor.

İlk iki şarkıya bu kadar bağlanırken asıl şaşkınlığı üçüncü sırada gelen Prizefighter ile yaşıyorum, çünkü bu parça bu yıl içinde dinlediğim en iyi şey olabilir. Yaşadığı tüm kötü günlere göndermelerde bulunduğu ve bunlara karşı verdiği mücadeleyi güzel metaforlarla ifade ettiği güçlü sözlere, düşük ritimler eşlik ediyor. Arından gelen The Sling sakin ve belki de kendisini en savunmasız hissettiği anları ifade ettiği duygu yüklü bir parça olmuş. Şarkı için geçtiğimiz aylarda klipte çekildi. Açık söylemek gerekirse bu şarkının etkisine girmemek için çok fazla tekrara almaya cesaret edemedim.

Lux Radio Theatre intro hisli, söz içermeyen bir geçiş müziği tadında. Onun devamında gelen Deep Red Sea ise bizi sakince Trapeze Artist adlı çalışmaya hazırlıyor. Yine düşük, kararsız piyanolar, hastalığında yaşadığı endişeleri bir dua/ayin niteliğinde veriyor. Katmanlı ve ustaca vokaller ile bize bu duyguyu gerçek anlamda hissettiriyor. “Atlamaya hazırım, eğer meleğin beni yakalayabilecekse” sözleri tekrar Youth Lagoon kimliğine dönüşmesini açıklar nitelikte olmuş. Albümün sekizinci parçası olan Mercury en melodik yapıya sahip çalışma. Perküsyon unsurları kendini diğer parçalardan ayırt etmeyi başarmış. Sondan bir önce gelen Little Devil From The Country ise bana göre Lorde seslendirse tekli olarak yayınlanabilecek başarıda olup Youth Lagoon’dan ayrıştırdığım bir parça olmuş. Ve albüm Helicopter Toy ile etkileyici bir kapanış yapıyor. Albümün geneline hakim olan düşük tempo kendini son parçada yükseltmiyor, ancak biraz daha sert, deneysel yapıda kapanış yapıyor.

Çok fazla bitirilip geri dönülen proje, dağılıp tekrar toplanan grup ile karşı karşıya kalıyoruz. Youth Lagoon geri dönüşü benim için en değerli “yeniden başlangıç” örneği oldu. Çünkü sadece geri dönen proje değildi, geri dönen bir hayat ve yeniden var olan hikayeler içeriyordu. Ve hiçbir geri dönüş bu denli yaratılan alt karakterin gerçek ana karakteri tamamen ele geçirmesi kadar değerli değildir. Trevor Powers içine hapsolan Youth Lagoon tekrardan öyle bir gün yüzüne çıktı ki bir daha kolay kolay rafa kaldırılamaz.

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

Mitski yeni albümünü duyurdu!
Tame Impala “Journey to the Real World” ile karşımızda

Yazar

Bize Katıl!