Sónar İstanbul öncesi DJ MELL G ile sohbet ettik

Röportaj

DJ MELL G, Marburg’taki yeraltı partilerinden Berlin’in önde gelen mekanlarına kadar uzanan bir yolculukla elektronik müziğin dünyasında adını sağlamlaştırdı. Sadece bir DJ değil, aynı zamanda müzik endüstrisinin içinde aktif bir figür haline geldi. İlk solo albümü “ISSUES” ile zihinsel sağlık konusunda önemli bir diyalog başlattı ve çağımızın ruhunu yansıtan bir sanatçı haline geldi. Sónar İstanbul‘a hazırlanırken, DJ MELL G’nin heyecan verici kariyeri ve vizyonu hakkında daha fazla bilgi edinmek için kendisiyle sohbet etme fırsatı bulduk.

1. Hukuk öğrenciliğinden elektronik müzikte yükselen bir yıldız olmaya giden yolculuğun gerçekten de sıra dışı görünüyor. Müzik prodüksiyonunu kendi kendine öğrendiğini biliyoruz. Seni müzik prodüksiyonuna çeken ilk şey neydi ve pandemi bunu tam zamanlı olarak sürdürme kararını nasıl etkiledi?

Hukuk okuduğum süre boyunca, (gülerek) her ne kadar bunlar benim derslerimin bir parçası olmasa da; çok sayıda yapımcı, söz yazarı ve DJ ile bağlantı kurma fırsatım oldu. Konser katılımı ve finansmanı hakkında bilgi edindiğim ve birkaç konserde performans sergileme şansı bulduğum bir kolektife dahil oldum. Hafta içi boyunca derslerimle uğraşırken; hafta sonları kendimi müzik sahnesinin içinde, Almanya’daki çeşitli radyo istasyonlarını sık sık ziyaret ederken ve kendi etkinliklerimizi düzenlerken buldum.

Müzik endüstrisine olan ilgim arttıkça, tutkumun Alman hukukunun karmaşıklıklarından ziyade yaratıcı yönlerinde yattığını fark etmeye başladım. Bu durum, asistan olarak çalıştığım ve avukat olma arzularımı sorgulayan kamu hukuku profesörü tarafından bile açıkça görüldü. Bu, beni başka yolları keşfetmeye yöneltti ve Hamburg ve Berlin’deki konser organizasyon şirketlerinde etkinlik yönetimi pozisyonlarına başvurmaya yöneltti.

Sonunda Hamburg’dan bir iş teklifi aldım ancak zamanlama pandemideki karantina döneminin başlangıcına denk geldiğinden bu iş teklifini kabul etmem imkansız hale geldi. Çeşitli yan işlerden kaynaklanan mali zorluklarla karşılaşmama rağmen müzik çalışmalarımı sürdürmeye, parçalarımı paylaşmaya ve çevrimiçi yayınlar yapmaya devam ettim. O zamanlar köklü sanatçılarla birlikte sahne almanın potansiyel fırsatlarını tam olarak kavrayamamıştım ama geriye dönüp baktığımda müzik tutkumu önceliklendirmenin doğru bir karar olduğuna inanıyorum.

2. “ISSUES” albümün oldukça kişisel bir konuyu ele alıyor. Bu albümü kaydederken, Borderline Kişilik Bozukluğu hakkındaki ön yargıları kırmayı ve farkındalık yaratmayı mı amaçladın? Yoksa, bu albüm, deneyimlerini aktarma ihtiyacının bir sonucu mu oldu?

2023’te, turnelerle geçen yaşam tarzımın ve müzik endüstrisi normlarının zihinsel sağlığımı etkilediğinin farkına vardım. Bu şekilde hisseden tek kişinin ben olamayacağıma ikna olarak, bu konuda konuşmam gerektiğini düşündüm. Aldığım dönüş son derece olumluydu ve bu mücadelede yalnız olmadığım konusunda bana güvence verdi. Yolculuğumu dinleyicilerle paylaşmanın yanı sıra; kendi deneyimlerim ve travmalarımla doğrudan yüzleşerek, bunları müziğime kanalize ederek kişisel bir iyileşme yolculuğuna çıktım. Kendimi ifade etmek için bu kanala sahip olmak inanılmaz bir nimetti.

3. Viviane Harris’in senin hakkında yazdığı 2023 tarihli Süddeutsche Zeitung’taki makalesinde, kendi müziğini “sert” ve “acımasız” olarak tanımladığından bahsediliyor. Setlerin gerçekten de yüksek enerjileri ve türleri harmanlayan özellikleriyle biliniyor. Şarkı listelerini oluştururken kalabalığın ruh halini nasıl ölçüyorsun ve şarkılarını sürükleyici bir deneyim yaratmak için nasıl uyarlıyorsun?

Bana göre herkese uyan tek bir yaklaşım yok. Sahneye çıkmadan önce genellikle etkinliğin görsel materyallerinden, mekandan ve diğer sanatçılardan bir his alıyorum. Genellikle, bu duygu DJ kabinine girdiğimde daha da pekişiyor. Bazı konserler DJ Mell G kişiliğimi tam anlamıyla benimsememi sağlıyor. Bazıları ise biraz daha esneklik gerektiriyor. Çünkü, kabul edelim, bazen kalabalık yalnızca sizin için değil; etkinliğin itibarı, kulübün atmosferi gibi etmenler için orada oluyor.

Eskiden duruma uyacak şekilde sesimi değiştirmeye direnirdim. Ancak, şimdi; kalabalığı okuduğumu, daha önceki DJ’lerden kendi setlerime yumuşak geçişler hazırladığımı ve izleyicilere nefes almaları için alan verirken yine de imzam olan DJ MELL G lezzetini sergilediğimi görüyorum. Bu bir DJ olarak işimin ayrılmaz bir parçası.

Bu günlerde; sürekli partilemek isteyen, DJ setinin nüanslarını zor algılayan bir kalabalığın ilgisini elde tutmak zor ama elektro, EBM ve teknonun karışımıyla hem enerjiyi yüksek tutan hem de farklı bir izleyici kitlesine hitap eden kendime uygun noktayı buldum. Eğer herkes için eğlenceliyse, o zaman doğru dengeyi bulduğumu söyleyebilirim!

4. “PU$$Y GALORE” grime ve ghettotech tarzındaki çalışmalarına yer verirken, “ISSUES” daha klasik bir elektro sound’una sahip. Farklı türlerle deneme yapman için sana ilham veren şey nedir ve bu sanatsal keşifleri kendi imza stilinle nasıl dengeliyorsun?

Kökenlerim trap ve hip hop’a dayanıyor ve bugün hala stüdyoda çeşitli rapçilerle zaman geçiriyorum. Yeni sesleri keşfederek farklı tarzları denemek inanılmaz derecede tatmin edici ve içimde bir ilham kıvılcımı yaratıyor. Tabii mesele her zaman listelerde zirveye çıkan hitleri seri bir şekilde ortaya çıkarmak değil. Stüdyoda geçirdiğim en unutulmaz zamanlardan bazıları bitmiş bir parça olmadan sona erdi ancak bu yolculuğun kendisi paha biçilemez ve bunu kimse benden alamayacak.

Nasıl ki sahnedeyken farklı türleri harmanlıyorsam, bu eklektik karışımı prodüksiyonlarıma da aktarmayı seviyorum. Benim için çeşitlilik önemlidir. Sonuçta kim her gün spagetti yemek ister ki? Elektronik müziğin kalbimde özel bir yeri olmasına rağmen; yeni denemeler yapmak, benim için tamamen müzikal keşif ve kişisel zevk arasındaki mükemmel dengeyi kurmakla ilgili.

5. Sıklıkla diğer sanatçılarla iş birliği yaptığını görüyoruz ve bu çalışmaların, yaratım sürecinin önemli bir parçası gibi görünüyor. Kurmuş olduğun JUICY GANG plak şirketinii de bu kolektif anlayışın bir parçası olarak görebilir miyiz? Partnerlerini nasıl seçiyorsun ve bu iş birlikleri yaratıcı çıktılarını nasıl etkiliyor?

Farklı müzik türlerini keşfetmek, bir yolculuğa çıkmak gibi. Bu keşif süreci; yeni öğrenme yollarının kilidini açarak, yaratıcılığımı ateşleyerek ve bana yenilikçi yöntemler sunarak bireysel projelerimi geliştiriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, yalnızlığa olan eğilimime rağmen bu süreçten büyük bir keyif alıyorum. Ancak, dedikleri gibi, hayat kendi derslerini ve büyüme fırsatlarını getiren bir dizi aşamadan oluşuyor.

6. SoundCloud’a şarkı yüklediğin ilk günlerden şimdi büyük festivallerde sahne almaya uzanan bu hızlı yükselişinde seni en çok şaşırtan şey ne oldu?

Müzik her zaman bir endüstri olmuştur ve muhtemelen her zaman da öyle kalacak. Başlangıçta bu işin sadece müzikle ilgili olmadığını; aynı zamanda para, insan tanıma ve yakalanması zor bir soğukkanlılık faktörüyle de ilgili olduğunu anladım. Bu farkındalık bazen cesaretimi kırsa da müziğim, kişisel gelişimim ve beni destekleyen herkes için bir sanatçı olarak kendi yolumu çizmeye kararlıyım.

Sanatımdan geçimimi sağlamak, tutkulu olduğum bir şey ile faturalarımı ödeyebilmek gerçekten bir ayrıcalık. Bu nedenle son derece minnettarım.

7. DJ MELL G için sırada ne var? Yaklaşan yayınlar, performanslar veya müziğinde keşfetmek için heyecan duyduğun yeni alanlar var mı?

Şu anda birçok yeni müzik üzerinde çalışıyorum. Marc Broom ve Drexciya’dan esinlenerek gerçekten harika bir EP bitirdim ancak türünü gerçekten tanımlayamıyorum. Elektro, house, tekno ve subby elementlerin eğlenceli bir karışımı. Sonrasında ise bazı remiksler, arkadaşım Unklevon’la BNR’da bir parça, başka bir solo elektro EP ve uzun zamandan beri üzerinde çalıştığım canlı bir set gelecek. Umarım bu canlı seti bir gün sergileyecek kadar cesur olurum haha!

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Feel Real Presents Babylon Soundgarden 20-21 Temmuz’da!
Burak Güven’in yeni projesi muganni’den ilk albüm: “18”

Yazar

Bize Katıl!