Glenn Hughes gibi hissetmek

Oradaydık

Yazı: Onursal Yazman
Foto: Ozan Arda Aydın

Şu 12 Temmuz var ya, çok özel bir tarihtir Türkiye’deki rock severler için. Çünkü 28 yıl önce bugün, ilk defa grupça bir rock efsanesini ağırlamıştık ülkemizde. 12 Temmuz 1991’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda Jethro Tull ile büyülenmiştik!

O güne değin biz bu topraklarda rock kulvarından folk efsaneleri, şu işe bakın bir zamanlar sevgili olan Joan Baez (1988, 1989) ve Bob Dylan‘ı (1989) ayrı ayrı izlemiştik çıplak gözlerle en fazla. Öyle “yabancı rock grubu”ydu, “bu heavy metaldir şu değildir”lerle henüz tam şımarmamıştık. Hele stadyum konserleri (Bryan Adams ile 1992’de başlayacaktı) ve “meteorock yağmuru”na tutulduğumuz 1993 yazı ise hepinizin malumu zaten. 

Şimdi biletimi bulamıyorum, böyle şeyleri saklama aklım yoktu, yani 15-16 yaşındayken. Biri İzmir’de olmak üzere toplam beş konser vermişti senfonik rock devi Jethro Tull. 12 Temmuz’daki ilk şovun biletleri anında tükenince yoğun talep üzerine ek açıklanan gecelerden birinde Açık Hava’da yerimi almayı başarmıştım. 

Daha iyi anlaşılsın diye söylüyorum, bakın Lanethli Konserler – 1’in düzenlenmesine daha iki ay on gün var! Öyle bir atmosferi vardı işte 91 yazının; yüksek volümlü gitar duyacağız diye gelenler de Jethro Tull severler de yan yana oradaydı. Ben her iki gruba da giriyordum. Gönlümde progressive kıpırtılar üzerimde Megadeth’in Peace Sells tişörtü. Açık Hava’nın çukuruyla ilk sıradaki o boş alana soldan ve sağdan akınlar ve headbang yapanlar!..

Çok acayip değil mi? Aslında hiç değil. İzin verin zamanda yolculuk yapmayı biraz daha sürdürelim, bana hak vereceksiniz.

1992 yılının ocak ayının 30’unda, dört yıl öncesine kadar eski adıyla Spor ve Sergi Sarayı olarak bilinen yeni adıyla Lütfi Kırdar Spor Salonu’nda, Deep Purple denince akla ilk gelen ses Ian Gillan grubuyla birlikte, rahmetli Asım Can Gündüz’ün açılışını yaptığı konserde o güzelim yüksek tavanlı salonun kubbesinde az daha yangın çıkarıyordu! Evet ‘Smoke on the Water’ı canlı ilk kez o gün dinledim. Bu kez bende Kreator kuzenimde Overkill tişörtü…

Hemen o dönemde yaşamımıza giren özel radyoların emekleme dönemi… İlklerden Kent FM‘i bir de TRT’nin Antalya’daki Lara Stüdyo’sundan turistlere yönelik İngilizce yayın yapan 101.6 frekansındaki Holiday Radio’yu dinliyorum, çünkü Led Zeppelin falan çalıyorlar. Bir zaman sonra Şişli’de, Halaskargazi Caddesi üzerindeki Hür Sigorta’nın genel müdürlük binasının en üst katından Hür FM yayına girdi. Orada sohbetli bir Aptülika programı vardı; bir gece istek için bağlandım ve ‘Mistreated’ dedim. Aman tanrım, olacak şey değil! Bir radyo programında istek yapmak için ne kadar uzun bir şarkı! Tamamını çaldılar mı? Anımsayamıyorum. Ancak Aptülika’nın “Ooo, ne yaptılar kardeşim sana böyle?” dedikten şarkıyı kabul edişini hiç unutamıyorum.

İşte dün gece Zorlu PSM’de, seyircisini “siz benim için değil, ben sizin için geldim” sözleriyle selamlayan, “Deep Purple denince akıllara Ian Gillan’dan sonra gelen ses” diye değil de “tüm zamanların en iyi hard rock solistlerinden biri” olarak bildiğimiz Glenn Hughes’tan, önce ‘Mistreated’i ardından ‘Smoke on the Water’ı dinleyince işte bu anılar çıkıverdi anı çekmecelerimden birer birer… 

Yirmi sekiz yıl önce tıpkı Açık Hava’da olduğu gibi, oturmalı konser zorluğunda Zorlu PSM Ana Sahnesi’nde, Metallica tişörtleriye yine ayakta ve hoplayan zıplayan insanlar, yine kafa sallayanlar… Glenn Hughes’ün başını çektiği ve “Performs Deep Purple Classics” adını verdiği gösterisine gelen 7’den 70’e rock’erlar olmak üzere!

Videolar zaten sosyal medyada mevcut, bolca geriye yolculuklu konser anıları ise bazen böyle bir hayranın gözünden daha sahici değil mi? Tarihteki bu kısa gezintiden görsel belge özellikle sunmayalım ki, herkese anımsadığı gibi kalsın. Ve o yıllara yetişemeyenler, bırakalım biraz hayal kursunlar.

İşte tam bu nedenledir ki, Hughes’ün dün gece emin olana dek sayısız kez sorduğu gibi: 

“Istanbul, can you feel it?’

Tags: , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

BBI Yerli #126 | Tremonaut
Ege Çubukçu ile herkes kendine yakışanı giyiyor!

Yazar

Bize Katıl!