Bir Ortaçgil Konseri: Dinlemek!

OradaydıkYerli Sahne
Bülent Ortaçgil – sevdaserbest.wordpress.com
Dün gece Beşiktaş Belediyesi’nin “Park Buluşmaları” etkinliği kapsamında Bülent Ortaçgil sahne aldı. Abbasağa Park’ında gerçekten güzel bir ortamda, baba sıcaklığındaki Bülent Ortaçgil‘i dinlemek son dönemlerde yaşadığın en güzel duyguydu. Konser öncesi şiddetli yağmur vardı. Konser olur mu olmaz mı diye düşündürdü. Konser alanına geldiğimizde az bir kalabalık vardı. Kuru bir yer bulup oturduk. 5-10 dakika sonra sahne arkasından Bülent Ortaçgil‘i gördüm. Bende ayrı bir yeri vardır Bülent Ortaçgil‘in. Manevi babam olduğunu söyler dururum sık sık. Birbirimizi yakından tanımayız ama ben öyle kabul ediyorum.
Bülent Ortaçgil, yağmur müsaade ettiği sürece çalacağını söyledi ve duygularım yükselmişken konser başladı. “Sen” albümünden Canım Yanmaz, Denize Doğru ve Adalar ile giriş yaptı ardından Oynar mısın Benimle? ile devam ederken yağmur tekrar geri geldi. Kaçışanlar oldu. Benim gibi kaçmayıp, konsantre bir şekilde konseri izlemeye devam edenler de oldu. Her şey güzel gidiyordu ama güzel olmayan, çirkin şeyler; “insanlar” vardı.
İnsanlar, bazen haddinden fazla şımarıklaşabiliyor. Benim anlamadığım sahnede performans sergileyen bir sanatçı varken, ona saygı duymak yerine insanlar neden yüksek sesle başka şeylerle ilgilenir? Önümdeki üniversitedeki dersler hakkında muhabbet eden insan evladı, bir kaç adım ötede Bülent Ortaçgil gibi bir adam konser verirken, onu yok sayarak neyin muhabbetini yapabiliyor? O konser alanını kafeteryaya çevirmelerinin sebebini hiçbir zaman anlayamadım; anlayamayacağım.
Bu gereksiz konuşmaların haddi hesabı yoktu. Avazı çıktığı kadar bağıra bağıra şarkılara eşlik edenler de vardı. Bülent Ortaçgil şarkı söyleme yapısı ile farklı bir adam. Şarkı söylüyor demek yerine müzik eşliğinde hikayeler anlatıyor dersek daha doğru olur. Hal böyle olunca vokal melodisi denen kavramı en aza indirmiş oluyorsunuz. Bu da Bülent Ortaçgil‘e eşlik edilebilme ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırıyor. Sol tarafımdaki yine üniversiteli kız ve arkasındaki köpekli bayan ısrarla Bülent Ortaçgil‘e eşlik etmeye çalıştılar. Eşlik edip, eğlenmek asla karşı durduğum, eleştirdiğim bir şey değil. Bende eşlik ettim, şarkıları söyledim. Anlatmaya çalıştığım eşlik edilmesi zor bir adama ve etrafındaki diğer dinleyenlere avazı çıktığı kadar bağırarak rahatsızlık yaratmak. Özellikle son şarkı, Şarkılarım Senindir‘i çalıp, söylerken herkes çıt çıkarmadan, müthiş bir hayranlıkla Bülent Ortaçgil‘i izlerken yine aynı kişi, sesinin son çıktığı noktaya kadar çıkarak Bülent Ortaçgil‘i bastırmayı başardı. Kendisine üstün başarısından dolayı madalya takmak lazım.
Benzer bir durumu daha önce Youtube’da Bülent Ortaçgil‘in Babylon konserini izlerken rastlamıştım. Orada da şarkılarını söylerken binlerce ses şarkıyı bölüyordu. Canımı sıkan sahnedeki her kim olursa olsun ona saygısızlık yapılması. Onun orada sanatını icra ederken yok sayılması. Sahnedeki sanatçı sizin gönlünüzü hoş tutmak ve eğlendirmek zorunda değil. Sahnedeki sanatçı sizin keyfi muhabbetinize fon müziği de yapmıyor. Muhabbetinizi gidip kafeteryalarda, canlı müzik olmayan barlarda yapabilirsiniz. Yerine göre davranmayı öğrenmelisiniz. Daha önceki yazılarımda da söyledim yine söylüyorum. Bu rahatsızlığı yaratan insanlar kral, sahnedeki sanatçı kralın soytarısı değil.
“Dinlemek” ayrı bir meziyettir.
Keşfedin!
Tags: , , , ,

İlginizi Çekebilir

YENİ | Ceylan Ertem – “Ne Olursa Ol Gelme”
YENİ | The xx – “Sunset”

Yazar

Bize Katıl!