Projenizin adı nedir?
Henüz Yok
Projenizin başlangıç tarihi nedir?
24.03.2017
Hangi şehirde yaşıyorsunuz?
Eskişehir
Projenizde yer alan müzisyenler ve diğer katkı sağlayanlar kimler?
Ulaş Ekim – Gitar, Vokal, Beste
Hakan Okay – Bas Gitar
Hüseyin İşler – Bateri
Projenizde yer alan müzisyenlerin geçmişte veya devam eden başka projeleri var mı?
Ulaş’ın “Dokuz On” adında yarı devam eden yarı ölü electronic/trip-hop projesi var, geçen yıl “Salgın” adında bir parça çıkartmışlardı.
Grubunuzun tarzı nedir?
Alternative Rock, Indie
Projenize benzer müzik grupları/müzisyenler?
Two Door Cinema Club, The Last Shadow Puppets, The Black Keys, The Smiths, The Growlers
Bugüne kadar nerelerde sahne aldınız?
Grupça… Hiçbir yerde… 🙂 Kurulduğumuzdan beri öncelikli amacımız sadece beste yapmak oldu. Ki bunun nedeni de ayrı ayrı amaçsız bir şekilde mekanlarda çalmaktan sıkılmamızdı.
Sahne aldığınız mekanlarda “mental” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?
Eksiler: Bütün bu işlerin para kazanmak için yapılıp müzik yapmadaki esas motivasyonun kaybedilmesi, unutulması. Zira günümüz müzik sektörü kocaman bir yapay balona döndü.
Artılar: Az da olsa aile ortamının oluşabilmesi
Kayıtlarda veya sahnede kendi eserlerinizi mi yoksa uyarlama (cover) eserleri mi seslendiriyorsunuz?
Beste, Uyarlama (cover)
Yayınlanmış “albüm”, “kısa çalar”, “tekli”leriniz var mı?
Bu temmuz ayında “Birden” ve “Her Şeyimle Sana” olmak üzere iki tekli yayınladık. İki parçanın dinamikleri çok farklı olmakla birlikte müziğimizdeki ayrılıkları ve ortaklıkları anlatmamız için bizce etkili oldu.
Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?
Parçaların melodik olup sözlerinin bir şey ifade etmesi bizim için çok önemli. Klasik tarzda bir müzik yani ama daha orijinal ve daha evrensel ögelerle. Sözleri yazarken bir olayı anlatmasına, bir “paragraf” olmasına, devam etmesine özen gösteriyoruz, asla beylik sözler peşinde değiliz.
Uyarlama (cover) eserler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cover eserler yayınlama günümüzde tanınma açısından çok pratik, risksiz, güzel bir yöntem. Ama bir şeyler katarak bunu kümülatif bir olguya dönüştürmek gerek ve bunun için yine dönüp dolaşıp kendinizden bir şeyler katmalısınız. Kendinden bir şey katmadan buralarda kalıcı olmak biraz sürpriz olurdu.
Yayınlanmış veya yayınlamaya hazır kayıtlarınızı nerelerde gerçekleştirdiniz?
Eskişehir’de bir stüdyoda
Kayıt öncesi ve kayıt deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Kayıtlar öncesi uzun bir hazırlık süreci geçirdik. Tüm bu hazırlığa rağmen kayıt için çok sınırlı vaktimiz ve bütçemiz vardı. Biz de pazartesileri bedava hücum kayıt alan bir stüdyoda iki saat kayıt alıp en beğendiğimiz versiyonları biraz allayıp pullayıp internete yükledik. Yaşasın rocknroll! 🙂
Eserlerinizi hangi platformlarda yayınlıyorsunuz? Bu platformların eksileri ve artıları nelerdir?
Şu anlık sadece YouTube’ta yayınladık. YouTube bizim gibi yeni kurulmuş gruplar için pek ideal değil çünkü belli bir izlenme sayısına gelmeden ulaşmak istediğiniz kitlelere ulaşamıyorsunuz, reklam konusunda tek başınasınız; ama diğer yandan çok büyük bir sosyal ağ, müziğiniz tutulursa çok büyük kitlelere ulaşabilirsiniz.
Projenize ilişkin “olumlu” ve “olumsuz” bulduğunu şeyler nelerdir?
Olumlu yönü inandığımız müziği yapmamız, kendi bahçeni ekip biçmek gibi bir şey bu, her türlü üründen büyük tat alıyorsunuz. Olumsuz yanı dışarıdaki çoğu sanatçı gibi maddi yetersizliklerden istediğimiz kalitede işler üretemiyoruz.
Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?
Kısa vadede iki hedefimiz var: sektördeki kalifiye, vizyonlu insanlarla tanışmak ve bizi anlayan çok temel bir dinleyici kitlesi edinmek. Uzun vadede ise hedefimiz uluslararası bir müzik grubu olmak.
Müzik yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Katıldığınız bir müzik yarışması ve elde ettiğiniz bir derece var mı?
Müzik yarışmaları özellikle gençlerin sahne tozu almaları, profesyonel havayı solumaları açısından çok önemli lakin şarkıların, performansların yarışması bizce müziğin doğasına aykırı. Bizce müzik yarışmaları konseptinden öte müzik festivalleri konsepti daha güzel.
Sırasıyla, Dinleyici – Mekanlar – Organizatörler – Müzisyenler ve Diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?
İkinci milenyumun iyice içine girdiğimiz şu dönemde dinleyicilerden beklentimiz -pek ütopik olsa da artık- konserlerde telefonu bir kenara bırakıp kendilerini müziğe bırakmaları…
Mekanlar, organizatörler, müzisyenler için ise düşündüğümüz şeyler hep neresinden tutarsak tutalım ülkenin pop kültürünün ortasında olduğu arz/talep dengesine geliyor ki bu çok detaylı konuşulması gereken bir konu.
Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?
Hepimiz şu an çok ayrı kulvarlarda üniversite öğrencisi olmakla beraber esas kariyer konusunda seçtiğimiz sektör çoktandır müzik. Yalnız parçalarımızın hafif bir üne sahip olması lazım ki tabii bunu daha rahat hissedelim.
Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?
www.instagram.com/henuzyokband
www.youtube.com/channel/HenuzYok
Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?
henuzyok@gmail.com adlı tatlı bir e-mail hesabımız var, Ulaş da her gün oraya girip bir bakıyor.
– – –
Müzik projenizle Bir Baba Indie Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okumanız yeterli.
