BBI Yerli #133 | Kadirhan Ayter

BBI Yerli

Projenizin adı nedir?

Kadirhan Ayter

Projenizin başlangıç tarihi nedir?

13.02.2016

Hangi şehirde yaşıyorsunuz?

İstanbul

Projenizde yer alan müzisyenler ve diğer katkı sağlayanlar kimler?

Mert Kasap – Prodüktör
Kenan Dalgıç – Elektrik Gitar/Banjo
Erdinç Ayar – Bas Gitar
Sedat Özbek – Davul

Projenizde yer alan müzisyenlerin geçmişte veya devam eden başka projeleri var mı?

The Cranky Cats

Grubunuzun tarzı nedir?

Alternative Rock, Singer & Songwriter, Indie, Blues

Projenize benzer müzik grupları/müzisyenler?

The White Buffalo, Nick Cave, Tom Waits, Leonard Cohen, Bob Moses, Teoman, Büyük Ev Ablukada

Bugüne kadar nerelerde sahne aldınız?

The Mekan, Ağaç Ev, Efes Brewstival Vol. 3, Beyrut Performance, Kaset Kadıköy, Hayal Kahvesi Beyoğlu, Hayal Kahvesi Emaar Square

Sahne aldığınız mekanlarda “mental” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?

Eksik: Bazı mekan sahiplerinde olan “bir şekilde ses çıksın da gerisi önemli değil” düşüncesi.

Sahne aldığınız mekanlarda “teknik” olarak eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdi?

Eksik: Işıkçı olmaması, gitar sehpası olmaması, bazı mekanlarda tek gitar amfisi olması ya da hiç olmaması, ekipmanların hor kullanılmış ve bakımlarının yapılmamış olması ve bazı mekanlarda kulis olmaması

Organizasyonlara ilişkin eksik veya doğru bulduğunuz şeyler nelerdir?

Organizasyondaki kişiler arası iletişim eksikliği, soundcheck başlangıç/bitiş saatleri, uçak biletlerinin çok erken veya geç saatlere alınması

Daha önce festivallerde yer aldınız mı? Bu deneyimlerinizi kısaca anlatır mısınız?

Daha önce Efes Brewstival’ da yer aldım. Olumsuz hiçbir şey yaşamadık. Ulaşım, konaklama, ilgi alaka çok iyiydi. Sahne ve ekipman olarak hiçbir eksik yoktu, kuliste beklediğimizden fazlası vardı, herkes güler yüzlüydü ve her şey çok keyifliydi.

Konserlerinize gelen dinleyici kitleniz “genel olarak” kimlerden oluşuyor? Kitlenizin konserlerden sonraki tepkilerini genellikle neler oluyor?

Genel olarak güzel müzik dinlemeyi seven, yeni seslere açık kişilerden oluşuyor sanırım. Konserden sonra çok iyi tepkiler geliyor ve gelenler mutlu ayrılıyor.

Sahne aldığınız yerlerden bir ücret alıyor musunuz? Aldığınız ücrete ek olarak size sağlanan yan haklar nelerdir?

Yardım konseri vb. bir organizasyon olmadığı sürece sahne aldığım yerlerden ücret alıyorum. Aldığım ücrete ek olarak şehir dışıysa konaklama, yol, yemek dahil oluyor. Bir de mekanda/alanda kullanılmak üzere içki fişi alıyoruz. Bazı müzisyenlerin içki sınırı olmayan mekanlarda gidip sadece ücretsiz diye gereğinden fazla yiyip içtiğini de bildiğim için aslında mekanlara da çok kızamıyorum. Bizi biz bu hale getirdik ne yazık ki. Ama tabi ki içkinin sayısı veya türü konusunda bir kısıtlama olmaması gerektiğini düşünüyorum. Buna ek olarak kuliste (var ise) en azından meyve, kuruyemiş vb. atıştırmalık olması ve kulis tuvaletinin temiz olması artık şart olmalı. Zaten canımızı sıkan birçok şey mutlaka başımıza geliyor, müzisyenin sahneye çıkmadan önce olabileceği en iyi halinde olması ve sadece performansa odaklanması gerektiğini düşünüyorum.

Kayıtlarda veya sahnede kendi eserlerinizi mi yoksa uyarlama (cover) eserleri mi seslendiriyorsunuz?

Beste, Uyarlama (cover)

Yayınlanmış “albüm”, “kısa çalar”, “tekli”leriniz var mı?

2017 – Tanışmamışız Gibi
2018 – Herkes Kendi Kafasını Yaşıyor
2019 – Delip Geçer

Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?

Sound olarak bütün enstrümanların en saf ve akustik olarak duyduğumuza en yakın hallerini kaydetmeye ve olabildiğince az editle “live” hissiyatı vermeye çalışıyorum. Sözlerimde değindiğim konular genel olarak beni rahatsız eden, üzen veya kızdıran şeyler. Aşk, hayat ya da yaşadığım bir gün veya gecenin hikayeleri.

Uyarlama (cover) eserler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Üreten biri olarak tabi ki ben de maksimum beste – minimum cover çalarak ilerlemek istiyorum ve bu konuda gerçekten çok diretiyorum. Fakat herkes bilmediği şarkılara o kadar açık olmayabiliyor, birkaç şarkı sonra sıkılıyor ve bildiği bir şarkı duymak istiyor. Sonuçta seni dinleyen kişi eğlenmeye çıkmış, seni tanımıyor ve yüksek ihtimalle müziğe senin baktığın gibi bakmıyor. Mekan sahipleri ve organizatörlerin tek derdi de insanların ne kadar eğlendiği ve ne kadar içki içtiği. Onlara da kızamıyorum tabi ki ama bence bildiğin bir şarkıyı istediğin zaman açıp dinleyebilirsin. İnsanlar yeniliğe açık olmadığı sürece müzik daha yavaş ilerliyor ve hala sadece cover yapan insanlar ünlü olup konserler verebiliyor. Onlara kötü ya da yanlış demiyorum tabi ki ben de cover çalıyorum, ama zaman değişiyor ve müzikal olarak dinleyiciyi eğitme şansı da sanatçıların elinde. Ben sanatçının her zaman üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Her şeye rağmen şu an Türkiye’de müzik adına güzel şeyler yapılıyor ve bu beni mutlu ediyor.

Yayınlanmış veya yayınlamaya hazır kayıtlarınızı nerelerde gerçekleştirdiniz?

‘Tanışmamışız Gibi’ nin bir kısmını ev stüdyomda bir kısmını arkadaşımın stüdyosunda kaydettim. ‘Delip Geçer’ in vokal kayıtlarını ve önümüzdeki günlerde çıkacak EP’deki bütün enstrüman ve vokalleri Erekli – Tunç Stüdyoları’nda kaydettim.

Kayıt öncesi ve kayıt deneyimlerinizden bahseder misiniz?

Kayıt öncesi ben bütün şarkıların demolarını evde kaydedip kayıtta çalacak müzisyenlerle ve prodüktörlüğü kim yapacak ise onunla paylaşıyorum. Daha sonra kaydı, miksi ve prodüktörlüğü yapacak kişi veya kişiler ile oturup şarkıları beraber dinleyip üzerine ne yapabileceğimizi, ne ekleyip ne çıkarabileceğimizi ve kaydederken hangi mikrofon, amfi, enstrümanları kullanacağımızı konuşuyoruz. Müzisyenlerle ise gerekirse evde bir demo kayıt alıyoruz, onun dışında bütün sihir kayıt esnasında gerçekleşiyor.

Miks ve mastering için kimlerle çalışıyorsunuz?

Miks için Mert Kasap, mastering için Sterling Sound’ dan Chris Gehringer ile çalışıyorum. İkisi de beni çok rahat ettiren ve işlerini çok çok iyi yapan mühendisler, onlarla çalışma imkanı bulduğum için çok şanslı hissediyorum.

Provalarınız için kendinize ait bir çalışma ortamınız var mı? Çalışmalarınızı ne kadar sıklıkla sürdürüyorsunuz?

Evde elektronik davul ve amfiler ile çok yüksek ses çıkarmadan prova yapacak bir alanım var. Genelde evde şarkıların trafiklerine bakıyoruz ve akorlar, riff’ler ve ritm üzerine konuşuyoruz. Daha sonra stüdyoda sahne provası alıyoruz. Her zaman olmasa da herkesin müsaitlik durumuna göre en az haftada bir prova yapmaya çalışıyoruz.

Prova ve kayıt stüdyoları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bazıları çok iyi bazıları çok kötü tabi ki bu fiyat-performans ile alakalı bir durum. Fakat eskiye nazaran artık çok iyi stüdyolar olduğunu düşünüyorum.

Eserlerinizi hangi platformlarda yayınlıyorsunuz? Bu platformların eksileri ve artıları nelerdir?

Eserlerimi Spotify, Apple Music, Fizy, Deezer gibi platformlarda yayınlıyorum. Arayüz ve uygulama olarak en iyi bulduğum platform Spotify.

Projenize ilişkin “olumlu” ve “olumsuz” bulduğunu şeyler nelerdir?

Olumsuz bulduğum bir şey yok açıkçası çünkü ben üreten tarafım. Besteleri, düzenlemeleri kendim yapıyorum ve kayıtlarda kendim çalıyorum ve bunu istediğim gibi yapmaya özen gösteriyorum. Müzikaliteme ve sesime güveniyorum.

Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Yakın zamanda Universal Müzik etiketiyle 4 şarkılık bir EP çıkaracağım. Ayrıca ‘The Cranky Cats’ isimli grubumla İngilizce bestelerden oluşan bir EP çıkarma düşüncemiz var. Ondan sonra olabildiğince çok konser vermek istiyorum. İlerisi için ise yurtdışında albüm kaydetmek ve mümkün olduğunca müzikle iç içe bir hayat.

Müzik yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Katıldığınız bir müzik yarışması ve elde ettiğiniz bir derece var mı?

Katıldığım bir yarışma olmadı, televizyonda olan yarışmalardan hoşlanmıyorum.

Müzik basını (dijital ve basılı) hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gazetelerden mümkün olduğunca destek görüyorum, ne kadarı yeterli bilmiyorum. Bence müzik basınında olması gereken şey tabi ki olabildiğince kaliteli materyal, yeni gruplar/müzisyenler, pop yerine daha çok klasik müzik ve caz konseri haberleri.

Sırasıyla, dinleyici – mekanlar – organizatörler – müzisyenler ve diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?

Dinleyiciden beklentim yeni isimlere şans vermesi, iyiyle kötüyü ayrıştırabilmesi ve kendini geliştirmesi. Mekanların sistemlerine, amfilere, ekipmanlara daha çok para harcaması ve müzisyenlere harcadığı paradan kaçınmaması. Organizatörlerden beklentim ucuza kaçmamaları ve yeni isimlere şans vermeleri. Müzisyenlerden beklentim ise vazgeçmemeleri. Aslında hepsinden tek beklentim para değil kalite ve gerçekten müzik peşinde olmaları. Bu bir döngü ve burda herkesi payı çok büyük.

Müzik dışında aktif olarak devam ettirdiğiniz mesleğiniz var mı? Devam eden rutin hayatınız ve müzik hayatınız arasındaki dengeyi kısaca anlatabilir misiniz?

Sadece müzik yapıyorum. Müzik rutin hayatımın en büyük parçası, olmadığı zaman gergin oluyorum. Her sabah kahvemi içip gitar çalışmaya daha sonra da şarkı söylemeye, gelirse beste yapmaya veya düzenleme yapmaya başlıyorum, o anki moduma göre değişiyor. Bazen bütün gün gitar çalışıyorum ya da bütün gün şarkı söylüyorum ama her gün en azından dört saatimi mutlaka müzikle geçiriyorum.

Projenize ait sosyal medya hesapları nelerdir?

Facebook: facebook.com/kdrhnayter
Instagram: instagram.com/kadirhanayter
Twitter: twitter.com/kadirhanayter

Dinleyiciler, mekanlar veya organizatörler size nerelerden ulaşabilir ve kiminle iletişime geçebilir?

Sosyal medya hesaplarımda gerekli telefon numarası mevcut.


Müzik grubunuzla Bir Baba Indie Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okuyup detaylı bilgi alabilirsiniz.

https://www.birbabaindie.com/?p=7491

Tags: , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Weezer’ın yeni albümünden ilk şarkı yayında!
Yeni Swans albümünden ilk single yayında

Yazar

Bize Katıl!