2010’lardan Albümler #48

Albüm İncelemeleri

Modern Müzik Tarihinden 250 Albüm kitabıyla 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar gelen süreçte modern müziğin öyküsünü, albümlerden örneklerle okuyucuya sunan müzisyen ve müzik yazarı Mustafa Şardan, 2010-2019 yılları arasında yayınlanmış hip-hop’tan punk’a, elektronikten indie’ye farklı türleri içinde barındıran, unutulmayan albümleri birbabaindie.com okuyucuları için derliyor.

Her çarşamba, 2010’lardan Albümler ismiyle yayınlanan seride ilk albüm incelemesi 2010-2015, ikinci inceleme ise 2015-2019 yılları arasında yayınlanmış albümler arasından seçiliyor.


FLYING LOTUS  –  COSMOGRAMMA (3 Mayıs 2010)

Albüm kapak çalışması: ABD’den aktör, sanatçı ve yazar Leigh J. McCloskey’e aittir1. Kapakta; yaratımın doğası ve yolları üzerine düşündüğünü belirten sanatçının eliyle çizdiği görselleri barındıran Codex Tor adlı kitabındaki resimler kullanılmıştır. Sanatçı albümü modern ve antik zamanların birlikteliği olarak yorumlamıştır2.

Flying Lotus ismini duyunca aklıma çoğunlukla Tokyo şehri geliyor çünkü yaptığı müzik Tokyo metro ağını ilk kez gördüğümde (gerçekte değil internette maalesef) yaşadığım kaos hissiyle bağdaşıyor. Fakat başlangıçta kaybolacağınızı düşündüğünüz bu karmaşık metro ağının işleyişi aslında bir düzen ve matematiğe dayanıyor. İşte Cosmogramma’yı dinlerken de başlangıçta karşılaşılan kaotik durum, alıştıkça zamanla kendini bir uyuma bırakıyor ve ilk başta karşılaştığınız şeyin esasen bir kaos olmadığını, sanatçıya hazırlıksızlığı ve onun müziğini anlamak için çaba sarf etmeniz gerektiğini gösteren bir uyarı işareti olduğunu anlıyorsunuz.

IDM, glitch ve caz gibi türlerin fütüristik ve ruhsal bir girdap içerisinde etrafa saçıldığı albüm, zamansız bir evren sunuyor. Bu formun ortaya çıkışında efsane müzisyen Alice Coltrane’in payı ne düzeydedir hayal etmesi güç. Öyle ki sanatçı, Flying Lotus’un (gerçek adıyla Steve Ellison) büyük halası ve Lotus albümün ismini Coltrane’in dünya hakkındaki bir konuşmasından etkilenerek koymuş3. Ailende Alice Coltrane gibi bir isim varsa spiritüel anlayıştan ne kadar uzak kalabilirsin ki? Ne tür müzik yaparsan yap bu alana bulaşmaman için yüksek bir direnç göstermen gerekir.

Thom Yorke, Thundercat gibi isimlerin de yer aldığı albümün Warp Records’dan çıkışı sonrasında Flying Lotus birçok yayın organına röportaj vermiş. Benim referans verdiğim The Quietus başta olmak üzere NPR, Pitchfork ve dahasına… Ve hepsi de sanatçının Alice Coltrane ile olan bağına fazlasıyla önem vermiş. Ben de bu yazıda vermiş oldum ve aslında bunun albümün kendisine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Fakat bu kaçınılmaz bir son ve şu soruyu kendime sormadan edemiyorum: Alice Coltrane’in eşi, ailenin büyük eniştesi John Coltrane 1967’de vefat etmeseydi, şu an nasıl bir Steve Ellison ve Cosmogramma ile karşı karşıya olurduk?

Referanslar:

1.https://www.dublab.com/archive/flying-lotus-inside-the-codex-the-art-of-cosmogramma/

2.https://vimeo.com/14022596

3.https://thequietus.com/articles/04269-flying-lotus-interview-cosmogramma


BLACK MIDI  –  SCHLAGENHEIM (21 Haziran 2019)

Albüm kapak çalışması: David Rudnick’e aittir1.

Black Midi, henüz 20 yaşlarında, mezunları arasında Adele, Amy Winehouse, King Krule gibi isimlerin de olduğu sanat okulundan yeni mezun olmuş dört kişiden oluşan2 ama dinlediğinizde ne yaptıklarının fazlasıyla farkında olan, şarkı yapımında gereğinden fazla yaratıcı ve olgun tınlayan, aşırı heyecan verici bir grup. İlk albümleri Schlagenheim kendi içimde birçok tartışmayı beraberinde getirdi: Black Midi geleceğin müziğini mi yapıyor, grup 2020’lerde punk’a yön mü verecek/müzikal yönelimleri mi belirleyecek, günümüzün yeni kült grubu mu ve dahası… Öyle bir grup ki daha albüm çıkarmadan Can’in efsane vokali Damo Suzuki ile verdikleri bir konserdeki performansları onlara Rough Trade Records ile sözleşme imzalatıyor. Bununla kalmıyor, dünyanın en önemli festivallerinden SXSW’de çıkıyorlar3.

Schlagenheim’de o kadar çok şey aynı anda karşınıza çıkıyor ki, hayatınızda ilk kez duyduğunuz ve muhtemel ki bir daha duyamayacağınız bu eşsiz güzellikteki müziğin ne olduğunu idrak edememenin tatminini yaşıyorsunuz. Virtüözlük seviyesinde kompleks denemeler, This Heat gibi grupların başını çektiği deneysel post-punk’ın bereketli zamanlarını anımsatan sound estetiği, math rock’ın agresif değişken halleri, krautrock’ın tekrarlayıcı dinamik düzenleri, Talking Heads’i hatırlatan çok katmanlı groovy yapılar, Swans derinliğinde çiğ müzikal tutum, vokal kullanımında cesaret gerektiren ayarsızlık ve muzurluk, sakinlik ve huzur arasında absürtçe mekik dokuyan yapılar, progresif rock’ın hikaye anlatan pasajlara dayalı parçalı/bölünmüş şarkı trafikleri, bolca aksak ritim ve albüm geneline yayılmış atonal ses egemenliği… Alfred Schnittke’den Stravinsky’e avangard klasik seven4, uzun yıllar birlikte çalmış insanlardan buna yakın şeyler çıkması gayet normal ama bu derecesi beklentimin ötesinde. Tıpkı şimdi şaheser dediğimiz, klasik olmuş Remain In Light, Loveless ve benzeri albümler gibi. Hem bu kadar genç olup hem bu kadar profesyonel tınlayan hem de yaratıcılık fışkıran rock/punk alanında bir albüm çıkabilme ihtimali en son 20 yıl öncesinde kaldı sanıyordum.

Albümde duyduğum türü birkaç kelimeyle tanımlayacak olursam bu karmaşa içinde tek yapabileceğim avangard gitar müziği demek olurdu. Grup üyelerinin üstün teknik becerileri, alışılmışın dışı fikirlerini kolaylıkla pratiğe dökebilmelerini sağlıyor. Bunu canlı performanslarını izlediğinizde daha da net görüyorsunuz.

Referanslar:

1. https://www.pastemagazine.com/music/black-midi/black-midi-announces-debut-album-schlagenheim/

2. https://www.theguardian.com/music/2019/jun/22/one-to-watch-black-midi-schlagenheim-most-exciting-new-guitar-band-in-britain

3. https://www.spin.com/2019/06/black-midi-are-making-it-up-as-they-go/

4. https://www.billboard.com/articles/columns/rock/8515823/black-midi-schlagenheim-debut-album

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Billie Eilish’in yeni teklisi “Your Power” klibiyle birlikte yayında
Lana Del Rey’den yeni bir albüm daha yolda