ALBÜM | Your Friend – “Gumption”

Albüm İncelemeleriİnceleme

Eğer Almancan varsa sevgili okur, Hamburg’lu radio Bytefm‘i takip etmeni öneririm. Şimdiye kadar radyo ortamında tanık olduğum en başarılı müzik journalizmini icra ediyorlar. Çalınan her şarkıdan sonra, o şarkı, sanatçı veya şarkının çıktığı albüme has ilgi çekici bilgiler veriliyor. Akşam kuşağı, temalı programlardan oluştuğu gibi, sabah kuşağında da yeni çıkan kayıtlar tanıtılıyor. Bir de sabah kuşağında sıklıkla çalınan ve tanıtılan haftanın albümü var. Taryn Miller‘ın, sahne adıyla Your Friend‘in, ilk albümü “Gumptiom”‘la haftanın albümü olduğu zaman tanıştım. Sunucu tarafından sürekli vurgulanan özelliği, Miller’ın albümde ailesine ait çiftlikte kaydettiği alan kayıtlarından yararlanmış olmasıyla. İmkansızlık (ya da cimrilik) yüzünden hoparlör olarak kullandığım gitar amfiminden bu kayıtları duyamadığım için, şarkıları o zaman hoş folk şarkılarından daha fazlası olarak duyamamış olsam da, “Gumption”‘ın kendine has, güçlü besteler barındırdığına kanaat getirip, albümü kulaklıkla dinlemeye karar verdim. İyiki de yapmışım.

Öncelikle, ilk başta duyamadığım alan kayıtlarının albüm için belirleyici olduğunu belirtmek istiyorum. Alan kayıtları ve elektronik seslerden örülmüş yoğun ağ albüme pastoral bir his veriyor; ama bu insan algısıyla yabancılaştırılmış, rahatlattığı gibi huzursuz da eden bir pastorallik. Doğada yapılmış kayıtlar maşinel bir dokuya sahip ve çoğunlukla gürültü olarak karşımıza çıkıyor. Hangi gürültülerin alan kaydı, hangilerinin bilgisayarda üretildiğini anlamak zor. Kafamda oluşan Miller’ın aile çiftliğini, yani albümün geldiği yer, dağ başında, izole bir ortam, gökyüzü ise tabi ki gri.

Miller’ın alto vokallerine çoğu zaman eşlik eden akustik gitar, şarkıların folk ritmini vurguluyor. Albümün ilk şarkısı “Heathering” bu anlamda en klasik şarkı. “Come Back From It”‘te ambient-elektronik sesler yüzeye çıktıkları anda vokallerle yarışıp tekrar kendi gezegenlerine geri dönüyorlar. Pek hayli Grizzly Bear’a ait olabilecek bir şarkı.

Drone elementlerden oluşan “To Live With” ve hemen akabininde gelen “Desired Thing” bazen girdikleri ağırlığın içinden çıkamayacaklarmış hissi verse de, iki şarkının birlikte yakaladığı ekti, albümün genel havası için önemli. Albümdeki sekiz şarkıdan hiçbiri için olmasa da olurmuş demem(ki çoğu albümde gereksiz buluğum şarkı olur). Tonu ve tempoyu yükselten “Nothing Moved”, şarkı boyunca arka planda siren gibi tınlayan droneların üzerine inşa edilmiş bir folk şarkısı, Miller’ın etkileyici vokalleri insanı alt eden bir etkiye sahip. Albüme ismini veren “Gumption” ise albümün en güçlü parçalarından. Miller’ın bestelerinin ilginç yanı, alışık olanın aksine, çözülümden gerilime geçmesi; “Gumption” da bunun en başarılı örneği.

Albümde bolca sorulardan biri, “Who Will I Be In The Morning?” drone seslerden oluşan ambient bir şarkı olarak başlıyor. Miller’in inlemeleriyle giriş yapan vokaller koro halini alıp şarkıyı ruhani bir boyuta geçiriyor. Gerçekten çok ihtişamlı bir şekilde bitiyor albüm, bu şarkıyla.

Your Friend “Gumption”‘da gerek sanatsal gerekse müzikal anlamdaki iddiasının altından kalkabilmiş. Gelenekle deneyselliği, organikle yapayı kulağa oldukça hoş gelecek şekilde bağdaştırmış. Özellikle albümün ikinci yarısında Grizzly Bear vari olmaktan çıkıp kendi tarzına ulaşıyor, Miller. Miller, gelecekte çok daha fazlasını vaat eden bir müzisyen. Eğer siz de benim gibi son zamanlarda çıkan yabancılaşma temalı, folk esintili, indie albümleri samimiyetten ve yeni fikirlerden yoksun buluyorsanız, Gumption size bu anlamda ve daha birçok noktada tatmin sağlayacaktır.

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

ORADAYDIK | Hozier – Volkswagen Arena, İstanbul Konseri (3 Mart 2016)
MEHMET ŞENOL YAZDI | Bob Dylan’ın Küçük Hediyesi: All Along the Watchtower’ın İstanbul Sırrı

Yazar

Bize Katıl!