Nilipek.’in Yeni Albümü Döngü’de Büyümüşlük, Yaşanmışlık ve Birikmişlik Var

Nilipek.‘i ilk dinlediğim zamanı hatırlıyorum.

Ukuleleye dair hiçbir şey bilmediğim halde, o zamanlar benim için önemli olan biri, bana şu an sahip olduğum ukulelemi hediye etmişti. Klasik gitarda “mi-mi-fa-sol-sol-fa-mi-re” şeklinde çaldığım Beethoven‘ın Symphony No. 9‘ın ötesine geçememişken “Bu enstrümanla ne yapsam, ne çalsam?” diye düşünüyordum. O sıralar şu an büyük aşk yaşadığım Spotify‘la da pek haşır neşir değildim. Elimi malum ortamlara uzatıyor, bulabildikçe CD alıyor, onları da sadece evde dinleyebiliyordum. O yüzden soluğu YouTube‘da aldım. “Ukulele, ukulele tutorial, ukulele çalmak, how to play ukulele” derken kendimi Nilipek.‘in Sağanak Yağmurlu Şarkı‘sını dinlerken buldum.

Etrafa baktığımda şarkı sözleri ve içinde bulunduğum ortam birebir örtüşüyordu. Sabah erken uyanmıştım, masada kahve vardı, dışarıda da hafif bir yağmur… O zamanlar bir işim yoktu ama sıkıntılarım da yoktu. Kendi kendime yetiyor ve bununla yetiniyordum.

Sağanak Yağmurlu Şarkı‘yı bir şekilde ukulelede çalmayı öğrenmiş ve gerçekten bunun verdiği keyifle bir süre için de olsa daha dışa dönük bir insan haline gelmiştim. Kimsenin yanında şarkı söyleyemeyen ben, arkadaşlarla içtiğimiz iki kadehten sonra ukuleleyi kapıp çalmaya başlıyor, üstelik şarkıyı bile mırıldanıyordum.

Daha sonra tek bir şarkı yetmemeye başladı. Bana bu denli huzur veren ve insan içine karışmamda büyük etkisi olan bu tatlı kızın diğer şarkılarını dinlemeliydim.

Nihayet istediğim oldu, 2015 yılında Nilipek.‘in Sabah isimli ilk stüdyo albümü yayınladı. Albümü dinlemeye başladığım anda “Ben albüm yapsam, aynen böyle sözler yazmak isterdim.” dedim. İki yıl boyunca her ruh halinde Sabah’ı dinledim. Mutluyken Kınalıada‘yı, yalnızken Sabah‘ı, platonik olarak hoşlandığım kişinin tamamen farklı bir noktada olduğunu gördüğümde ise Gömülür‘ü başa sarıp sarıp dinledim. İki yılın sonunda söyleyecek daha fazla şeyim vardı ve hepsi içimde birikmişti.

Tam da o esnada Nilipek.’in yeni bir albüm çıkaracağını öğrendim. Onun da benim de anlatacak şeylerimiz vardı ve sanırım artık ikimiz de hazırdık.

Bugün Nilipek.’in ikinci albümü Döngü, Kabak & Lin etiketiyle yayınlandı. Biraz şanslıyım ki sizden önce dinleme fırsatı bulmuştum, yazmak için acele edemedim çünkü her şarkıyı sindirmem gerekiyordu.

İlk şarkı Döngü I ile sizi nasıl bir albümün beklediğini az çok anlıyorsunuz. İlk albümün naifliği yok mesela Döngü‘de. Büyümüşlük, yaşanmışlık, birikmişlik var. Albüm, hayatın ne kadar zor olduğunu insanın yüzüne bir kere daha vuruyor. Akabinde daha önce konserlerde dinlediğimiz Koşuyolu başlıyor ve kafanızı kaldırıp etrafınıza bakıyorsunuz. Tam o anda “Keşke şu an yalnız olmasam.” diyorsunuz. Bir yer yatağına, çok sevdiğiniz o kişiyle uzanmak, saatlerce dertleşmek istiyorsunuz; hiçbir beklenti olmadan… Daha sonra Ayyuka‘nın çok sevdiğimiz şarkısı, Havada Bir Hinlik Var‘ı Nilipek.‘in sesinden dinlemeye başlıyoruz. Gerçekten yolunda olmayan bir şeylerin olduğunu bildiğimiz için içimiz acıyor. Neyse ki Defne başlıyor ve bizi tüm sıkıntılarımızdan uzağa, sığınmak istediğimiz o yere götürüyor. Rahatlıyoruz, yanımızda ne varsa ona sarılıyoruz. Defne’den sonra ilk şarkının devamı Döngü II başlıyor ve ilk tepkimiz “Nilipek.?” oluyor. Bu sound’a hiç alışkın değiliz ama bu bizi o kadar mutlu ediyor ki… Soru İşareti, Ok, Beni Buraya Sen Koydun derken Biz Bize Yeteriz başlıyor. Bize bize yeter miyiz bilmiyoruz ama artık kendimize yetmediğimiz kesin. Tüm bu güzel şarkılardan sonra Şeytan ve Yeni ile albümü tamamlıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Döngü‘nün Babylon‘da gerçekleştirilen lansman konserinde, kulise girdiğimizde Nilipek.’e “Bir albüm yapsam, aynen böyle sözler yazmak isterdim.” dedim, tıpkı ilk albümde olduğu gibi. Bugün bir daha dinleyince yeniden aynı şeyi düşündüm.

Dün, annemin deyişiyle bir kere daha büyüdüm. “Asla başıma gelmez.” diye düşündüğüm şeyleri tek tek yaşadığım şu günlerde bir kere daha sokaklarda, nereye gideceğimi bilmeden tek başıma yürüdüm. İşte, Döngü’nün bugün değil de dün yayınlanmasını o kadar çok istedim ki… Kulaklıları takıp her şarkıyı dinlemek, onları dinlerken kendimi bilmediğim bir yerde, herkesten uzakta bulmak istedim.

Kim bilir, belki birazdan evden çıkar ve dün yapamadığım şeyi yaparım.

Teşekkürler Nilipek., bir kere daha farkında olmadan beni anlattığın için.

Tags: , , , , , , , , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Bir Baba Indie’yi Artık Bundle Üzerinden De Takip Edebileceksiniz!
2017 Notları, Gerçek Punk Tavrı: “IDLES-Brutalism”

Yazar

Bize Katıl!