Blues Krallığının Sonu: B.B. King

Gönül İşi

Size B.B. King’i nasıl anlatabilirim?

Size onunla ilgili çok güzel sözler sarf edebilirim fakat onu en iyi Lucille anlatacaktır.

Blues, siyah insanların özgeçmişi ve hayatı anlatabildikleri en iyi olgu. Yaşadıkları sevinç ve üzüntüleri anlatan sözleriyle ve naif müzikal tonları sayesinde kendilerini dünyaya tanıttılar. Üzerlerindeki tüm baskılara rağmen hala mutlu olmalarını New Orleans’ın blues sokaklarına borçlulardı. Beyaz insanın ırkçı tavırlarını unuttukları bu yerde siyah insanın eğlencesi blues’u doğurdu.

Sanırım B.B. King için ozan diyecek olsam, kimse bana karşı çıkmaz. Nitekim söyledikleriyle dinleyene hayat dersi veren, müziğiyle söylediklerini onaylayan bu adamın hayatı gerçekten bir ozana yakışır nitelikte.

B.B. King, işte böyle bir ortamda müzik yaşamına başladı. Mississippi’den Memphis’e oradan Amerika’nın her yerine müziğiyle ulaşmaya başlamadan önce kendisi çalıştığı tarlanın traktör şoförüydü. Şoför olduğu zamanlarda da müzik ile uğraşıyordu. Üyesi olduğu kilisenin  korosunda solistti. Fakat tanrı onu “Blues Boy King” olarak seçmişti.

Şimdi de kendisinin “hayatımda uzun süre kalan tek kadın” dediği Lucille‘den bahsetmek istiyorum. Aslında kendisi B.B. King’in 30 dolara aldığı bir gitar fakat onun için yaptıkları Lucille’yi Lucille yapan şey.

1949’da bir kış günü B.B. King, Arkansas’ta bir mekanda çalar. Mekanın ısıtılması için içeride bulunan kovaların yarısına kadar kerosen doldurulup yakılır. Üstad gitarını çalarken bir ara kavga çıkar ve kerosen dolu kovalar devrilir. Devrilen kovalar yangına neden olur ve herkes çabucak mekanı terk etmeye çalışır. B.B. King dışarı çıkanlar arasındadır fakat gitarını içeride unutmuştur. Etraftaki uyarılara aldırış etmeyen King gitarı içeride çıkarmayı başarır. Sabahında olay yerine gidenler iki kişinin içeride yanarak can verdiğini ve bu kişilerin Lucille adındaki kadın için kavga eden kişiler olduğunu görürler. B.B. King, bu olaydan sonra gitarına bu kadının ismini verir.

“Music is love
And my love is music
In perfect harmony
So when I sing
I have sung all about
The love of you and me”

(B.B. King – I Like To Live The Love)

Yaptığı müziğin en önemli özelliği, anlatmak istediği duyguları çok karmaşık nota kominasyonlarına gerek
duymadan gayet sade bir şekilde sadece vibrato’larıyla belirginleştirip çalmasıydı. Bundan dolayı eğer onu bir kez dinlediyseniz, onu diğerlerinden ayırt etmeniz çok kolay olacaktır. Sadece bir nota çalması bunun için yeterli.

Hayatı dolu dolu yaşamış bu adamın Lucille ile yaptıkları gerçekten ilham verici. Benim blues ile ilgilenmemi hatta bir elektro gitarımın olmasında pay sahibi olan bu adam kim bilir kaç kişiye daha blues sevgisini aşıladı.

King soyadlı 3 blues efsanesi de artık yaşamıyor.

Blues’un heyecanı artık eskisi gibi olmayacak.

“The thrill is gone
It’s gone away from me
The thrill is gone baby
The thrill is gone away from me
Although, I’ll still live on
But so lonely I’ll be”

(B.B. King – The Thrill is Gone)

Tags: , , , ,

İlginizi Çekebilir

Bir Baba Indie Mix | “Mayıs 2015”
YENİ | Sharon Van Etten’dan single: “Just Like Blood”

Yazar

Bize Katıl!