Kurumsal hayatını bir kenara bırakıp müziğine odaklanan Özgür Akyüz, 2022 yılında yayınladığı ilk EP’si Bazen ile müzik sahnesine adım attı. Kendisini daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Kendinizden ve müzik kariyerinizden kısaca bahseder misiniz?
Merhaba, ben Özgür. 19 yaşında gitarla tanıştım ve müzik hayatım bu şekilde başladı. Gitarı ve müziği yatak odamda hata yapa yapa öğrendim. Biraz çekingenlik, biraz da müziğe geç başlamaktan ötürü uzun süre beyaz yakalılığa devam ettim. İçimdeki müzik hevesini kıramadığımı anladığımda ofislere veda edip kendi müziğimi yayınlama sürecine başladım. İlk mini albümüm “Bazen” 2022’de yayınlandı ve müzik hayatım bu şekilde resmiyet kazandı. Hedefim samimi müzik yapmak, şarkılarla hikaye anlatmak ve durmadan üretmek. Akustik, elektronik, Batı, Doğu, pop, folk demeden tek amacım etiketsiz müzik ve bu müzikle başka hayatlara dokunabilmek.
Siz müziğinizi hangi tarz ya da tarzlar içinde tanımlıyorsunuz?
Alternatif rock, rock, modern rock.
Üretiminize hangi şehirde devam ediyorsunuz? Yaşadığınız şehrin müziğinize sizce etkisi var mı?
İstanbul’dayım. Hayattaki tüm tecrübelerin üretilen sanat üzerinde önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle yaşadığım ülke, şehir ve hatta mahallenin bile müziğimde muhakkak payı vardır.
Müziğinize değer katan kişiler kimlerdir?
En yakın temasta müziğime değer katan insanlar ailem ve arkadaşlarım. Klişe olacak ama onlarsız ne bir albümüm ne de bir müzik hayatım olurdu. Bazen albümünde şarkıları benim kadar sahiplenen Emre Sarıtunalılar ve Eray Uygur’un da parçalar üzerinde çok emekleri var.
Müziğini etkileyen gruplar ya da sanatçılar var mıdır?
Bahsetmemeyi tercih ederim çünkü çok fazla ve her dönem ilhamlarım artarak değişmeye devam ediyor.
Daha önce sahne aldınız mı? Varsa en yakın etkinliğiniz ne zaman?
Ankara ve İstanbul’da çeşitli mekanlarda sahne aldım. Albüm çıktığından itibaren daha çok kendi bestelerimi duyurabilmek adına İstanbul’daki performanslara odaklanıyorum.
Türkiye’deki sanatçı için en büyük zorluk sanat yapabilmek ve bunu başka bir gelir kaynağına ihtiyaç duymadan icra edip hayatını idame ettirebilmek. Diğer bir büyük zorluk ise toplumun özgün müziğe verdiği önemin az olması. Bundan dolayı sanatçılar özellikle kariyerlerinin başlarında kendi müzikleri ile bir kitle oluşturmakta zorluk çektikleri için sosyal medyada ilgi çekebilecek içerikler veya cover gibi bilindik içerikleri kullanma yollarına gidiyor. Bu durumun tamamen günümüzdeki sanat ekosisteminin ticaret odaklı ilerliyor olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Böylece organizasyon ve menajerler sanatçıları ürettikleri sanatın kalitesinden çok uyandırdıkları ilgiye ve takipçi kitlesinin büyüklüğüne göre değerlendirmek durumunda kalıyor. Aynı şekilde yapımcı ve dağıtımcılar da piyasaya mümkün olduğunca fazla “ürün” çıkarma çabasına girdiği için sonunda olumsuz etkilenen önce sanatçı, sonra da sanat kalitesi oluyor.
İlk mini albümüm Bazen 2022’de dijital şekilde tüm müzik platformlarında yayınlandı. İçerisinde 4 tane şarkı bulunuyor. Parçaların çoğunu ofis hayatını bırakıp hayatımda neyin önemli olduğuna karar verdiğim bir dönemde yazdım. Bu nedenle albümün teması samimi bir içsel bakış üzerine kuruldu.
Projenizde yer alan eserler “tasarım” olarak neyi ifade ediyor?
Parçaların hepsi bir akustik gitar ve vokal şeklinde yazıldı. Bir önceki soruda bahsettiğim gibi, albümün teması samimi bir içsel anlatım olduğu için akustik tınılı bir prodüksiyon yapmayı uygun gördük. “Yalnız”daki ufak bir kısım dışında tüm parçalar akustik enstrümanlarla kaydedildi.
Evet, parçalarımı genellikle kendi ev stüdyomda üretiyorum.
Sırasıyla, dinleyici – mekanlar – organizatörler – müzisyenler, müzik basını ve diğer kişi/kişilerden beklentileriniz nelerdir?
Şu ana kadar olan tecrübemle gördüğüm, müzik ve müzisyen için en önemli unsur, yapılan sanata inanılması ve desteklenmesi. Eğer parçalarınıza ve size inanan çalışkan insanları bulabilirseniz, tüm takım olarak yaptığınız işten aldığınız zevk ve kazanım çok ciddi seviyede artıyor. Örneğin, dinleyici sizin parçalarınızı severse sizi takip ediyor ve istediğiniz mekanlarda çalabiliyorsunuz. Aynı şekilde organizatör size inanırsa size sahne veriyor ve yine aynı şekilde daha çok kişiye ulaşıyorsunuz ve kitleniz büyüyor. Basın ve medya aynı şekilde sizi sever ve size inanırsa yine sizi duyuruyor ve daha büyük bir kitleye ulaşıyorsunuz. Bunun sonunda da hem sanatçı hem de sanat kazanmış oluyor. Fakat eğer bu bahsettiğim süreçlere dahil olan insanlar sizi sanatınızla değil de sizden elde edebilecekleri kazanca veya medya değerinize göre değerlendiriyorsa, siz de sanat yerine bunlara önem vermeye başlamış oluyorsunuz. Bu şekilde de sanatçı kariyeriniz uzun soluklu ve anlamlı olmuyor.
Şu an için tek bir menajerle çalışmadığım için en hızlı iletişim yolu sosyal medya hesaplarım.
Müzik grubunuzla/projenizle BBI Yerli projesine katılmak için detaylı bilgi: