Alışmak için en uygun saat: “İkiye On Kala”

Sanatçı İncelemeleri

Alışmak, negatif anlam yüklediğimiz her şeyi kördüğüme dönüştüren bir lanet. Öyle sahte bir güven verir ki, o metalaşmış rutinin dışına çıkmayı bile düşünmezsiniz. Mutsuz olmayı alışkanlık haline getirirseniz, mutlu olmak bile sizi rahatsız eder. Ve bu döngünün en kısır yanı kendini kapatan bir bilinçtir. Alışkanlığın verdiği güven, riskleri göze alamaz. İkiye On Kala şarkıları tam da böyledir. Vokal her cümlede, tonun aynı şiddetinde gezer. Bazı şarkılarda isyancı gitar soloları olsa da sözlerdeki kızgınlık, hüzün, huzursuzluk gibi duyguları öyle tek düze bir ses tonuyla verir ki kabullenmişlik, uykunuzda asla göremediğiniz ama vızıldayıp sürekli rahatsız eden bir sineğe dönüşür. Vokalin kabullenmişliğine öyle bir alışırsınız ki, üstüne kabullenmişliklerinizdeki benzerlikleri görüp dehşete düşersiniz.

ikiyeonkala

Bir de şarkılar ışıkla birleşirse zehirleyebiliyor. Gündüz kendinizi güne kaptırmışken birinin kulağınıza gelip bütün olanları fısıldaması kadar güçten düşürücü olabiliyor. Gece zaten yatağa yattığımızda, düşüncelerimizi neredeyse yastığa print edecek bir performansla düşündüğümüz için sanki alışkın olduğunuz şeyleri duyar gibi oluyorsunuz.
İstanbul Güzel Şehir ama Yaşanacak Yer Değil mesela. Sakin ve sessiz dünyamdan İstanbul’a her gün iki saatlik  bir yolculukla Beeing John Malkovich filmindeki gibi bir tünelden bir psikopatın zihnine varıyorum. En kalabalık semtlerin kaldırımlarında, insanlarla çarpışırken nefret ettiğim o hengameyi sevmeye, bir parçası olmaya çalışıyorken bu şarkı, beni ancak bu düşünceye alıştırır ;oysa her gün beni o tünele sokan güç, içinde olduğum sevme çabası. Tabi gece evime döndüğümde yine aynı cümle dönüyor kafamda ”İstanbul’da yaşayamam!” Bu yüzden gece bu şarkı  bir terapi seansına dönüşüyor. Hatta çocukluğuma bine inebilir.

Sözlere değil alt yapılara odaklandığımda susturulmuş bir çığlık duyabiliyorum aslında. Bunu davul atakları veriyor. Onun dışında melodramlar ilginç derecede umutlu geliyor. Ama vokal girdiği andan itibaren melodramdaki umudu soğuk kanlı bir katil gibi öldürüyor. Ama kamu spotu niteliğinde bir uyarı: Alıştırıyor !

Tags: ,

İlginizi Çekebilir

Gayda ile uzay yolculuğu: King Creosote – “Astronaut Meets Appleman”
Arka Koltuk ve Rabarba Yeni Radyosunu Buldu!

Yazar

Bize Katıl!