Bir Baba Indie‘de pek denemediğimiz bir yazı türüyle karşınızdayız. Söz vermeyelim ama istikrârlı olmayı umarak, trio’lar hakkında seri yazılar yayımlayacağız. Twitter’da birkaç hesapta sıkça rastladığım ve çok hoşuma giden tefrika kelimesi ile paylaşmamda sakınca yok sanırım. Bu yüzden bu seriye Trio Tefrikası ismini koymaya karar verdim.
Trio Tefrikası serisi ile rast geldiğim, beğendiğim ve olabildiği kadar bilgi endinebildiğim üçlüleri az yazı, bol müzik ile üçerli gruplar halinde sizlere paylaşacağım. Neden trio derseniz; trio’lar yapıları itibariyle az kişi olmalarına rağmen, iyi yapıldığında ortaya –salt sadelikle– zengin bir müzik ortaya koyabiliyorlar. Bu zenginlik ise müzisyenlerin enstrümanlarıyla hem teknik, hem mental olarak bütünleşmesiyle mümkün oluyor. Bu durum bana çok büyüleyici geldiği için üzerinde durmak ve paylaşmak istedim. Çoğunlukla caz gruplarının olduğu bir bölge ama farklı tarzdaki trio’ları da bulup paylaşacağım.
– – –
(I) John Butler Trio
Avustralya’lı John Butler 98’den beri ekibiyle müziklerini paylaşmaya devam ediyor. Oldukça zengin bir kariyere sahip John Butler. 11 telli gitarıyla alternatif, funk, bluegrass tarzıyla 3’ü canlı kayıtlardan oluşan, toplamda 9 albüm yayınlamayı başarmış. Dinlerken oldukça keyif verdiğini söyleyelim ve henüz dinlemediyseniz sizi şöyle alalım.
https://www.youtube.com/watch?v=QpnjqYWBcas
(II) Le Trio Joubran
2004 yılında Filistin’li Samir, Wissam ve Adnan Joubran kardeşlerin muazzam şarkılarla dolu 7 albümü var. Ekşi Sözlük’te atf i beyan‘ın “…Filistin’in dolu dolu kan taşıyan büyük bir damarıdır bu grup.” yorumu bu grubu özetleyen en iyi cümle. Joubran kardeşler Türkiye’de de çeşitli etkinliklerde sahne almış. Canlı performansaları ile ilgili yorumlara bakarsak, dinleyenler üzerinde derin etkiler bıraktığını gözlemleyebiliriz.
(III) Avam Garde
Türkiye’den bir trio paylaşarak bu seriyi tamamlayalım. Uğur Onatkut, Bora Bekiroğlu ve Kemal Arslan üçlüsüyle bir araya gelen trio, 2011’de Kalan Müzik etiketiyle çıkarttıkları albümle seslerini duyurdu. Doğu-Batı sentezi yapma fikri, Türk müzisyenlerin bir gün mutlaka üzerinde çalışmak istediği bir deneyim sanırım. Sevdiğimiz batı ile ait olduğumuz doğu kültürünü harmanlama fikri ocakta pişen yemek gibi daima aklımızda. Avam Garde, bu düşünce için “gelenekle bir aşk-nefret ilişkisi var Avam Garde’ın” diyor. Sokağın sesine kulak verdiklerini belirterek; “müziği, kuramlara uydurmak yerine el yordamıyla, deneyerek, arayarak, ezgi ve melodi ne istiyorsa onun peşinden giderek” çaldıklarını belirtiyorlar; şahsımı mutlu ederek.
www.avamgardetrio.com
https://www.youtube.com/watch?v=Hmv2rh3dVqk
