Yoksa siz hala Agnes Obel ile tanışmadınız mı?

Etkinlikler
Berlin doğumlu Danimarkalı şarkıcı ve söz yazarı Agnes Obel, 1 Temmuz’da en duygu yüklü şarkılarıyla Zorlu PSM’de hayranlarıyla buluşmaya geliyor.

Aventine albümüyle ve melankoli dolu müziğiyle ismini geniş kitlelere duyuran hüzün prensesi Agnes, Kopenhag’da dünyaya geldi. Agnes ve erkek kardeşi Holger, başka bir evlilikten üç çocuğu olan bir babayla birlikte alışılmışın dışında bir ortamda büyüdüler. Agnes, küçükken garip nesneleri ve aletleri incelemeyi ve toplamayı sevdiğini belirtiyor. Agnes’in müziğe duyduğu ilginin en büyük sebeplerinden biri hem hukukçu hem müzisyen olan annesiydi. Agnes’in annesi Katja Obel’in sürekli Bartók ve Chopin çalması, küçük Agnes’in de piyanoyla erken tanışmasını sağlamış. Agnes, küçük yaştan beri hayatında olan piyanoya dair düşüncelerini şu şekilde dile getiriyor:

“Sevmediğim şeyi çalmamam gerektiğini söyleyen bir klasik piyano öğretmenim vardı. Bu yüzden sadece sevdiğim şeyi çaldım. Asla başka bir şey çalmaya zorlanmadım.”

Klasik müziğin yanı sıra caz müziğin de etkisine kapılan sanatçı, çocukluğu boyunca Jan Johansson’un da parçalarından ve çalışmalarından oldukça ilham aldığını belirtiyor. Avrupa folk müziğinden esinlenen caz müziğinin Agnes’in müzikal kimliğinin oturmasında çok büyük etkiye sahip olduğunu söylemek mümkün.

Agnes’in “profesyonel” müzik kariyeri, 1990 yılında amatör bir müzik grubuna şarkıcı ve bas gitarist olarak katılmasıyla başladı. İlk kez farklı müzisyenlere çalışma deneyimi bulan Agnes, içinde bulunduğu müzik grubuyla birlikte birçok farklı festivale de katılarak sahne deneyimini geliştirmeye başladı. 

Agnes, aynı zamanda birçok farklı projede oyuncu olarak da yer aldı. 1994 yılında Thomas Vinterberg’in The Boy Who Walked Backwards adlı kısa filminde de kendisine rastlayabilirsiniz. 

Agnes, 2010’da yayınladığı ilk albümü Philharmonics ile solo şarkıcı olarak çıkış yaptı. Albümün tüm şarkılarını kendi yazdı, besteledi, kaydetti ve üretti.

“Orkestra ya da senfonik müzik hiç ilgimi çekmedi. Basit melodiler her zaman ilgimi çekti, neredeyse çocuksu. Metinleri yazmaya uzun zaman ayırdım çünkü müzik zaten bir hikaye anlatıyor, görüntüleri yansıtıyor gibi görünüyor.” 

Agnes’in çoğu şarkısı, filmlere ve dizilere soundtrack olmak için biçilmiş kaftan. En son Dark dizisinde yer alan Familiar şarkısı ile kendisinin sanatın birçok farklı yönüne hitap ettiğini kanıtlayan şarkıcının ilk albümünden üç şarkı, Submarino (2009) filminin resmi soundtrack’inde yer almıştı. 

Sıra, Agnes’in en popüler albümü Aventine’e geldiğindiyse sanatçı şunları söylüyor:

“Her şeyi oldukça yakından kaydettim, küçük bir odada her şeyi mikrofona oldukça yakında durarak kaydettim. Sesler burada, piyano burada – her şey size yakın. Bu yüzden seyrek, sadece şarkıların dinamik aralığını değiştirerek, neredeyse ses manzaraları yarattım. Sadece bu birkaç enstrümanla bir şeyleri büyük hissettirmeyi başardım.”

Agnes, Aventine’den sonra yayınladığı Citizen of Glass, Late Night Tales: Agnes Obel ve Mypoia albümleriyle birlikte alternatif müziğin hüzün kraliçesi olma yolunda emin adımlarla ilerledi. 

Birbirinden duygulu ve melankolik parçalarıyla hepimizin yüreğine hitap eden Agnes Obel, 1 Temmuz’da Zorlu PSM sahnesinde bizlerle olacak! Senenin en hisli gecesine dahil olmak için biletlere buradan ulaşabilirsiniz. 

1 Temmuz’da Agnes Obel ile üzüntü dünyasında dolaşıp durmadan önce Kejura aka Cihad Satıroğlu’nun Bir Baba Indie özel seti ile Zorlu PSM Amfi’de gün batımının tadını çıkaracağız. Kejura’nın özel setine dair detaylara bu linkten ulaşabilirsiniz.

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Sattas’tan yeni tekli geldi: “Küçük Kardeşim”
Gezgin Salon Festivali’nde son dakika değişikliği

Yazar

Bize Katıl!