Tuğçe Şenoğul ile “Atlas – Yerdeniz” üzerine

Röportaj
Alternatif sahnemizden Tuğçe Şenoğul’a, geçtiğimiz günlerde yayınlanan “Atlas – Yerdeniz” adlı yeni EP’siyle alakalı merak ettiklerimizi sorduk.

Röportaj: Sarp Rüzgar Atila


  • Yeni EP’in hayırlı olsun öncelikle. Yapım sürecinde hangi konular veya duygusal deneyimler senin için özellikle önemliydi? Bunları şarkılarına nasıl yansıttın?

Çok teşekkür ederim. Bu süreç kişisel hayatımda benim için zorlu başlayan, adım adım ilerledikçe açılan bir haritaya benzettiğim, gittikçe güzelleşen, ışıldayan, çok anlamlı bir süreçti. Zorlu zamanlarımızdan bahsetmek kolay olmuyor hiçbirimiz için. Karanlıkta hissettiğim bir dönem oldu. Nasıl çıkacağımı bilmediğim ve hatta umutsuzluğa kapıldığım. Kaybolmuş hissettim. Bunu yaşarken hayatta böyle dönemlerin olabileceğini, yalnız olmadığımı anlamam, gittikçe kendime yaklaşmam, hayatın güzelliklerini hatırlamam, aslında böyle süreçler geçirip bunları geride bırakmış olan insanların hikayelerinden aldığım ilham ve destekle oldu. Bu albüm hangi dilde konuşuyor, dünyanın neresinde yaşıyor olursak olalım bizi ‘bir’ yapan ortak hislerden yaratılmış alternatif bir harita. Kendine ve hayata şans verdikçe açılan, ruhumuzda kayıtlı olan o haritaya, ve ona bakmaya cesaret eden gerçek aşıklara adandı. İhtiyacı olan herkese bu hissin ulaşmasını diliyorum.

  • Bizlere yeni EP’nin yapım sürecinde bulunmanın iyi hissettirdiği, düşünmeni kolaylaştıran ve ‘safe place’ olarak gördüğün yerlerden bahsedebilir misin?

Evim, odam, bana ilham veren detaylarla dolu olan kişisel alanım, dans etmek, ağaçları, denizi, gökyüzünü görmek ve sevdiklerimin yanında olmak. Yeni yerlere şans vermek de çok iyi oluyor. Hiç bilmediğin bi sokakta, hiç gitmediğin bir cafe’ye gitmek gibi.

  • Yeni çalışmanda seni yalnız bırakmayıp çalışmana katkıda bulunan, sana eşlik eden isimlerden bahsedebilir misin?

Albümde hayranı olduğum insanların isimleri var. Tsar B. Lella Fadda, Karakter, Elif Dikeç, Seda Erciyes, Selin Baycan, Kardelen, Adham Farid, görsel dünyada ise, ilk albümüm Gölgelerine ‘de de birlikte çalıştığım Berk Çakmakçı, Bu Rüya Değil ‘de birlikte çalıştığım Altın Tatlı, glam team’de Tusidi, Anna Tholia, Ali Kaan Özen hayal ettiğimin ötesini ortaya çıkardı.

  • EP’deki şarkılarının isimleri gerçekten de dikkat çekici ve merak uyandırıcı. Acaba bu başlıkların arkasında yatan hikayelerin var mı? Biz onlardan bahseder misin?

Hepsi kendi adını kendisi seçti gibi hissediyorum. ‘Atlas’ title song ise farklı ülkelerde yaşayan kadınların buluştuğu bir şarkı olarak (Tsar B (Belgium), Lella Fadda (Eygpt)), bana düşündüğümüzden çok daha yakın olduğumuzu, müziğin sınırların ötesine geçen gücünü ve ortak hislerde buluşanların haritasını en çok hatırlatan, albümün hikayesini en çok destekleyen şarkı olduğu için Atlas adını aldı.

  • Yapım sürecinde kimlerden ilham aldın, ne tarz müzikler dinledin?

Albümde ilham aldığım sanatçıların kendisiyle çalışmak gibi bir şansım oldu. Atlas ilhamını hayranı olduğum Tsar B’nin kendisinden aldı. Resmen fangirl olarak attığım mesaja geri dönüp müziğimi ve sesimi çok sevdiğini söyledi ve olaylar gelişti. Lella ‘nın sesine ve müziğine de bayılıyorum. Onunla bir dinleyicim olarak tanıştığımda çok gençti. Uzun zamandır takipleşiyorduk. Zamanla yayınladığı şarkılar ve duruşu beni çok etkiledi. ‘Aklımda Fırtınalar’ Karakter ile hayranı olduğumuz sanatçı Sophie’ye bir saygı duruşu gibi.

Kırık Hikaye ilhamını ‘ayrılık’ kelimesinden aldı. Atlas‘ın hikayesinde çok önemli yeri olan, aslında bizi birleştirleştirecek olan, yolculuğun başlangıcı.

Serseri üzerinden uzun zaman geçtikten sonra karşılaşan iki kişinin yabancılaşma hali ve bu karşılaşma ile ortaya çıkan, saklı kalmış pişmanlıklardan ilhamını aldı. Elif Dikeç’in insanın ruhunu okuyormuş gibi hissettiren büyülü hikaye anlatımıyla son haline ulaştı.

Cennet‘i ise, aşkın kendisinden aldığım ilhamla yazdım. 🙂

Aşkın büyülü, tekinsiz, karşı konulamaz, ürküten, gizemli ve tutkulu haline bir Siren benzetmesiyle bakıyoruz. Altyapıyı duyduğum anda Kerem‘e (Karakter) bunu yapalım demiştim. Karakter birlikte çalışırken çok eğlendiğim, denemekten, oyunlar oynamaktan korkmayan bir prodüktör. Seda ‘nın büyülü Siren seslendirmesiyle resim tamamlandı.

Tüm bunlar dışında çok öngörülemez bir müzik zevkim var açıkçası. 🙂 Bundan da çok mutluyum. Her şeyi dinliyorum diyebilirim. Bunların kişisel filtremden geçerek müzik zevkime ve şarkıya göre hikaye anlatıcılığına yansıdığını düşünüyorum.

Fotoğraf: Berk Kır
  • Müzikle arandaki terapötik bağı nasıl tanımlarsın?

Dünyadaki en güzel aşk, en güzel bağ, daha derin bir nefes. Sizi kendinizle yakınlaştıran daha derin bir anlayış.

  • Müziği bir kariyer olarak seçip bu yolda ilerlemenin sana getirdiği en büyük zorluk veya ödül nedir?

Bu ülkede bağımsız bir kadın müzisyen olarak yaşamayı seçmek zorluğu, tüm bu zorluğa rağmen aşık olduğun şeyi yapmanın verdiği tuhaf deliliğin gücü ise ödülü.

  • Müzik kariyerindeki en önemli ve unutulmaz anlardan birini bizlerle paylaşabilir misin?

Aklıma direk Yerebatan Sarnıcı‘nın renovasyon sonrası açılış seramonisinde Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve korumalarına özel yaptığım perfomans geldi. 🙂

  • Yaratıcı bir engelle karşılaştığında veya ilham kaynakları tükendiğinde, kendini yeniden motive etmek veya ilham almak için neler yaparsın?

Zamanla zor durum kitleriniz oluşuyor. İhamı ne tetikler biliyorsunuz. Bazen bir daha hiç bi şey yazamayacak gibi hissetmek de dahil süreci tanıyorsunuz. Elbette doğanın kendisi de dahil bu hayatta ilham kaynağı olan çok şey var. Kendi sürecine güvenmek ve ilhamın hep orada olduğunu hatırlamak iyi geliyor.

  • İlerleyen zamanlardaki çalışmaların için iş birliği yapmayı çok istediğin isimler var mı aklında?

Elbette çok fazla isim var. Pharrell gibi mesela. 🙂

Yine de deneyimlerim sonucu gerçekten karşılıklı rahatça akan işbirliği en iyi işbirliği. Yürümeyeni direk salıyorum artık. Herkese de öneririm.

O rahatlık ve akış hali şu an hayal bile edemeyeceğimiz kişileri karşımıza çıkarıyor gibi geliyor.

  • Sence müziğin bir film müziği olsa, ne çeşit bir filmde olması en uygun olurdu?

Her zaman Wong Kar Wai diyorum ben ama film müziği çok sevdiğim bi alan olduğu ve sanırım müziğime de uyduğu için çok güzel birliktelikler yaşandı. Dahası da yolda. Doğru hikayeyle buluşmak en güzeli.

  • Kendi müziğini bir kelime veya cümleyle özetlemek istesen nasıl ifade ederdin?

Sinematik.

  • 1 Kasım’da Babylon gerçekleşen lansman konserin nasıl geçti?

Lansman konserine çok detaylı hazırlandık. Afterworks‘den Yasin Arıbuğa’nın harika video art’ı, Selin Sümbültepe’nin Atlas-Yerdeniz ‘e özel hazırladığı inanılmaz maskeleri, en küçük ışık detayına kadar büyük bir çalışma yapıldı. Seda Erciyes Siren karakteriyle herkesi büyüledi. Hikaye anlatıcılığına odaklandığımız, tiyatral bir konser tasarladık. Beklentimiz Atlas-Yerdeniz’in hikayesi en güçlü şekilde aktaracak bir deneyim sunabilmekti. Umarım öyle hissettirmiştir gelenlere.

Benim için her şeyin çok güzel aktığı, hayal ettiklerimizi bir aksaklık yaşamadan ortaya koyabildiğimiz, herkesin bu hızda şarkıları ezberlemesine çok şaşırdığım, ömrüm boyunca unutamayacağım bir gece oldu.

Tags: , , ,

İlginizi Çekebilir

Zoot Woman’dan yeni tekli: “Blind”
Johnny Marr’dan 10. yıla özel albüm: “Spirit Power”

Yazar

Bize Katıl!