Zaman Tüneli’nde çok geriye gitmene gerek yok anımsayacaksın hemen. Daha bir ay olmadı. Şehit haberleri gelir gelmez her zamanki gibi acilen, ilk önce ve tek başına canlı müzik susturuldu. Müzisyenlerle birlikte sahneden geçimini sağlayan emekçilerin ve işletmelerin hakları bir gecede gasp edildi. Ertesi sabah tüm işkollarında rutine izin verilirken.
“Müzik eşittir eğlence” anlayışıyla sadece canlı müzik yasaklandı. Müziğin sanatın en yüce dalı — canlı müziğin de bir performans sanatı olduğu yine umursanmadı. Oysa spor kesinlikle bir eğlence değildi, sağlıklı yaşam dışında bir amaca hizmet etmiyordu sonuçta. Tüm spor etkinlikleri tam gaz sürdürüldü. Stadları dolduran futbol kitlesi medyasıyla birlikte nabzı en yüksekten atarken eğlenmiyordu. Sağlık için spor yapıyor, izliyor ve yazıp çiziyordu sadece.
Bir süredir uzaktan izliyorduk, ”ne iyiydik” öyle. Ancak 10 gün geçmedi ki gündemi Türkiye’de tek başına ele geçirdi Korona.
Önce tüm eğitim kurumları tatil edildi. Ardından eğlence sektörü ve gece hayatı geldi. Sesimizi o sırada yine yükselttik, duymuşlar mıdır bilemem ama iki güne kalmadı camiler riskli bölge, toplu ibadetler de korunması gereken kişisel alan mesafesine aykırı eylem ilan edildi. Bu sırada seyircisiz de olsa ısrarla devam ettirdiler spor etkinliklerini, canları yokmuş gibi davrandılar canını dişine takan sporculara. Çok sonradan geldi akılları başlarına. Ben bu durumu üzülerek izledim.
Bundan sonraki gelişmeleri doğru sırayla takip edip anımsamak ne mümkün, her gün her saat başı yeni bir önlem açıklanırken. Berberler, kuaförler kapatıldı. Lokantalar müşteri kabul edemiyor, al götür ve paket servisi dışında. Ve en son 65 yaş üzerine sokağa çıkma yasağı geldi. Yaşamsal öneme sahip meslek grupları hariç “shutdown”, ardından da tam bir sokağa çıkma yasağı yani “lockdown” kaldı sanırım geriye.
İtalya balkonlara çıktı şarkılar aryalar söyledi moral bulabilmek için her gün onlarca “şehit” verirken. Coldplay’den Chris Martin #TogetherAtHome ile piyanosunun başında Fix You’yu söyledi internetten tüm dünyaya.
Türkiye’deyse, İstanbul için mevsim normallerinin çok üzerindeki günlük güneşlik mart sonu cumartesisinin öğle saatlerinden yeni günün ilk dakikalarına değin, #EvdeKal önlemlerine uyanların online performans sunumlarına tanıklık ettik HOOD Base – Hexe Music işbirliğinde:
Nilipek., Manyetik Bant, Nilgün Özer, In Hoodies, Make Mama Proud, Onat Önol, PONZA, Flower Room, Mind Shifter, Cava Grande, Selin Sümbültepe, Anıl Aydın, Özgün Semerci, Ali Gem, Akkor ve Cardiff’ten Christopher O’Connell 21 Mart 2020 Cumartesi tarihine imzalarını attılar birer birer.
Ertesi gün Flört, grubun dört üyesinin de kendi evinde kaydettiği görüntüleri tek kare içinde birleştirip tek bir video olarak paylaştı hayranlarına #EvindeKal’ın ilk Pazar’ında.
Ve son olarak, Bir Baba Indie #Evde gece yayınında, Serin’i temsilen Cansu Saraç akustik gitarıyla daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış Serin şarkılarını çalıp söyledi.
Bunlar uzaktan da olsa yakınlarımda olanlar ve yayınlara katılarak takip edebildiklerim. Kaçırdıklarımı da yazmaya kalksam bu yazıyı bitiremem.
Şimdi ya sen ne düşünüyorsun Facebook? Hadi söyle. Algoritman buna da yetiyorsa dile gelsene.
İnsanlar ölürken EN SON müziğin ve müzisyenin sesi kısılırmış, değil mi? Sanat tamamen susmuşsa eğer, o zaman bil ki yeryüzündeki son insan da dünyayı terk etmiştir demektir.
Evet, kaydet şimdi bunu da loguna akıllı robot.
Çıkarır koyarsın önlerine insan olamayanların… Yıllar yıllar sonra.
ALL IN GOOD TIME
To set your sails free
Look for a sign
On their way down
All in good time
GÖRSEL
Kübra Su Yıldırım‘ın “Tinariwen” adlı çiziminden detay. Eser, Dream Gigs Illustrated tarafından düzenlenen “Posters for Imaginary Gigs” seçkisinde yer almıştır. famstore° illüstrasyon galerisi sanatçısıdır.
Instagram: kafaless
NOT
Bu yazı ilk olarak 23 Mart 2020’de Facebook’ta yayımlanmıştır.