“Her zaman yeniliği ve farklılığı arayan bir sanatçı olmak istiyorum”

Röportaj
15-16 Ocak 2022 tarihleri arasında Nef Bebeköy’de gerçekleşen ORGANICS by Red Bull: Talent District etkinliğinde yetenekli sanatçı Seda Erciyes ile müzikal kimliği üzerine konuşma fırsatı yakaladık.

1. Öncelikle alternatif Türkçe müziğe son dönemde yaptığın katkılar oldukça heyecan verici. Özgün bir kimliği benimsediğin ve bu kimlikte ısrarcı olduğun apaçık ortada. Bu kimliği yaratırken ve sürdürürken ilham kaynakların neler oldu?

Büyürken dinlediğim ikonlar ve sonrasında müzisyenliklerine saygı duyduğum sanatçılar ilhamım oldu. Ama en çok mükemmel olmayıp kendine has bir figürü, sesi, izi olan, masaya cesur ve yeni bir şeyler getirmek için çalışan sanatçılardan etkileniyorum. Her zaman yeniliği ve farklılığı arayan bir sanatçı olmak istiyorum. Kendi kimliğimle alakalı, engeller eve kalıplara isyanım kimliğimi şekillendiriyor diyebilirim. “Aynı anda müzisyen / mühendis olamazsın”, “Bu tırnaklarla kaliteli görünemezsin” “Caz barda abartı makyajla şarkı söyleyemezsin” “Seksapel kullanıp bedenini öne çıkaramazsın” vb. kadınlar üzerinde kurulmak istenen anlamsız bir otorite bana ilham oluyor.

2. Gözlemlediğimiz kadarıyla dinleyicilerinle sürekli etkileşim halindesin. Bir sanatçının dinleyicileriyle sürekli etkileşim halinde olması sanatçıya neler kazandırıyor sence? Dinleyicinle olan bağını bize nasıl betimlerdin?

Dinleyicilerimin şarkılarımda neyi sevdiklerini ve benim vermek istediğim şeyi görüp görmediklerini öğrenmek çok hoşuma gidiyor. Birilerinin o gününü iyileştirdiysem veya içinde yaşadığı bir duyguya dokunduysam bunu bilmek çok özel bir his. Online ortamda çok güzel vakit geçiriyoruz. Hem müziğimi hem mizahımı hem de duruşumu anlıyorlar, konserlerde de aşırı mutlu oluyorum gelip tanıştıkları zaman. Harika insanlar.

3. Müzikal kimliğinin yanında aynı zamanda bir kadın olarak sahnede ve genel temsiliyetinde iddialı ve özgüvenli olduğunu fark etmek güç değil ve bu bana bir kadın olarak güç veriyor. Bu özgüvenli temsilin kaynağı sence bir başkaldırı mı yoksa içten gelen bir dürtü mü?

Biraz dürtü, çokça başkaldırı. Özel hayatımda eril tarafımla dengeli biriyim. Ama sanatçı kimliğimi pro-kadın bir yerden, bir başkaldırı aracı olarak kullanmayı seçtim. O kadar tabu, o kadar kural, o kadar baskı var ki ve bu eril düzen bize o kadar çok zarar verdi ki birilerini bu yolla rahatsız etmek ve öğrenilmiş, aktarılan yanlışlara son vermek derdim. Bizim var oluşumuz ve toplumda ayrıştırılan, ayıplanan, aşağılanan azınlıkları temsil etmemiz çok önemli.

4. Pandeminin şiddetinin azalmasıyla birlikte etkinliklere, hasret kaldığımız sosyal ortamlara dönüş yaptık. Konserler, performanslar da başladı. Seni en son ORGANICS by Red Bull: Talent District projesi kapsamında, en sevdiğin konu olan müzik oturumunda takip ettik. Projeye nasıl dahil oldun?

ORGANICS by Red Bull: Talent District bu sene yaratıcı alanlarda öne çıkan kadın sanatçılara, üreticilere destek vermek istiyordu. Konuşmalarda ana başlıklardan biri de müzikti. Uçak projemiz beni davet etmelerinde büyük rol oynadı ve seve seve dahil oldum.

5. İlerlediğimiz süreçte seni hangi projelerde göreceğiz, bize bilgi verebilir misin?

Bu sene Uçak klibinin evreninde geçen sanal bir performans vereceğim, güzel iş birlikleri ve konserler olacak. Yeni şarkılar çıkacak. Çalışmaya her daim devam.

Röportaj: Ahsen Çamlıca

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Bob Marley’in doğum günü bu sene nasıl kutlandı?
Can Temiz’den yeni albüm habercisi: Ölülerle Konuşmanın Püf Noktaları

Yazar

Bize Katıl!