Derbeder Olduk!

Gönül İşiYerli Sahne

“Seyyah oldum ben bu alemde. Senin aşkından derbeder oldum.”

Pop müzik camiası kendi içindekilerden çok sıkılmaya başladı sanırım. Yakında bizler “Ne olursun Serdar Ortaç’a yatırım yapın” diye söylenmeye başlayabiliriz.

İş yerinde Kral TV her gün bilfiil açık. Yemek yerken sürekli izliyoruz. Şarkılarının çoğu Sezen Aksu‘dan geliyor. Ya eskilerden cover bir parça ya da söz-müzik Sezen! Bu kültürün acayip bir huyu var. Sezen Aksu “Ay ay ay balonlar ne kırmızı!” diye şarkı yapıp, başka bir şarkıcıya verse zirveye oynuyor. Bizim Sezen bildiğin sektöründe öncü, bestecilikte lider.

Bir de son dönemlerde teknolojiyle gelişiminin paralel olduğunu düşündüğüm DJ furyası var. Yine aynı isimler, yine aynı şarkılar ve bilmem kaçıncı versiyonları. Bazen alttaki ritme konsantre olup, eğlencesine bir sürü şarkıyı potpori şeklinde söyleyip, ne kadar şaşırdığınıza şahit olun. Hepsi de birbiriyle uyumlu. Ne güzel!

“Diyar diyar gezdim senin uğruna. Şişeler devirdim aşkın yoluna.”

Kral TV ve benzeri kültürler yeni açılımlar yapmaya başladı. Bunun ardı arkası kesilmez bir süre. Enteresan şeyler oluyor. Sinsi bir şekilde içe doğru ilerliyorlar. Keşfettikçe elleri uzanıyor. Uzandıkça da bizim mahrem kabul ettiğimiz alanlara giriyorlar. Mahremiyet sürekliliği olmayan bir durum. Hiçbir mahremiyet sürdürülebilir değildir. Bu kapalılığın iki sonucu vardır. Ya bozulup, düzene ayak uydurursun; ya da yok olursun.

Hayko Cepkin‘in ilk zamanlarını hatırlarsınız. Ne kadar sevmiştik. İlgiyle dinlemiştik. Hatta kendi içimizde ne kadar iyi bir aranjman ustası olduğunu, ne güzel klavye çaldığını konuşmuştuk. Hayko Cepkin bir gün “Tanışma Bitti” dedi; Kaos’u ilk defa Kral TV ekranlarında söyledi. Türk Kral TV izleyicisi o gün “Scream/Brutal Vokal” ile tanıştı. O günlerden sonra Hayko Cepkin’in esas kitlesi dağıldı. Hala içten içe sadık olanlar da var ama azınlık olarak. Bu bir tercih meselesi. Hayko Cepkin böyle istediği için oldu. Aksi takdirde  olmayacaktı.

Sonra bu furyanın bir benzerini Mor ve Ötesi‘nde yaşadık. Onlar bu durumun farkına vardıktan sonra geri dönmeye çalıştılar ama çok başarılı olamadılar. Bu konuda o yola girip bildiğinden şaşmayan tek isim sanırım Athena ve Duman’dır. Nasıl başladılarsa öyle gittiler. Kral TV olsa da olmasa da aynı tarzlarından ödün vermediler.

“Islandım durdum aşk yağmurunda. Seni düşünüp durdum yalnız başıma.”

Bir de içinde Replikas gibi kendi sınırları içinde büyüyen, radikal değişiklikler yapmayan isimler var. Mesela yine yukarıdaki isimlerin yolundan gidip “biz ne yapıyoruz” diyen Çilekeş (Histeri Çalışmaları) gibi gruplarda var. Lakin bu gruba daha çok Peyote gruplarını sokabilirsiniz. Peyote gerçekten bu ülkede hala müzik yapılabilirliğine inandıran bir kültürdür.

Bazı hayal kırıklıkları yaşadım son dönemlerde. En başta bahsettiğim mahremiyetten kastım Peyote Kültürü içinde olan gruplardır. Kesinlikle Peyote’yi tabu haline getirmeye çalışmıyorum. Bu alternatif müzik yapan gruplar diye basit bir şekilde sınıflandırmaya gönlüm elvermediği için kullandığım bir ifade. Keşke Peyote gibi bir çok yer olsa da onlardan da bahsetsek. Konuya dönersek bu hayal kırıklıklarımdan biri (eleştiri değil) Korhan Futacı ve Kara Orkestra oldu. Yine iş yerinde öğlen yemeği yediğim günlerden bir gün Kral TV’de görünce dondum kaldım. Korktuğum başıma gelmişti. Ardından ise adını dahi hatırlamadığım, göğüsleri, dudakları silikonlu garip bir kadının şarkısı çıkınca hislerim hızla yere çakıldı. Anlatmak istediğim aslında tam olarak budur. KFKO’dan sonra ben Sezen Aksu, Serdar Ortaç ya da benzeri müzik adına bir şey katmayan insanları dinlemek istemiyorum. Peki buna sebebiyet veren kim? Nükhet Duru’dan dinlediğimiz Ben Sana Vurgunum’u coverlayan KFKO!

İlk Akustikhane‘de dinlediğimizde garipseyip, kızmıştım. Yine de tercih onlarındı. DANdadaDAN, Tamburada gibi bayılarak dinlediğimiz oluşumdan böyle bir hareket görmek düşüncelerimi hayli zorlamıştı. Bir bildikleri vardır elbet diyerek kendimi sakinleştirdim. Bu cover’ın nereden geldiğini Dream TV‘de Korhan Futacı daha sonra açıklıyor. Önce videoyu izleyelim. 03:55’de Ben Sana Vurgunum’un hikayesi var.

03:55’den sonraki kısımdan sonra anladığım şey ise büyük baskı gördükleri. Tabi ki boğazlarına bıçak dayamamışlar ama nasıl olduğunu bilmediğim şekilde ikna olmuşlar. Korhan Futacı gibi adamları bize sevdiren müzikleridir elbette ama alttan alta hayranlık besleten şey bu adamların mantalite ve sanata bakış açılarının çok üst düzeyde olmasıdır. Mesela bu cover için direnemeyen adamlar ile Sien gibi, olağan üstü sanatsal içerik barındıran bir şarkıyı yapan aynı adamlar.

KFKO albümü Ediz Hafızoğlu‘nun şirketi Lin Records‘dan çıkartmak üzereyken ne oldu da Dokuz Sekiz Müzikten çıkarttı tam orasını anlayamadım. Dokuz Sekiz Müzik son dönemlerde ismini çok duyduğum bir şirket. Videoda da izlediğiniz üzere bu cover konusunda ısrarcı olan isimlerden biri de şirketin sahibi Ahmet Çelenk. Aynı kişi Papyon, Aydilge, Emre Altuğ gibi isimlerle çalışmış. Son olarak ise Yasemin Mori. Bu çok tehlikeli bir nokta aslında. Şirketin hedefi para kazanmak için yeni, ilgi çekecek arayışlar içinde mi yoksa KFKO ve Yasemin Mori’yi kadrosuna katarak tarzını mı değiştiriyor? Yasemin Mori’nin Dünya klibinin de Kral TV’de döndüğünü hatırlatırsak bunun altında sanatçıların isteği dışında gelişen bazı şeyler olduğunu düşünüyorum. KFKO ve Yasemin Mori gerçekten kendilerini Kral TV’de görmek istiyorlar mı diye çok merak ediyorum.

“Hiç sensiz olmuyor, sensiz yaşanmıyor, seni bana getirmiyor bu aşk yağmuru.”

Geçen cumartesi akşamı eve dönerken radyoyu tararken bir keman sesi duydum. Sonra hızlıca geri tarayarak o kemanlı, nefis müziği buldum. Sonra durdum. Kendi kendime “Ben bunu biliyorum yahu!” dedim. Özcan Deniz‘in sesini duyunca “Nasıl ya? Gerçek mi bu?” diyerek dinlemeye devam ettim. Sahi Replikas, ne oldu da Seyyah‘ı Özcan Deniz’e verdin?

Bu tür konular genellikle grupların kendi kabuklarında yaşanan hadiseler. Binlerce sebebi olduğu gibi, keyfi bir sebebi de olabilir. Belki tamamen insanın kendi iç dünyasındaki zafiyetidir. Bilmek istiyorum. Gerçekten öğrenmek istiyorum. Bu ülkede müzik yapma gayretinde olan insanlardan biri olarak sürekli kendi kendimizi gaza getiriyoruz. “Abi kim dinler bu müziği” diye hayıflanan grup arkadaşlarıma “Abi bak Replikas’a, bak KFKO’ya” derken hayal kırıklığına uğratmasaydınız ne güzel olurdu; ya da sizi bu yola iten insanlar, düşünceler olmasaydı…

Neyse hayat işte…
“D E R B E D E R OLDUM”

Tags: , , , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Sigur Rós Kısa Film Yarışması’na katılmak isteyen?
On Your Horizon’dan yeni EP: “In, Empty”

Yazar

Bize Katıl!