Can Kazaz: “Açık Prova Sahneye Çıplak Çıkmak Gibi”

EtkinliklerRöportajYerli Sahne

A Corner in the World x bomontiada ALT kapsamında kasım ayı boyunca salı akşamları Bir Baba Indie işbirliğiyle gerçekleşen interaktif müzik etkinliklerinin sonuncusu Can Kazaz ile Açık Prova + Yunus Emre Gök DJ Set olacak. 28 Kasım Salı akşamı seyirciye müziğin prova sürecini gözlemlemek suretiyle müzik üretimine katılma şansı sunan bu açık provada adeta Can Kazaz’ın stüdyosuna konuk olmuş gibi hissedeceğiz. Etkinliğin öncesinde Can Kazaz’a yakın dönemde hayatındaki gelişmeleri ve açık provayı sorduk.

İstanbul’da yaşayan bir akademisyenken bu sene içerisinde işini bırakıp kırsala yerleştiğin haberini aldık. Bu kararını da uzun bir blog yazısıyla takipçilerine açıkladın; o yazıda her şeyin Into the Wild (Yabana Doğru) filmi ve kitabıyla başladığını belirtmişsin. Christopher McCandless’ın hikayesi sana ne hissettirdi, seni hangi anlamda etkiledi?

Filmi izlediğimde tam kendimi sorguladığım, içimde sürekli gitmek-uzaklaşmak güdüsünü taşıdığım bir dönemdeydim. Çünkü en zor zamanları, uzun süreli yolculuklar ve uzaklaşmalarla atlattım. Bir arınmaya ihtiyaç duyuyordum. O yüzden her şeyi bırakıp giden bir gencin bu kararı nasıl ve neden aldığı çok ilgimi çekti. Yola çıkarken yanına aldığı kitapların en ilgimi çekenlerini de edinip okudum. Sonraları hiç aynı motivasyona ve arka plana sahip olmasak da beni harekete geçiren hikaye olarak kaldı. Şehirden kırsala göçün yapılabilirliğini defalarca sorgulattı bana. Yalnız olmak ve bir başına olmak arasındaki farkı, hangi durumda bunlara ihtiyacım olduğunu öğretti.

Belki bu soruyu sormak için erken ama şu ana kadar deneyimlediğin kadarıyla İstanbul dışında yaşayan bir müzisyen olmanın zorlukları neler?

Sıfırdan başlıyor olsaydım başlamak, isim duyurmak zor olurdu diye tahmin ediyorum. Ama şu anda başka hiçbir zorluğu yok benim için. Aniden bir yere hızır müzisyen olarak gitmemin gerekeceği bir durumu da hiç yaşamadım açıkçası bugüne kadar. Takvimleri, organizasyonu güzel yapılmış etkinlikler için de şehirlere ve Türkiye’nin her yerine gidebiliyorum.

Bu ikamet değişikliği akademik çalışmalarına da ara verdiğin anlamına geliyor mu?

Üniversitedeki işimden istifa ettiğim anlamına geliyor ama akademik çalışmalarıma ara vermedim. Akustik ekoloji konusunda araştırma ve okumalar yapmayı ve projeler geliştirmeyi sürdürüyorum örneğin. Zamanla literatür ve teorik çalışmalarıma da eğileceğim. Çok uzun zamandır cepten yiyordum, ikamet değişikliği cebi doldurmak için zaman yarattı bana.

Gerek sosyal medya paylaşımların gerekse kişisel blog içeriklerin aracılığıyla dinleyicilerinle her zaman sıcak ve yakın bir iletişim kurmaktan yana olduğunu gözlemliyoruz. Kurduğun bu yakınlığın seneler içerisinde senin müziğin üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsun?

İnsanları tanıdıkça, beni dinlemeyi seçen insanları gözlemledikçe onları hayal kırıklığına uğratmamak için bir niyet ve çabaya sahibim. Ama onlarla iletişim kurabildikçe, kendi doğrularımı da anlatma fırsatım oluyor zaman zaman. Dolayısıyla tamamen dinleyicinin yönlendirdiği bir durum değil de karşılıklı olgunlaştırdığımız bir ilişki var diyebilirim.

Sosyal medyada dinleyicilerinle kurduğun yakınlıktan kaynaklanan ilginç olaylar yaşıyor musun?

Hayatımda neler olup bittiğiyle ilgili ya da kafamın içinde dönenlerle ilgili çok fazla bilgi sahibi insan olması biraz ürkütücü ama sorun yaşamadım. İlginç diyebileceğim bir olay da yaşamadım aslında ama arada evlilik teklifi yazanlar oluyor, o durumlarda kitleniyorum bir miktar, yani ciddiye aldığımdan değil ama ne bileyim, tuhaf…

Sanırım bir şeyleri doğru yapıyorum ki sokakta tanıyanların yüzü gülüyor ve ölçülü bir saygıyla yaklaşıyorlar bana. Mesafesi doğru ayarlanmış bu iletişim nadiren arkadaş da kazandırıyor.

Kasım ayı boyunca her salı Bir Baba Indie kürasyonuyla bomontiada ALT’ta gerçekleşecek müzik programının kapanışı 28 Kasım’daki Can Kazaz ile Açık Prova etkinliğiyle gerçekleşecek. Açık Prova nedir ve senin seyirciyi üretim sürecine dahil eden bu dinleti konseptine duyduğun özel ilginin sebebini nasıl açıklarsın?

Klasik müzikte yapılan bir şeydir aslında dinleyiciye açık prova. İlhan Usmanbaş anlatırdı, öğrencilik dönemlerinde şimdiki gibi internetten her şeye erişilmediği ve dinleme imkanları bile olmadığından, senfoni orkestralarının provalarına gidip onların notalarını takip eder, rica edip bazen alabilirlermiş. Böyle bir çaba ve özveriyle öğrenilmiş bilgiler, malzemeler kolay kolay unutulmaz. Benim yapmaya çalıştığım müzik türünde de buna benzeyen ama farklı bir durum oluşuyor. Dinleyici, müziği geliştirme noktasına çok yakınlaşabiliyor. Müzisyenler nasıl karar veriyor, nasıl tercih değişikliği yapabiliyor o an tanıklık ediyorlar. Dinleyici kültürüne katkı sağlayabilecek bir deneyim olduğunu da düşünüyorum. Egosu hasarlı veya kırılgan müzisyenlerin yapabileceği bir şey olmadığını düşünüyorum mesela bunun. Çünkü katkıya çok açık bir halde yapıyoruz provaları. Çıplak sahneye çıkmak gibi biraz. Çok eğleniyoruz bir yandan, açık olmayan provalarımızda da sürekli geyik yapabiliyoruz. O halimizi de görüp katılabiliyor dinleyici. Tiyatral veya rol yaptığımız bir şey değil kesinlikle. Güldürmek, şakalamak gibi bir vaadimiz de yok. Konserlerime gelen yüzlerce kişiyle bu türden bir samimiyeti yakalamak mümkün değil mesela. Tüm bu sebeplerden, daha sık yapmak istediğim, sadece bir dinleti değil karşılıklı bir paylaşım ortamı gibi daha çok.

28 Kasım’daki bu Açık Prova’da sana hangi müzisyenler eşlik edecek?

Konserlerde de grubun parçası olan Efe Demiral, Can Dedeoğlu ve Mert Can Bilgin ile beraber hem kendi şarkılarımı hem de belki konserlerde çalmadığımız bazı müzikleri prova ediyor oluruz.

Daha önce gerçekleştirdiğiniz açık provalarda yaşanmış ilginç anlar var mı?

Çok güldüğümüz anlar var. İlk yaptığımız açık provada tuvalete gitmem gerektiği için Efe Demiral “Nereye Gidiyoruz” isimli şarkımı söylemişti, komikti o bayağı. Aklıma ilk bu geldi. Son açık provada ortam ve zaman müsait olduğu için enstrümanlarımızla başka müzisyen arkadaşlarımız çıkıp müzik yapmaya başlamıştı.  O da çok keyifliydi.

Can Kazaz ile Açık Prova + Yunus Emre Gök DJ Set Facebook etkinlik sayfası için buradan, biletler için şuradan buyrun.

Etkinlikler öncesinde ısınma turları için Spotify playlist’imize kulak verin:

Tags: , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Tuğçe Şenoğul’dan demini almış bir ilk albüm: “Gölgelerine”
Bir Baba Indie #43 – “Ağaçkakan” @ Radyo Kanyon

Yazar

Bize Katıl!