ALBÜM | Wild Nothing – “Life Of Pause”

İnceleme

Wild Nothing`in Jake Tatum`u Pop Müzik tarihinin iyi bir öğrencisi. Diğer birçok müzisyen genel olandan etkilenip, bu etkilenimlerini eklektik bir şekilde kullanırken, o belli zaman aralıklarından, birkaç albümden yola çıkarak onlarda özel olanı bulup kendi yorumunu katıyor. Örnek aldığı noktalarda dikkatli bir araştırmacının inceliğini sezdiriyor. Yayınladığı her kısa ve uzun çalarında karşınıza yepyeni fikirler sunun bir adam Tatum. Wild Nothing`in müziği icin belirleyici olan da bu zaten; pop şablonunda yenilikçi müzikal fikirler.

“Nocturne” ve öncesi Wild Nothing’i için aşağı yukarı Dream Pop denebilirken, bu albüm genişletilmiş entrümantasyonunyla çok daha zengin ve renkli bir ses paleti sunuyor. Melodiler bu albümde gitardan  daha sık bir şekilde Stevie Wonder vari synthesizerlar tarafından çalınırken, üflemeliler (bkz. “Whenever I”) ve yaylıların (bkz. “Tv Queen”) da baş rolü aldığı oluyor. “Reichpop”un omur iliği ise marimba.

Wild Nothing’in yaratmakta usta olduğu tatlı ama melankolik nostalji bu albümde de “Adore”, “Lady Blue” gibi nefis şarkılarda kendini gösteriyor. Fakat bu formülün her zaman tutmadığını da görüyoruz albümde. Japanese Alice’i hangi vasat seksenlerde yayınlanmış şarkıya benzetiyorum diye günlerdir düşünüyorum sevgili okur. Sanırım, yaklaşık sekiz yıl önceki seksenlere dönüş furyasında aldığım toplama cd’lere dönmem gerekecek o şarkıyı bulmak için. “Love Underneath My Thumb” da güzel başlayıp belirsizliğe yuvarlanan bir şarkı.

Albümün yapım aşamasında Philedelphia soul albümleri dinlemiş Tatum. Soul müziğe Wild Nothing dokunuşunun en başarılı hali “A Women’s Wisdom”. Saykodelik müziğin esas ruhunun soul müzikte olduğunu düşünen biri olarak, Tame Impala’nın son albümünde olduğu gibi, neosaykodelik müziğin soul köklerine dönmesine bayılıyorum.

Tatum, albümün geçtiği bir mekan olgusu yaratmak istemiş ve albüm kapağındaki oda bu mekanı temsil ediyormuş. “To Know You” albümün bu genel fikrini en net şekilde içinde barındıran şarkı. Şarkı boyunca tekrarlayan basit melodi,  az sayıdaki akorlarla kendi içinde kapalı bir anlatım yaratarak Tatum’un mekan kavramını “duymamızı” sağlıyor. Bu noktada şarkı sözlerinin de yerinde olduğunu düşünüyorum. Belli bir günlük hayat düzeni ve hayatımızı sürdürdüğümüz küçük alanlar üzerine düşündüren bir şarkı. Yüksek bir yerden hayatımı geçirdiğim alanlara baktığımda kafamda dönecek.

Bu albümün içine girebilmem ve içinde barındırdığı mekan duygusunu ve nostaljiyi hissedebilmem çocukluğumu geçirdiğim Denizli’ye gitmemle gerçekleştiği. Demek ki albüm dinlemek müzikal bir yolculuk olduğu gibi coğrafi bir yolculukla eş zamanlı gerçekleşmesi etkisini arttırıyormuş benim için. Size de “Life Of Pause”u yol arkadaşı etmeyi öneririm. Jack Tatum’un yarattığı zengin sonik alan, çevrenizdeki değişen görüntülere karışıp size hoş bir kişisel deneyim yaşatabilir.

Belki çıktıkları tarihteki shoegaze/dreampop revivalında önemli bir rol oynamış “Gemini” ve “Nocturne” kadar etki yaratabilecek bir albüm değil ama sabırlı dinleyicinin merakını uyandıracak, daha dikkatli dinlemeye yönlendirecek bir albüm “Life Of Pause”.

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

Miguel ve Kevin Parker “Waves”´in Remixinde Buluştu
Büyük Ev Ablukada ikinci teklisini yayınladı: “Arayan Bulur”

Yazar

BBI Yerli: Rana Türkyılmaz & Kırık Pena

Bize Katıl!