Ane Brun İstanbul Konseri (12.12.2014)

Oradaydık
12 Aralık Cuma günü, biz dinleyenlerinin karşısına adeta zarafetin vücud bulmuş hali olarak çıkan isimdi Ane Brun.

2011 ve 2013 yıllarında Salon IKSV‘nin misafiri olan bu güzel kadın, yine IKSV aracılığıyla, bu sefer KüçükÇiftlik Park sahnesinde bizlerle buluştu.

Kimi şarkıların & albümlerin hava şartları ve mevsimlerle büyük bağının olduğunu düşünen biri olarak, konser günü maruz kaldığımız yağmurun yağma sebebini Ane Brun‘a yormak pek tabii hoşuma gitti. Fakat her şeye rağmen, saatlerce yağmur altında sabit durmanın hoş bir şey olmadığını da düşünen biri olarak biraz tereddüte düşmedim değil; ta ki etkinliğin birkaç saat önce konser çadırının kurulduğunu öğrenene kadar. Konser, KüçükÇiftlik’in içerisine kurulan geniş çaplı çadırın içerisinde, var olan oturma düzenine uyumlu olarak hareket etmeyi gerektiren bir bölgede gerçekleşti.

Sade ve sevimli sahnesinde, sessizliğiyle güzelleşen dinleyenlerine zarafetin ne demek olduğunu kanıtladı bize Ane Brun. Konser öncesinde, hakkında normal sevgi düzeyinde cümleler kurduğum bu güzel kadın, var olan karanlığın içerisinde ilk aydınlandığı andan itibaren gözlerimi kendisinden ayıramadım. Sahneye odaklanıp, resmen bir büyünün içerisinde hissetmek dinleyenlerin hafızasından kolay kolay silinmez ve ben o gece tamamen bu durumun içerisindeyken kendisiyle gönül bağımı eksiksiz olarak kurmuş oldum; biliyorum.

Taktığı uzun, sallantılı küpelerin ışıltısını sahnesine yansıtırmışçasına bir performans sergileyen Ane Brun, müzik kavramının içerisini yeterince doldurduğu geceye Do You Remember ile başladı. Ardından To Let Myself Go, OneBig in Japan, Halo, Oh Love, Undertow ve niceleriyle hissiyatımıza güzel dokunuşlar gerçekleştirdi. Alphaville ve Beyonce cover’larının yanı sıra bir Arcade Fire şarkısı olan Neighborhood #1 da Ane Brun tarafından söylendi o gece.

İçinde bulunduğumuz hava şartlarıyla kendisini evinde hissettiğini dile getirmesi, samimiyetten en fazla payını almış bir şekilde ağzından dökülmüş gibiydi; tebessüme sebebiyetti.

Gecenin unutulmaz performansı neydi sorusunun cevabıysa, yarattığı müthiş atmosferle Halo, Big in Japan ve enteresan bir şekilde, Ane Brun denilince ilk aklıma gelen şarkı olan One‘dı diyebilirim.

Konsere gösterilen ilginin fazlalığı, kendisini ülke sınırları içerisinde daha çok göreceğimizin de kanıtı oldu ve sevenlerinin yüzünü bir kez daha güldürdü zannediyorum ki.

Diyeceğim o ki, 12 Aralık gecesi, Ane Brun‘un işitme ve görme duyumuza fazlasıyla güzel gelen bir zarafet örneği olmasıyla birlikte hislerimize dokunabilen olduğunu öğrendim & tanık oldum. Ve belki de bu yüzden en içten şekilde dememizin yeterli olacağı tek cümle, “Bu güzel kadın hiç susmasın…” olacaktır.

Tags: , , , ,

İlginizi Çekebilir

Mad Season vokalde Chris Cornell ile birlikte dönüyor!
Minor Empire | “Yolun Sonunda Aynı Hisse Varmak”

Yazar

Bize Katıl!