ORADAYDIK | Sofar Sounds Wrocław – 11.03.2017: “Sofar so good!”

Oradaydık

Geçtiğimiz Ekim ayında, hayatımı her anlamda değiştirecek bir karar alıp yüksek lisans için Wrocław’a geldim. Benim için büyük cesaret istiyordu yeni bir şehre, kültüre, insanlara açılacak olmak ama kendimce şeytanın bacağını kırıp kendi halindeki bu şehre attm kendimi.

Wrocław, Berlin ve Prag’a yakın, huzurlu bir Polonya şehri. İlk geldiğimde şehrin küçük ve huzurlu havası bir İstanbullu olarak baya bunaltmıştı beni ki hala daha bu fazla huzura alışabilmiş değilim. Enteresan bir döngü; İstanbul’dayken içinde bulunduğumuz, her daim tarafından sınandığımız o kaostan şikayet edip uzaklaşınca delicesine özlemek… İstanbul’a özlem… Neyse, bu başka derin bir konu!

Ekmek elden su gölden, yemekler anneden döneminin son bulması, özlediklerinle arandaki mesafenin sadece bir otobüse atlayıp gidilemeyecek kadar uzak olması, evinden ilk defa ayrılan duygusallıkta zirve yapan beni biraz zorladı açıkcası. Tam da bu dönemde, şehirde neler yapabilirim, neler bulabilirim derken bu şehirde de Sofar’ın varolduğunu gördüm. Nasıl bir mutluluk!

996703_1661304340812460_5125028062068624384_n

Muhtemelen Ekim ayından itibaren duyurulan tüm etkinliklere usanmadan başvurdum ve sonunda 11 Mart etkinliği için mailim şenlendirildi.17155436_1861260914150134_2131544697534513419_n

Sofar Sounds Istanbul‘a bir kere katılma şansım oldu, o da Zuhal Müzik‘te gerçekleşen 1. yaş etkinliğiydi. Çok keyifliydi fakat ev ortamı havasını tadamadığım için biraz üzülmüştüm. Bu sefer hem başka bir ülke, başka bir şehirdeydim, haliyle tatlı bir heyecan sardı.

Adresi öğrenip, etkinliğin bir hostelde olacağını görünce “Yine mi ev değil” tribine girer gibi oldum fakat mekana vardığımda tüm serzenişimin boşa olduğunu anladım. Şehrin merkezine 10 – 15 dk’lık yürüme mesafesindeki Locomotive Hostel‘in çatı katındaydık.

Heyecanımızdan olsa gerek en erken gelen dinleyiciler bizlerdik. Mekan o kadar sevimliydi ki, o 1-1.5 saat nasıl geçti anlamadık.

Ardından en güzel yerimizi aldık ve telefonların sesi kısıldı. Üç yeni grupla tanışacaktık.

Bunlardan ilki Lor. Keman, klavye uyumunun müthiş huzurlu bir sesle birleşmiş hali. Kadın hakimiyeti olan bu genç grup, ilk olarak askerden dönen bir savaşçı hakkında yazılmış olan Windmill isimli şarkılarını çaldılar. Ardından Baths ve hayatın iyi – kötü her anlamdaki duruşundan bahseden şarkıları Keatonu çaldılar.

Grubun ahenki beni baya etkisi altına almış olacak ki eve gelir gelmez grubu araştırmaya ve dinlemeye başladım.  Çaldıkları tüm şarkıların üzerimdeki etkisi iyi olsa da en çok son çaldıkları “Cinnamon”u bir ayrı sevdim. Dinlemeye değer!

Ardından çok daha hareketli genç bir grupla karşılaştık: Waiting For An Audience.

Grup güzel enerjisini hepimize aktarıp, sakinliğimizi üzerimizden atmamızı sağladı. Dinlediğimiz 4 şarkıyla gönlümü kazanmayı başardılar. Red Sky isimli parçaları da bana biraz The Kooks‘u anımsattı; daha da sevdim.

Son olarak da yaptıkları müziği elektro-pop olarak niteleyen Notopop‘u dinledik. Gözleri kapa, ritme kulak ver ve hisset! Motto buydu.

Crazy Socks Contest adı altında da kimin çorabı daha tatlış gibi bir mini yarışma düzenlenmiş. Bilseydik minnoş çoraplarımızı giyer giderdik. Bilmediğimiz için kazanamadık tabii (!) 🙂 Dilerim şans benden yana olmaya devam eder, ilk ve son olarak kayıtlara geçmez bu deneyim zira gelecek etkinlik Sofar Wroclaw’ın 1. yaş günü olacakmış. Tatlı!  🙂

IMG_3563

Kısacası, her anlamda çok güzel ve dolu dolu geçen keyifli bir akşam oldu. Kendimizi hiç yabancı gibi hissetmedik ki bu çok önemliydi ve anlamlıydı bizim için.

11.03.2017 235042

 

Thanks for the good music Sofar Wrocław!

“Sofar” so good!

Sevgilerle!

 

 

 

 

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Epic Fair Festivali 8 Nisan’da İzmir’de
Korsan Radyo Yayını Vol.I

Yazar

BBI Yerli: Rana Türkyılmaz & Kırık Pena

Bize Katıl!