BBI YERLİ #41 | “BAHR”

BBI Yerli

Grubunuzun Adı?

BAHR

Grubunuz doğum tarihi ve doğum yeri?

Mayıs 2016 / İstanbul

Grubunuzun tarzı?

Indie Folk Rock / AltFolk / Modern Folk

Grup üyeleri kimlerden oluşuyor ve görevleri nelerdir?

Yusuf BAHAR / Vokal-Gitar
Nihal SARUHANLI / Davul
Burak ÖZTÜRKMEN / Bas Gitar

Grup üyelerinin bireysel veya başka projeleri var mı?

Nihal Saruhanlı – Ars Longa/Ezgi Aktan/Barış Ünsal Trio (Sürekli olarak devam etmediği birçok projede de yer alıyor)

Burak Öztürkmen – Deli Gömleği’nin kurucu üyelerinden. Şu anda sadece BAHR ile çalıyor.

Yusuf Bahar – Sadece BAHR.

Grup bugüne kadar nerelerde konserler verdi? Bu mekanlara 5 üzerinden kaç puan verirsiniz?

Bu güne kadar sadece, 20 Kasım 2016’da Stüdyo Drum & Bass’de kendi organize ettiğimiz bir Açık Prova konseri gerçekleştirdik.

Stüdyo Drum & Bass – 3.5

Grubun sahne aldığı mekanlarda teknik olarak eksik bulduğu şeyler nelerdi?

BAHR olarak henüz böyle bir yorumda bulunabilecek durumda değiliz. Ancak yer aldığımız diğer projelerde genel olarak mekanlarda ses problemleri tecrübe ettiğimiz oldu. Özellikle de ilk defa çaldığımız yerlerden genellikle olumsuz bir tecrübe ile ayrılıp ancak tekrar tekrar çaldığımızda istediğimiz sese daha yaklaşan bir performans elde etme şansımız oldu.

Genel olarak mekanların ortalama bir standarda sahip olması gerekir diye düşünüyorum. Ayrıca mekanların orada devamlı çalışan tonemaister’larının gruplara daha özenli yaklaşması da daha iyi sonuçlar alınmasına yardımcı olacaktır.

Grubun sahne aldığı mekanlarda mental olarak eksik bulduğu şeyler nelerdi?

BAHR olarak iletişimde olduğumuz tüm mekanlar ile olumlu ve adil bir düzeyde ilişki kurduğumuzu söyleyebiliriz. İstanbul’da müziğe ve kültüre verdiği değeri ön planda tutmaya özen gösteren ve alt-kültürün hayat bulabilmesi için elinden gelen desteği veren işletmeciler, kolektifler ya da kuruluşlar mevcut. Ulaşmak için çaba harcadığımız mekanlar genellikle bu gibi yerlerden oluşuyor diyebiliriz. Ancak özellikle tekrar belirtmemiz gerekir ki BAHR henüz çok yeni, deneyimleyeceğimiz çok şey var daha.

Konserinize gelen dinleyiciler genellikle kimlerden oluşuyor? Kitlenizin müziğinize kattığı bir şey var mı?

Organize ettiğimiz açık prova konserine çoğunluk olarak müzik ve kültür alanında çalışan ya da tecrübeleri olan profesyonelleri davet ettik. Konsere katılanlarla konser sonrasına yayılan süreçte uzun uzun değerlendirmeler, eleştiriler yapma şansımız oldu. Hem teknik hem de içerik olarak birçok konuda aldığımız eleştiri, tavsiye ve yorumun bizi çok daha geliştireceğine inanıyoruz. Konsere gelen diğer izleyiciler ile ise daha çok çaldığımız parçaların kendilerine nasıl hissettirdiği, sahnede nelere dikkat ettikleri, neleri beğendikleri ya da beğenmedikleri üzerine konuştuk. Kendilerinin müziğimizle ilgili yorumları da dinleme şansı elde ettik.

Grubunuzun en yakın bulduğunuz sahne hangisi? Neden?

Peyote.
Hem hepimizin Peyote ile uzun yıllara yayılan tecrübeleri ve anıları var; hem de yaptığımız müziği sahneye taşımamız için oldukça uygun bir profil taşıdığını düşünüyoruz.

Peyote dışında Arka Oda, Karga, Kadıköy Sahne, Salon İKSV gibi mekanları da BAHR’a yakın hissediyoruz.

Grubunuzu sahneye taşımak için uğraşlarınızdan ve hangi aşamada olduğundan bahseder misiniz?

BAHR’ın menajerliğini yürüten Melis Turanlıgil’in hali hazırda görüştüğü mekanlar mevcut. Bu mekanlardan tarihi kararlaştırma aşamasına geldiklerimiz de var. Konser tarihlerini yakında netleştirip duyurmayı planlıyoruz.

Grubunuzun hedef kitlesi var mıdır?

BAHR hedefleri ve öncelikleri arasında global dinleyici kitlesine ulaşmak önemli bir yer tutuyor. BAHR’ın yaptığı müzik itibari ile dünyanın farklı yerlerindeki insanlara bir şeyler ifade edebileceğine, bir şeyler hissettirebileceğine inanıyoruz. Türkiye dışından müziğimizi paylaştığımız insanlardan aldığımız olumlu tepkiler de bu inancımızı kuvvetlendirir nitelik taşıyor.

Grubunuza yönelik kehanette bulunabilir misiniz? Sahne almaya başladıktan sonra nerelere geleceğini tahmin ediyorsunuz?

BAHR’ın sahne almaya başladıktan sonra kısa zamanda hatrı sayılır bir dinleyici kitlesine sahip olacağına inanıyoruz. Önümüzdeki aylarda sahne almayı hayal ettiğimiz mekanların çoğunda sahne alabileceğini bununla beraber de festivaller, online müzik dergileri, video-bloglar ve en önemlisi daha geniş bir dinleyici kitlesi tarafından değerlendirileceğini düşünüyoruz.

Grubunuz bir beste grubuysa ve mekanlar ya da organizatörler sizden cover çalmanızı isterse ne tepki verirsiniz?

BAHR’ın sahneye çıkmaktaki en önde gelen amacı kendi müziğini paylaşmak. Şu anda cover çalmıyoruz ancak eğer cover çalacak isek bunun gurubun kendi aldığı bir karar olması gerekir diye düşünüyoruz. Elbette ki mekanlar ile ortak bir dil sürdürmek çok önemli ancak herhangi bir dayatmaya istinaden karar almak BAHR’a faydadan ziyade zarar verecektir kanısındayız.

Grubunuzun sahne programı hazır ise sonraki aşamada mekanlara ulaşmak için hangi yolları izlediniz? Bu uğraşlarınız başarıya ulaştı mı?

BAHR’ın sosyal medya hesaplarını aktif hale getirdiğimizden beri mekanlar ile iletişim halindeyiz. Çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen menajerimiz Melis Turanlıgil ilk etapta konser vermek istediğimiz birçok mekan ile birebir de iletişim halinde. Mekanların çoğundan olumlu geri dönüş alıyoruz. Yakın zamanda konser tarihlerini duyurmaya başlayacağız.

Grubun kaç adet bestesi var? Bu bestelerin kaç tanesi yarın konser olsa çalınabilir düzeyde?

BAHR’ın şu anda 13 adet bestesi bulunmakta ve tümünü konserde çalabilecek durumdayız. Yeni besteler üzerine çalışmaya da devam ediyoruz.

Grubun müziği ve sözleri tasarımsal olarak neyi ifade ediyor?

Müzik olarak en kolay tanımlayacak sıfatın “yalın” olduğuna inanıyorum. Şarkılarımız tasarımsal olarak ne kadar karmaşık ritim ve kalıplara dönüşse de sadeliğini koruyor. Şarkılar tümünde akustik gitar kullanıyoruz. Bu da folkun el değmemiş haline yakın bir formda müzik yapmamıza olanak sağlıyor. Nihal’in caz ve etnik müzik alanında tecrübeli bir davulcu olması ise şarkıların alışıldığın dışında ritim kalıplarına bürünmesine olanak sağlıyor. Genel olarak temposu yüksek şarkılar olduklarını söyleyebiliriz.

Her ne kadar bu şekilde yola çıkmış olmasak da etkilendiğimiz zaman ve coğrafyadan dolayı BAHR’ın şarkılarında yer alan kuvvetli bir politik söylem söz konusu. İnsanların bir arada olması gerektiğine, birbirlerine destek olması gerektiğine ve haksızlığa karşı mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz. Öte yandan BAHR’ı politik bir gurup olarak adlandırmak çok gerçekçi olmayacaktır. BAHR’ın şarkılarında toplumsal konular kadar kişisel hikayeler de mevcut.

Grubun cover çalmaya bakış açısı nedir? Cover hakkında çalıyorsa olsun ya da olmasın bakış açısı nedir?

Beste guruplarının çalmayı düşündükleri cover’ları kendi eserleriymiş gibi düşünmeleri, çalmaları gerektiğini düşünüyorum. Çalmak istedikleri parçayı “ben bestelesem nasıl yapardım?” diye düşünerek cover’lamalılar. Sadece ihtiyaç ya da zorunluluktan dolayı cover çalmayı tercih etmemek gerekir.

Grubun kaydettiği single, ep veya albüm var mı? Varsa bu kayıt aşamalarında yaşadıklarından kısaca bahsedebilir misiniz?

BAHR’ın şu ana kadar yayınlanmış “Those Streets” ve “I Resist” isimlerinde iki adet single’ı bulunmakta.

Temmuz ayında Nihal ile birlikte bu iki şarkının kayıtlarını Stüdyo Drum & Bass’de gerçekleştirdik. Daha sonra ise Burak şarkıların bas gitarlarını kaydettikten sonra son versiyonu ile mix’lerini yapıp Soundcloud ve YouTube platformlarında yayınladık.

Grubun prova ve kayıt stüdyolarında genel olarak karşılaştığı olumsuz şeyler nelerdir? Prova ve kayıt stüdyolarından beklentileri nelerdir?

Stüdyolar çok yoğun olarak kullanılan yerler olduğu için ekipmanların performans ve durumları ile ilgili sürekli problemle karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Gurupların mümkün olduğunca kendi ekipmanlarını kullanmaları sorunu bir nebze de olsa çözüyor. Çok fazla olumsuz durumla karşılaştığımı söyleyemem.

Uzun yıllardır stüdyoların yetersiz olduğunu düşündüğüm bir konu var; stüdyolar neredeyse tüm müzisyenlerin ortak buluşma noktası olmasına rağmen sosyal alan yaratma konusunda oldukça yetersiz kalıyorlar. Tasarlanan etkinliklerle, ortak alanlarla ya da çeşitli online platformlarda düzenleyecekleri kampanyalar ile birçok müzisyeni bir araya getirebilir, birçok yeni projeyi destekleyebilirler. Bunun hem stüdyolar hem de müzisyenler için oldukça faydalı olacağına inanıyorum.

Grubunuzla daha önce müzik yarışmalarına katıldınız mı? Genel hatlarıyla müzik yarışmalarına bakış açınız nedir?

Henüz katılmadık.
Eskiden daha çok müzik yarışması vardı. Birçok grup yarışmalardan sonra belli bir kitleye ulaşıyordu. Birçok gruba yarışmalar büyük fırsatlar sunuyordu. Sanırım daha çok yarışma olsa yeni guruplara müthiş faydası dokunur.

Grubun (sırasıyla Dinleyici – Mekanlar – Organizatörler – Müzisyenler – Diğer) kişi/kişilerden beklentileri nelerdir?

Dinleyici
Birçok başka müzisyenle de konuştuğumuz zaman ortak bir kaygı ve beklenti olan “dinleyicilerin konserlere gitmeme” sorunu aklıma geliyor. Konserlere gidilmeli, bilet alınmalı, değişik medya platformlarından takip edilmeli, yorum yapılmalı, eleştirilmeli, albümleri satın alınmalı, ürünleri satın alınmalı. Gruplara pratikte destek verilmedikçe hayatta kalmaları ya da en başta ortaya çıkmaları gittikçe daha zor bir hal alıyor. Çoğu kez bahsedilen “Birbirimize çalıyoruz” konusunun çok mühim bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Mekanlar
* Yeni müzisyenlere fırsat tanımalılar.
* Gruplarla yapılan anlaşmalarda adil ve profesyonel olmalılar.
* Etkinliklerin tanıtımları ve duyuruları ile ilgili özenli çalışma yürütmeliler.
* Mekanın teknik gereksinimleri ile ilgili profesyonel çözümler üretmeliler.
* Dinleyicilere kötü davranmamalılar. : )
* Müzik dünyasını hareketli ve hayatta tutmak için yaratıcı çözümler üretmeliler. Farklı çeşitlerdeki etkinliklere açık olmalılar. (Gündüz dinletileri, grup ürün pazarı, aylık festivaller vs.)

Organizatörler
Özellikle uluslar arası organizasyonlarda yerli ve yabancı grupların daha çok ortak projelerde yer alması gerekir. Bu alt grup olmak da olabilir, beraber sahne almak da olabilir ya da etkinlik dışında beraber alternatif bir proje gerçekleştirmek de olabilir. Büyük organizasyonlar yurtdışından sanatçı getirdikleri kadar yerli grupları yurt dışına götürmeye de özen göstermelidir.

Özellikle festivallerin sayısı daha fazla olmalı. Boyutları daha küçük olan ama daha spesifik bir izleyici kitlesine hitap eden çeşitli festivaller yapılabilir.

Özellikle İstanbul’da müzik etkinlikleri için kullanılmayan birçok alan çeşitli etkinlikler için değerlendirilebilir. İzin alma, teknik gereksinimleri tamamlama gibi konular her ne kadar büyük sorunlar çıkarabilse de dinleyiciler mekanları tecrübe etmek için yoğun ilgi gösterebilirler.

Grubun müzik blogları ve yazarları üzerindeki izlenimleri nelerdir? Müzik blogları ve yazarlarına olumlu/olumsuz eleştirileri nelerdir?

Müzik bloglarının, online dergilerin son yıllarda hareketlenmeye başlayan yerli müzik dünyasına çok büyük katkılar sağladığını düşünüyorum. İnsanların dışarı çıkmaya çekindiği, sosyalleşmemeyi tercih ettiği dönemlerde birçok müzisyenin, dinleyici ile buluşmasına, dinleyici tarafından tanınmasına olanak sağladılar.

Daha önce stüdyolar ile ilgili söylediğim şeyin bloglar ve dergiler için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Müzisyenleri, dinleyicileri, organizatörleri, yazarları, başka alanlarla ilgilenen sanatçıları bir araya getirecek etkinlikler organize etmeleri gerekir. Görsel yayın daha ön planda olmalıdır. Röportajlar, canlı performanslar, konser eleştirileri, etkinlik yazıları daha çok video ve fotoğraf ile beslenmelidir. Bu sayede farklı sanat disiplinleri de bir araya gelerek daha geniş kitlelere ulaşacaktır. Kısacası; insanların daha çok bir arada olması gerektiğini, daha fazla projede ortak çalışmalar yürütmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Grubunuzun olumsuz bulduğunuz yanları nelerdir? Bu olumsuzlukları içeriden/dışarıdan ise çözüm önerileriniz nelerdir?

Grubumuzu etkileyen en olumsuz konunun hepimiz çok az zamanı olması olduğunu düşünüyorum. Hem başka işlerde hem de başka projelerde çalışmamızdan dolayı beraber istediğimiz kadar vakit geçiremiyoruz. Bunun da olumsuz değil, üzücü olduğunu düşünüyorum.

Grubunuzun olumlu bulduğunu yanları nelerdir? Grubunuzun müzik dünyasındaki yeri ilerleyen yıllarda ne olmalı?

BAHR’da üçümüzün de etkilendiği farklı müzisyenlerden, müzik türlerinden, müzik kültürlerinden ortaya koyduğu şeyler var. Bu sayede yeni bir şarkıyı çalışmaya başladığımızda neticede ortaya çıkan şarkı hepimizin hayal ettiğinden farklı, bir o kadar birbirimizi çok güzel anlatan bir form alıyor. BAHR’ın şarkılarında dünya etnik müziklerinden, batının folk müziğinden, 90’lar rock müziğinden, Rock N’ Roll’dan ve de Anadolu’nun müzik kültüründen izler bulmak çok mümkün.

Bundan dolayı beraber çalmaya başladığımız ilk günden beri yaptığımız müziğin dünyanın başka başka yerlerindeki bir sürü insan için bir şeyler ifade edebileceğine inanıyoruz. Birçok farklı ülkede müziğimizi paylaştığımız yerlerden aldığımız olumlu eleştiriler ise bu inancımıza müthiş bir destek veriyor. BAHR’ın heyecanlı serüveni daha yeni başlıyor diyebiliriz.

Grubunuzla konser, albüm veya herhangi bir şey ile ilgili kiminle, nasıl bağlantıya geçilmeli?

Melis Turanlıgil – melis.t.bahar@gmail.com / bahr.management@gmail.com

Grubunuzun sosyal medya hesapları ve e-posta hesabı nedir?

bahr.management@gmail.com

facebook.com/BahrTheBand

twitter.com/BAHRtheBAND

youtube.com/channel/BAHR

instagram.com/bahrtheband

www.bahrtheband.com

gigmit.com/bahr

Son olarak hangi sorunun size sorulmasını isterdiniz?

Öncelikle çok faydalı bir proje yürüttüğünüzü belirtmek isterim.
Benim aklıma gelen soru;

“Yeni kurulan bir grup olarak ne gibi problemlerle karşılaşıyorsunuz? Sizce yeni gruplar için faydalı olabilecek şeyler nelerdir?”

* Sizin de sorularda belirttiğiniz gibi müzik yarışmaları çok faydalı olabilir. 10 yıl kadar önce tanıdığımız birçok grup müzik yarışmalarından sonra dinleyiciye ulaşıyordu. Bu konuda özellikle lokal plak şirketleri büyük rol oynayabilir.

* Yeni kurulan grupların yerli müzik dünyasında kendilerini nasıl tanıtabilecekleri, kitlelere nasıl ulaşabilecekleri konusunda erişebilecekleri yol haritası sayısı çok az. Türkçe ve Türkiye özelinde yazılan çok az sayıda örnek var. Bunun dışında erişilebilen makale ve blog yazıları daha ziyade global izleyici kitlerlerini hedef alıyor. Bu tip yazılar da lokal olarak var olmaya adım atacak gruplara çok az fayda sağlıyor.

* Yeni gruplara daha çok sahne ve performans şansı tanılmalıdır. Son dönemlerde popülerlik kazanan video-bloglar bu konuda büyük fayda sağlıyor olmalarına rağmen tek başlarına yeterli değiller.

* Yerli müzik çevresinde yer alan herkesin dinleyicileri etkinliklere gitme konusunda teşvik etmeleri gerekir. Bu yolda davetiye verme, birebirde dinleyiciye ulaşma, geniş tanıtım kampanyaları yapma gibi yöntemler kullanılabilir.

* Etkinliklerin sayısı artırılmalıdır. Özellikle birden fazla grubun ya da müzisyenin bir araya geleceği etkinlikler organize edilmelidir. Bunlar küçük festivaller de olabilir, günlük etkinlikler de olabilir.

* Performans alanları sahneler ile sınırlı kalmamalıdır. Kamuya açık farklı alanlarda da etkinlikler düzenlenmelidir.

* Radyolarda, bloglarda, dergilerde, sosyal medya mecralarında yeni gruplar ile ilgili programların sayısı artırılmalıdır.

* Plak şirketleri toplama albümler yapmalıdır. Sadece anlaşmalı oldukları sanatçılar ile değil, bağımsız sanatçılar ile de toplama albüm projeleri yapmalıdırlar.

* Türkiye’deki büyük festivallerde “keşif sahnesi” gibi yeni gruplara ayrılmış programlar hazırlanmalıdır.

* Mekanlar, yeni müzisyenlerin şanlarını deneyebilecekleri ve geniş dinleyici kitlelerine ulaşabilecekleri aylık “açık sahne performansları” gibi etkinliklerle sanatçılara sahne şansı tanıyabilirler. Aynı zamanda Jam Session’larla müzisyenlerin bir araya gelmesi de sağlanabilir. Bunu yapan mekanlarda tesadüfen beraber müzik yapma şansı bulan müzisyenlerin çok başarılı gruplar ortaya çıkardıklarını geçmişte gözlemle şansımız oldu.

* Yerli müzisyenlerin uluslar arası arenada şans bulabilmeleri için organizatörlerin çalışmalar yürütmesi gerekir. Yabancı festivallerde sahne şansı, radyo ve video programlarında performans şansı, ortak projeler geliştirilmesi gibi çalışmalar yaparak yerli müzisyenlerin uluslar arası tecrübe kazanmasına destek olmak gerekir.

* Özellikle yaşları daha genç müzisyenler için ücretsiz, açık katılımlı atölyeler, seminerler, konuşma-tartışma oturumları düzenlenmelidir. Bu konuda üniversiteler, enstitüler ve medya kuruluşları önemli katkılarda bulunabilir.

– – –

Müzik grubunuzla Bir Baba Indie Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okumanız yeterli. 

https://www.birbabaindie.com/?p=7491

Tags: , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

Sziget Festival 2017 İçin İlk İsimler Açıklandı!
Sahalarda Görmek İstediğimiz Hareketler: “Country For Syria”

Yazar

Bize Katıl!