Aşkın Başlığı Müzik!

Gönül İşi

Gülmek, ağlamak, mutlu olmak, acı çekmek, tutku duymak, özlemek, heyecan, sağduyu, bağlılık… Bir tür çılgınlık. Aşk, bunun gibi binlerce duygudan beslenir, topraktan kökleriyle bu duyguları çekip, yapraklarına nefes aldırır ve ışıkla tutkuyu birleştirip, hayat verir. Bunu açıklamada henüz bilim de yetersiz. Feromon dediler, on beş gün dediler, kimyasal dediler, bir de aşık olan insanların depresyona çok yatkın olduğu tespit edilmiş. Seni çılgın, hadi oradan. Öyle mi gerçekten? İşlerin bundan çok daha karmaşık olduğuna eminim. Varoluşla yok oluş arasında bir yer orası, keskin bir tadı, uğultulu bir sesi var. Bazen distopik senaryolar yazarım bununla ilgili. Yaratılış gereği, bilinçaltı kodlarımızın amaçların uygun bir dürtü olduğunu bile düşünmüşlüğüm vardır, tektipleştiririm sonra bu olağan bir ihtimal de olsa,  elerim.  Ama daha çok bu duygunun insanlığı nasıl beslediği kafama takılır. Enteresan bir duygu, her şey mümkün. Düşünsene; ancak bu kadar bireysel ve evrensel olabilir.

Acaba  hiç aşık olmasaydık, nasıl şarkılarımız olurdu ?

Müzik ve aşk iç içe geçmiş durumda. Hatta aşk yaşıyorlar. İnsanoğlu ikisinin arasındaki ortak nesne olarak, rahatsız edici derecede gerçek olanı görerek yapıyor bunu. Şu anda müziğin temalarında aşk başı çekiyor. Hatta bazen aşkı, müzik ele düşürdü diye düşünmüyor değilim ya da aşkın müziği. Ama aitliği en çok yaşatan sorunsallardan biri olduğu için, doğal karşılamak en doğrusu. Saklanamayan bir duygu olması da dışavuruma çok açık hale getiriyor. Yakıcı ve yıkıcı etkisiyle birlikte olan oluyor. Aşk müziği bu şekilde besliyor, dolayısıyla müzikte bir insan olarak aşık olan, olabilecek olan tarafımızı ve bizi.

Eminim hiç aşık olmasaydık, aşkı keşfeden bir müzisyen, müzikte devrim yaratırdı.
Aşk, onu yaşayan her varlık için fizyolojik ve psikolojik bir devrim. Tınıları da öyle. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, aşık olmakla başlamak hiç de fena olmaz. Bunun için her ne kadar iki nokta gerekse de, temelde tek tek noktalara aittir. Paylaştığımız kadar özneldir. Kendi içindekini keşfedip, ona dayandığında, dünyayı fethedebileceğin güçtedir. Ama bir de aşka inanmayanlar vardı, sizi şöyle alsam, belki olur ha, belki kendi içinizden gelen, size ait olan o keskin gücü nasıl sizden olmayan için yok ettiğinizi fark edersiniz.Bunun için tabiki müzikten daha sert bir tokat yoktur ve Miss You kadar aşk kusan bir şarkı…

Tags: , ,

İlginizi Çekebilir

KISA KISA Haberler
YENİ VİDEO | 2 Yeni Yerli Klip Birden!

Yazar

BBI Yerli: Rana Türkyılmaz & Kırık Pena

Bize Katıl!