BBI YERLİ #35 | “Ansızın Bi’ İnfilak”

BBI Yerli

Grubunuzun Adı?
Ansızın Bi’ İnfilak

Grubunuz doğum tarihi ve doğum yeri?
Kasım 2015 Seyrantepe/Istanbul

Grubunuzun tarzı?
Çok fazla, bir tarza bağımlı kalmak gibi bir niyetimiz yok o bakımdan şu an aslında “Bağımsız Türkçe Sözlü Müzik” ve/veya Türkçe Indie-Rock olarak adlandırabiliriz. Tabi ağırlıklı baktığımızda batı tarzlı ve Rock & Blues altyapısını Türk ezgilerine daha modern bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Jimi Hendrix’e bu soru sorulduğunda; “rock-blues-jazz-funk ve kilise müziği yapıyoruz” demiş. Aynı mantıkta müziğin sadece bir türe sığdırılacak kadar sığ olmadığını düşünüyoruz. Aslında tam olarak 70’lerin kayıp, saykodelik bluesrock tarzını, Türkçe sözler ile kaynaştıran ve modern indie rock esintileri ile zenginleştiği bir tarz peşindeyiz, amacımız bu ama yaptığımız müzik çıkan iş ne kadar buna uygun oluyor göreceğiz.

Grup üyeleri kimlerden oluşuyor ve görevleri nelerdir?

  • Emre Yasak‘ta mikrofon,
  • Onur Gülanber‘de elektro gitar,
  • Barış Eskikaya‘da Klavye,
  • Muratcan Balçık‘ta Bass gitar 
  • Kaan Yol‘da ise davul var.

Grup üyelerinin bireysel veya başka projeleri var mı?
Şu an “Ansızın Bi’ İnfilak”‘a yoğunlaşmış ve tüm vaktimizi, odağımızı buraya ayırmış bulunmaktayız. Şimdilik başka proje yok ama ileride birkaç projede yer alma fikri var.

Grup bugüne kadar nerelerde konserler verdi? Bu mekanlara 5 üzerinden kaç puan verirsiniz?
Grubun temelini oluşturan eski indie-cover grubumuzunda sahne aldığı yerleri katmak isteriz, zira “Ansızın Bi’ İnfilak” olarak henüz sezon bitimine denk gelmesi nedeni ile Haziran 2016’da Mask Live Club’ta verdik.

  • Mask Live: 4.5
  • Salon İKSV: 2
  • Mojo: 4
  • İTU FEST: 3
  • Bebek Şenliği 2013: 1
  • Shaft: 2
  • Monc Live: 3

Grubun sahne aldığı mekanlarda teknik olarak eksik bulduğu şeyler nelerdi?
Sahnede kullanılan malzeme %90 oranında provada bile kullanılmayacak kadar kötü. Kendi malzemenizi getirmediğiniz taktirde iyi ses çıkartmanız imkansız. İlgili sesçi/tonmayster olarak bulunan kişilerin %70’i yetersiz, ukala, ilgisiz.

 

Grubun sahne aldığı mekanlarda mental olarak eksik bulduğu şeyler nelerdi?
Müzik direktörü adı altında görüşülen kişilerin ekseriyetle müzik bilgisi ve profesyonelliği çok eksik. Mekan sahipleri veya işletmeciler ise basit bir dükkan işleten, ticaret yapan esnaf mantığında kişilerden oluşuyor. Canlı müzik ve bu müziği icra edenleri bir kazanç biçimi olarak görmek yerine 2. planda tuttukları için başarılı olamıyorlar ve bu durumda müşteriler mekan sahipleri ve müzisyenlerden oluşan bu bileşimdeki herkes mutsuz oluyor.

Bugüne kadar büyük bir festivalde sahne aldınız mı? Aldıysanız festivallere ilişkin olumlu/olumsuz eleştirileriniz?
Evet çıktık, Üniversite festivaline katıldık ilk sene her şey mükemmeldi organizasyon teknik ses vs, ancak ikinci sene grup sayısını artırınca hem organizasyon hem de teknik ve ses anlamında kötü bir organizasyon yaşandı. Başka bir belediyeye yapılan ve isimli bir organizasyon firmasının yaptığı şenlikte ise tam bir kaos yaşandı. Sanırız bu işin en önemli kısmı organizasyon da bitiyor, teknik ses vs gibi konular bu tip organizasyonlarda bir şekilde iyi hale getirilir ancak organizasyon kötü olunca kurtarmak mümkün olmuyor. Bunu çok iyi yapan yerlerin organizasyonları yapması lazım. Ancak ülkede her konuda olduğu gibi bu işi de eş dost hatır tanıdık vasıtası ile her bilen bilmeyen yaptığı için bu sonuç aslında kaçınılmaz oluyor. Bu tip organizasyonları düğünü de yapan veya belediyenin kermesini de yapan organizasyon şirketleri/ kişileri yapmaya kalkarsa bu şekilde olur. Bu işinde bir ruhsatı, şartları, kuralları olmalı her önüne gelen konser festival düzenlememeli.

Bu festivale katılımınız için hangi yollardan geçtiniz? Hangi zorluklara göğüs gerdiniz? Yoksa her şey bir şans mıydı?
Açıkçası biz çok profesyonel olarak ilerlemedik. Yani menajer başvuru yarışma vs gibi ilerlemedik. Biraz çevremizi kullandık diyebiliriz, işler çok profesyonelden daha çok bu şekilde yürüyor.

Konserinize gelen dinleyiciler genellikle kimlerden oluşuyor? Kitlenizin müziğinize kattığı bir şey var mı?
Henüz çok yeni bir grubuz; o yüzden seyirci, dinleyici konusunda çok bir geri bildirim vermek doğru olmayabilir. Yine de tanıdıklardan dürüstçe yorum yapanların katkısı olduğunu düşünüyoruz. Ancak bazen İstanbul dışı şehirlerden veya internet ortamlarında ciddi yorumlar alıyoruz. Bu bizi çok sevindiriyor; çünkü tepki almak bu işin dikkate alındığını ve dinlendiğini gösteriyor. Önemli olan da bu. Bunun katkısı mutlaka oluyor.

Grubunuzu sahneye taşımak için uğraşlarınızdan ve hangi aşamada olduğundan bahseder misiniz?
Kişisel bağlantılarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Bazen de sıfırdan bağlantı kuruyoruz. Şu sıra mevsim itibari ile çok bir çabamız yok ama sezona girerken yoğunlaşacağız. Doğru insana doğru şekilde yaklaştığınız zaman sahne alınamayacak yer yoktur ama bu iş yorucu bir iş. Hem üretim yapıp hem bunlarla uğraşmak insanı yoruyor ve asıl yapmamız gereken kısım olan müzikten uzaklaştırıyor. O yüzden bu işler profesyonel anlamla yapılmalı.

Grubunuzun hedef kitlesi var mıdır?
Belirli bir yaş gurubu, cinsiyet veya şu türü şu grubu dinleyen bizi de dinlesin gibi bir hedef belirlemedik ancak özellikle 17-40 yaş arasına hitap ettiğimizi düşünüyoruz. Aslında hedef kitlemiz şu; bizi ulaşabildikleri yerden dinleyenler, takip edenler ve en önemlisi konserlere gelenler.

Grubunuza yönelik kehanette bulunabilir misiniz? Sahne almaya başladıktan sonra nerelere geleceğini tahmin ediyorsunuz?
Şu anda hali hazırda iki parça yayınladık. Çok yakında 3.yü de yayınlayacağız, Bizce güçlü ve farklı parçalar. Müzikte bir yerlere gelebilmenin biraz samimiyet ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Eğer şarkıları yaparken ve çalarken ki samimiyetimizi dinleyenlere de geçirebilirsek, “bağımsız müzik” alanında “Ansızın Bi’ İnfilak” isminin sağlam bir yer edineceğini düşünüyoruz. Bunun harici bir yerlere gelebilmek yaptığımız müzikten bağımsız olarak etkisi olan temel faktör açıkçası sesini duyurabilmek ve kolayca ulaşılabilir olmak. Dünyanın en güzel parçasını yapsanız bunun etkisi %30 ama bunu insanlara duyurabilmenin etkisi bizce %70. Sesimizi duyurmayı başarınca iyi yere geleceğimizi düşünüyoruz.

Grubunuz bir beste grubuysa ve mekanlar ya da organizatörler sizden cover çalmanızı isterse ne tepki verirsiniz?
Kendi şarkılarınızı yapıyorsanız ve onları izleyiciye dinletmek amacındaysanız bu çok mantıklı değil. Mekan sahipleri ile sahne almadan önce çok açık ve net şekilde amacınızı ve ne çaldığınızı, ne zaman ara vereceğinizi anlatmak gerek. Aksi halde mekan sahipleri o geceyi kurtarmak, daha fazla içki satmak, insanları daha uzun mekanda tutmak gibi parasal kaygılar ile yaklaşarak sizi bunları gerçekleştirmede bir araç olarak kullanmak ister. Sizleri her hafta orda çalan bar gurubu olarak görmemeliler. Öyle görüyorlarsa zaten bu cover işini hakkıyla yapan birçok profesyonel cover grubu var; sizle değil onlarla çalışmalılar.Bunu mekan sahiplerine bu şekilde anlatmak ve aradaki çizgiyi net olarak çizmek gerek, o zaman böyşe bir istekte bulunmayacaklardır veya sizinle çalışmayacaklardır.

Grubun Cover çalmaya bakış açısı nedir? Cover hakkında çalıyorsa olsun ya da olmasın bakış açısı nedir?
Canımız cover çalmak istediği sürece kendi şarkılarımızla birlikte cover da çalabiliriz. Burada bir kısıtlama yapmaya gerek yok. Sonuçta çok sevdiğimiz ilham aldıgımız gruplar, şarkılar var. Zaman zaman bunlara sahnede yer vermek bizim bu şarkıları nasıl yorumladığımızı görmek ayrı bir zevk ama sürekli cover çalınca bu defa iş başkasının şarkılarını icra etmek oluyor ve size bir katksıı olmuyor. Ama grubun temelini oluşturan önceki cover grubumuzla 50’ye yakın cover çaldığımız sahne yaptık ve bu bize çok şey kattı. Her türden coverlar çalmaya çalıştık, her çaldığımız şarkıdan bir şeyler öğrendik, öncelikle cover sayesinde birlikte çalmayı öğrendik. Nasıl, hangi ögeler ile bu şarkılar ortaya çıkmış, o şarkıdaki soundu elde etmek için ne gibi teknikler kullanmışlar bunları öğrendik. Bunlarda bizim şarkılarımızı yaratmada temel oluşturdu diyebiliriz. Cover önemli:)

Grubunuzun sahne programı hazır ise sonraki aşamada mekanlara ulaşmak için hangi yolları izlediniz? Bu uğraşlarınız başarıya ulaştı mı?
İlgili kişilerin kim olduğunu öğrenip onlara telefon, email veya yüz yüze ulaşarak hallettik. Özellikle mekanlara giderek yüz yüze derdinizi anlatırsanız başarılı olmamanız için bir neden yok.

Grubun kaç adet bestesi var? Bu bestelerin kaç tanesi yarın konser olsa çalınabilir düzeyde?
Grubun halihazırda yaklaşık 12 bestesi var ve 5-6 tane de bitirilmeyi bekleyen var. Geçen ay ki konserimizde 10 adet bize ait parçayı sahnede ilk kez çaldık

Grubun müziği ve sözleri tasarımsal olarak neyi ifade ediyor?
Açıkçası her şarkı kendi özelinde ayrı bir tasarım. Ayrı bir hikayesi ve sesleri var. Ama genel olarak şarkı sözleri; gündelik hayatta yaşadığımız şeylerden,bazen bu dünyada var oluşumuzu sorgulayan ya da çok basit, herkesin en az bir kez başına gelmiş durumları eğlenceli sade bir dil ile anlatan sözler. Mümkün olduğunca çok derin mevzulardan veya edebiyattan kaçmaya çalışıyoruz. Çok güçlü bir klavye ve gitar soundumuz olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle bu iki enstrümanı bir arada uyumlu biçimde kullanmanın grubun sounduna zenginlik kattığını düşünüyoruz. Yapay efekt ve tonlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz, doğal ve bu müziğin iyi örneklerin de bulunan doğal ve eski güzel seslerin peşindeyiz. Özellikle bunu yurt dışında çok başarılı bir biçimde yapan gruplardan biri The Black Keys diyebiliriz.

Grubun kaydettiği single, ep veya albüm var mı? Varsa bu kayıt aşamalarında yaşadıklarından kısaca bahsedebilir misiniz?
Var ilk singleımız “Alice Harikarlar Diyarında” 22 Nisan’da ve yaklaşık 3 hafta sonra ise “Sıkılmış Macun, Diş Fırçan” isimli 2. single’ı yayınladık. İlk albümü ise sonbaharda çıkartmayı planlıyoruz. Kayıtları bazen başka stüdyoda, ağırlıklı olarak ise Seyrantepe’deki kendimize ait stüdyoda alıyoruz. Gerçekten zorlu bir aşama, doğru ekipman ile doğru yalıtılmış ortam ile en iyi biçimde kayıt almak gerçekten bir müzisyen için epey zorlu ve yorucu bir süreç. Kayıt çok önemli; çünkü kayıt ne ise aslında siz osunuz. Yani aslında konserleri ve sahnedeki performansımızı düşünerek kayıtları almaya çalışıyoruz. Kayıtlarda en son teknolojileri kullanıp her türlü hatayı kapatıp mükemmel bir kayıt peşinde olmaktan çok, sahnede provada çaldığımız hali ile şarkıları samimiyetle ve doğal halleri ile kayıt edip, seyircinin kaydı dinlerken de bu samimiyeti hissetmesini ve konsere geldiğinde ise aynı kayıttakine benzer bir sound bulmasını arzuluyoruz. O yüzden kayıtta ne isek, gerçekte de sahne de biz oyuz.

Grubunuzla daha önce müzik yarışmalarına katıldınız mı? Genel hatlarıyla müzik yarışmalarına bakış açınız nedir?
Hayır katılmadık. Ancak çok sıcak bakmıyoruz. Sizin müzik yaşamınız boyunca uğraştığınız ve ortaya çıkardığınız sanatın, jüri olarak adlandırılan büyük sanatçılardan ve müzik otoritesi olarak isimlendirilen abiler ablalar tarfından beğenilip beğenilmemesine, yani olayı onların beğenisine sunulmasından ibaret olması fikri çok hoş değil. Ama bu festival tadında olsa ve sesinizi duyurmak isteyeceğiniz bir kitle orada olsa ve onlara şarkılarınızı çalsanız daha manalı olurdu. Uzun yıllardır süregelen yarışmalar var ama bir bakıyorsunuz içeride eş dost diğer grubun arkadaşları 50 kişi var, zaten juri de 20-30 kişi, hal böyle iken çokta sesinizi duyurmuş olmuyorsunuz.Bizce çok daha büyük sponsorlu ve ucunda ciddi bir sesini duyurma şansı olan ödüller olmalı. Bir davul seti vermekle veya 5 Bin TL’ye büyük ödül demekle bu işlerin sanatçıya katkısı zor. X filmin müziklerini (ruha uygun film) veya bağımsız olarak albümü yayınlama şansı, x festivalde çalma şansı gibi ödüller çok daha manalı. Kesin olarak bir yarışmaya katılmayız demek istemiyoruz ama şu an için öyle bir amacımız yok.

Grubun prova ve kayıt stüdyolarında genel olarak karşılaştığı olumsuz şeyler nelerdir? Prova ve kayıt stüdyolarından beklentileri nelerdir?
Aslında tek dileğimiz aldıkları ücretleri hak etsinler. Sonuçta her ticari işletme gibi profesyonel anlamda bir hizmet veriyor ve karşılığında para alıyorlar. Herkes işini ciddi yapmalı, hakkını vermeli. Ama çoğu stüdyoda bu işin hakkı ile yapılmadığını görüyoruz. Biraz isim yapmış bir müzisyen ile ilk kez kaydını alan bir grup aynı yerde stüdyoda kayıt alıyorsa her ikisi de aynı ücreti veriyorsa, stüdyolar her ikisine de eşit yaklaşmalı ve o işin hakkını vermeli bu mekanlar içinde geçerli.

Grubun (sırasıyla Dinleyici – Mekanlar – Organizatörler – Müzisyenler – Diğer) kişi/kişilerden beklentileri nelerdir?

  • Dinleyici – Beğeniyorlarsa belli etmeleri, dans etmeleri, eşlik etmeleri, özgür hissetmeleri, sadece yanındaki ile sohbet için dışarı çıktılarsa canlı müzik olmayan mekanları tercih etmeleri.
  • Mekanlar – Gruplara tek seferlik olarak bakmamalı. Kendi ticari kaygılarını da dikkate alarak dürüst olmaları.
  • Organizatörler – Festivallerde her zaman kitle çekecek büyük headliner sanatçıların yanında, ismini duyurmak isteyen grupları da seyirci ile tanıştırmayı görev edinmeleri.
  • Müzisyenler – Daha çok ve daha iyi müzik üretmeleri

Grubun müzik blogları ve yazarları üzerindeki izlenimleri nelerdir? Müzik blogları ve yazarlarına olumlu/olumsuz eleştirileri nelerdir?
Orada bizce müzik yazarları ve blogları 3’e ayrılıyor.

1- Yeni oluşumları çokta önemsemeyen, zaten belli bir yer ve isim edinmiş sanatçıları övmekle yetinen, bu sayede ismi müzik yazarı veya güvenilir müzik blogu olmuş yerlere; bunlara çok diyecek bir şey yok. Popülist ve göze hoş gözükme kaygıları ile onları baş başa bırakmakta fayda var.
2- Alternatif, bağımsız, yeni, modern veya adı ne olursa olsun yeni ve bilinmeyen müzikleri, türleri ve bunu icra eden müzisyenleri destekleyen veya destekler gibi görünenler. Bu arkadaşlar aslında konuya iyi girmek ve hakim olmak ile beraber çoğu zaman çok fazla batı müziği piyasası hayranlığı/özentiliği ve entelliğin abartılması veya farklı olmanın çabası sonucu aslında amaçtan uzaklaşıyorlar. Kendilerini Londra’da sandıkları oluyor. Tamamen özgün de olsa, sadece batı müziğinin kopyası olan işler veya projeler dışında yazmıyorlar. Türk ezgileri veya klasik bazı ögeler barındıran işleri farklı veya yeni olarak görmüyorlar veya desteklemiyorlar. Özellikle yazdıkları isimler bir bakıyorsunuz zaten bir ortamdan samimiyeti olan tanıdıkları kişiler ve sürekli aynı isimleri tanıtıyorlar sanki projenin içindeler. Kendilerine ulaşanları ya dikkate almıyorlar ya da kibarca reddetiyorlar. Bunlar sadece belirli bir kesime hizmet ediyor. Bizi kızdırırlarsa tek tek isimlerini açıklarız:) Şaka şaka o kadar kötü değiliz, bir derdimiz varsa yüzlerine söyleriz.
3- Son olarak gerçekten tam anlamıyla alternatif veya bağımsız veya yeni, farklı müzik kelimelerinin anlamını bilen ve gerçekten elinden geldiğince amatör ruh ile bu yeni sanatçıları tanıtmaya çalışan çok çok az sayıda müzik yazarı ve blog var.

Grubunuzun olumsuz bulduğunuz yanları nelerdir? Bu olumsuzlukları içeriden/dışarıdan ise çözüm önerileriniz nelerdir?
Şu an her şey olumlu gitmek ile birlikte grup işinde en önemli şey kadroyu bir arada tutabilmek ve sabırlı olmak.

Grubunuzun olumlu bulduğunu yanları nelerdir? Grubunuzun müzik dünyasındaki yeri ilerleyen yıllarda ne olmalı?
Olumu bulduğumuz yönleri bizin dile getirmesi ne kadar doğru olur bilemiyoruz. Ama mümkün olduğunca hem söz hem sound anlamında sade ama dolu. Melodi ve akor dizilimi ve şarkıların bölümleri anlamında mümkün olduğunca zengin bir yapı kurmaya çalışmanın olumlu olduğunu ve şarkıları sıradan olmanın dışına çıkardığını düşünüyoruz. Grubun geleceği yeri tahmin etmek çok güç ama amacımız çok daha fazla çalışarak çok daha iyi müzisyenler olabilmek ve daha iyi şarkılar üretebilmek. Sonrası biraz şans ve insanların beklentisi ile sizin ürettiğinizin uyması.

Grubunuzla konser, albüm veya herhangi bir şey ile ilgili kiminle, nasıl bağlantıya geçilmeli?
ansizinbirinfilak@gmail.com veya bilgi@ansizinbirinfilak ya da Emre Yasak: emreyasak1977@hotmail.com / Onur Gülanber: onurgulanber@gmail.com

Grubunuzun sosyal medya hesapları ve e-posta hesabı nedir?

Son olarak hangi sorunun size sorulmasını isterdiniz?
Ne dinliyoruz? kimlerden ilham alıyoruz ? Biraz klasik bir soru ama önemli bir soru bizce bu soru olmalı.

– – –

Müzik grubunuzla Bir Baba Indie – Yerli projesine katılmak için linkteki yazıyı okumanız yeterli. 

https://www.birbabaindie.com/?p=7491

Tags: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

İlginizi Çekebilir

YERLİ MIX III
Blood Orange yeni albümü “Freetown Sound”u yayınladı!

Yazar

Bize Katıl!