Bir Ankara Yazısı: Al’York’tan Debut EP!

Haber

Konuk Yazar: Halil Cengiz Karakuyu

Malumunuz güzide başkentimiz Ankara‘nın “iyi grup çıkarmak” gibi, kim tarafından verildiği belli olmayan aptal bir görevi vardır.  belli aralıklarla bir grup çıkar, “biz Ankaralıyız” der, sonra röportajı yapan çıtı pıtı kız “Ankara’dan niye bu kadar grup çıkıyor?” sorusunu sorar, insanların kafasından betongrimemur gibi kavramlar geçer. Görünürdeki bar ve insan yoğunluğundan dolayı Sakarya-Kızılay bölgesinde renkli bir rock’n’roll yaşamı olduğu söylenegelir, zira otobüsten sırtında gitarla inen liseli metalciler ile 40 yaşında custom shop fender peşine düşen adamı aynı potada erirken görmek halkımızın kafasını karıştırır.  Metalci çocuk Sakarya’da 4. kattaki bir barda Şeboizme gönül vermiş bir kız ile öpüşüp müziğe veda ederken, Fender Adamı da solo atmayı bilen diğer arkadaşları ile saç uzatıp sonsuz bir döngüde Jimi Hendrix’i anarak bir gıdım bile ilerleme kaydetmez.

Kızılay civarlarında bu sıkıcı olaylar yaşanırken 15 dakika yürüme mesafesinde başlayan, şehrin birazcık daha güney taraflarında, daha “zengin” diye anılan Çankaya bölgesinde farklı olaylar cereyan eder. Bestekar Sokak ve etrafında konuşlanan, aslında gayet akıllı uslu olan bir çok genç eğlencelerine düşkündür; Bilkentlilerin House Party’lerinde Hacettepe GSF‘den kızlar elden ele dolaştırdıkları sigaradan bayılıp amfinin yanına uzanır, “LSD kanka!” diye kandırılıp NBOMe tuzağına düşen gençler Seğmenler’de çalıların ardına gizlenir,  herkesin birbirini uzaktan bildiği, özel okulda yan yana oturduğu ya da bir aralar görüşmüş (xoxo) olduğu o büyük kabile iki benzinlik arasında toplanır. Gecenin ilerleyen saatlerinde alkolikler eve giderken aşk ilaçlarından kanı kaynayanlar da uçurtmaya biner; hükümetimizin kimyasal silah kullanıp Birleşmiş Milletler’i falan işe karıştırmasına gerek kalmadan bu topluluk kendini yok etme görevini layıkıyla yerine getirir.

Fakat üstgeçit rockçılarıyla dolu Kızılay’dan farklı olarak bu bölgede üretim daha düzgün bir şekilde ilerler, bir sürü grup kurulur ve dağılır, eleman değiştirilir alınır, birlikte müzik yapılır. Keçiören‘de içki içen kişilerin dövülmesi ve 2013 Yenimahalle Crack Epidemic‘in etkilerinden dolayı Güney Ankara’ya sığınan bütün müzisyenler de bu ortamda müziklerini üretirler. Al’ York da bu gruplardan bir tanesi. ilk EP’lerini de 2 Mayıs 2016 itibarı ile yayınladılar.

İngilizce olarak kaydedilen ve “Debut” olarak piyasaya sürülen EP size dünyaları vaadetmiyor. Vokalin aksanı buradan olduğunu son derece belli eder bir şekilde, prodüksiyon ahım şahım olmasa da Ankara’nın geri kalanına göre çok daha orijinal; düzgün gitarlar, düzgün back vokaller, tahmin edilebilir ama düzgün şarkılar. Yeri geliyor neo-psychedelia, yeri geliyor garage, yeri geliyor noise.  Önceden yayınladıkları küçük videoların izinde giden bir iş, ne görüyorsanız o. Ama şüphesiz birlikte çaldıkları The Away Days’den daha eğlenceli bir grup.

EP’nin şon şarkısı “River” ile ortaya çıkan gürültü potansiyelleri türkçe şarkı yapmaya başlarlarsa nereye gelebileceklerini gösteriyor. Türkçe şarkı yapmaya meyilli Çankaya sahnesinde bu sound ile kral olabilirler. Üstüne bu grupta en azından bağıran bir kız var! 10 numara, güzel deneme.

Dinleyin, ama fazla da yüz vermeyin ki daha fazla müzik yapsınlar.

Tags: , , , , ,

İlginizi Çekebilir

YENİ | Radiohead’den beklenen yeni single geldi: “Burn The Witch”
13. Radyo Boğaziçi Müzik Ödüllerini Kazananlar Belli Oldu!

Yazar

Bize Katıl!